Kamuoyuna Ve Halkımıza

0Shares

PKK özgürlük hareketinin öncü ve kurucu kadrosu, kadın özgürlük hareketinin büyük mirasçısı Sara yoldaş ile kadın özgürlük hareketinin savaşçıları Rojbin ve Ronahi arkadaşların şehadetlerinin 10. yılında saygıyla anıyoruz. Özerk yönetimlerin direnişinin öncüleri Sêvê, Fatma, Pakize ve ikinci Paris katliamı şehitleri Evin Goyi, Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl şahsında, tüm özgürlük mücadelesi şehitlerini anıyoruz. Faşist, soykırımcı ve katil Türk devleti, onunla iş birliği yapan uluslararası güçler ve özellikle Fransız devletine, büyük bir öfkeyle, hesap sormayı sürdüreceğimizi ve mücadeleyi büyütmeyi kararlığıyla ifade ediyoruz. Herkes bilsin ki hiçbir kirli plan ve hesaplarla gerçekleştirdikleri bu katliamlarla ileriye gidemeyecekler. Biz Parti ve Sara arkadaşların mücadele çizgisin de mücadele veren militanlar olarak, artık her yerde kök salan “Jin Jiyan Azadi” felsefesiyle kadın ve insanlık devrimini gerçekleştirerek tüm katliamların intikamını alacağız.

Özgürlük hareketimizin öncüsü Sara arkadaş ile Rojbin ve Ronahi yoldaşlarımıza yönelik gerçekleşen 9 Ocak 2013 katliamı, 10. yılına giriyor. Soykırımcı ve kadın düşmanı Türk devleti bu katliamı 2013 yılında MİT organizasyonu ile Kürtlere ve kadın öncülere yönelik soykırım planının genişletilmesi kapsamında gerçekleştirdi. Bu katliamın planı Ankara’da yaptılar ve Avrupa’nın merkezi Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirdiler. Bu katliamla birlikte Kürtleri yok etme planı yeni bir aşamaya geçmiş oldu. On yıldır soykırım ve tasfiye politikası kadın öncüleri ve mücadele eden Kürtleri hedef alarak kesintisiz devam ediyor. Bu politika ve katliamın temelinde Önder Apo’ya yönelik büyük komplonun tamamlanması ve sonuca götürme var. Ve bu plan halen yürütülmektedir. Önderliğimize yönelik ağırlaştırılmış tecrit te bu planın çirkin yüzüdür.

Buna karşı Önder Apo, Kürt kadınları ve gerillaların öncülüğünde halkımız, tarihi bir direnişle bu soykırım ve tasfiye politikasını boşa çıkardılar. On yıldır, savaş ve soykırımcı AKP-MHP hükümetine karşı aralıksız yoğun bir mücadele devam ediyor. 2022 yılında çelik iradeyle Sara çizgisinde direnen özgürlük gerillaları, Türk devletinin işgal planını boşa çıkarmıştır.

Kürt kadınının özgürlük mücadelesi, Sara arkadaşın tarihi kişiliği üzerinde şekillenmiştir. Sara arkadaşın Önder Apo ile kurduğu büyük ve tarihi arkadaşlık, Kürdistan’da özgür kadın hakikatini yarattı. Sara arkadaş Apocu mücadele yürüyüşünde bir berrak su gibi aktı. Öncülüğü yaptığı 40 yıllık devrimci mücadele, aynı zamanda 21. yüzyılda kadın devriminin çağdaş öncüsü oldu. Kürt özgürlük mücadelesi tarihinde özgür kadının ve özgür toplumun hafızası oldu. Sara arkadaşın felsefesi “Jin, Jiyan, Azadi” di. Bu felsefe Sara arkadaşın mücadelesiyle bedenleşti, direnişiyle dallandı ve şahadetiyle tüm Kürdistan, Ortadoğu ve dünyaya yayıldı. Sara arkadaş onurlu tarihimizdir, bugünümüz ve geleceğimizdir. Sara arkadaş bu hakikate sahip olduğu ve kadın özgürlük ideolojisi mücadelesi ile kadın devriminin özgür geleceğini temsil ettiği için kasıtlı olarak hedef alındı.

Rojbin, Ronahi, Sêvê, Pakize, Fatma ve Evin arkadaşlar, kadın özgürlük mücadelesini büyütmek ve geliştirmek için büyük emek verdiler ve öncülük ettikleri süreçlerde işgalcilere sert cevap verdiler. Kürt kadın onurlu duruşuyla zulme karşı baş kaldırdılar ve özgürlük yürüyüşünde kutsal değerlerin temsilciğini yaptılar. Onlar tereddütsüz inançla ve güvenle Kürt kadınlarına öncülük ettiler. Sara arkadaşının temellerini attığı kadın özgürlüğü ideolojisi çizgisinde, mücadele geliştirdiler. Erkek-devlet zihniyetine ve onun kapitalist sistemine karşı başkaldırdılar, mücadele ederek direndiler. Bu onurlu duruşları Erkek egemen devlet sistemini ret etmekti. Bu devrimci kadınların özgürlük duruşu, kendini var etme de ve direnişte kendini kilitlemişti. Tüm soykırım saldırıları karşısında gösterilen bu duruş, bugün ki mücadelemizde fedailik çizgisinin ölçüsü, mücadele ve direnişin büyütme ilkesi olmuştur.

İşgalci Türk devleti ve onun savaş isteyen AKP-MHP iktidarı, yıkıcı zihniyetiyle özgürlük hareketini yok etme ve tasfiye etme siyasetiyle Kürtlere karşı topyekun savaşını sürdürüyor. Bunu da en vahşi ve en kirli fillileriyle gerçekleştiriyor. 9 Ocak 2013 ve 23 Aralık 2022 katliamları da, soykırımcı Türk devletinin öncü kadınlara ve Kürtlere karşı işlediği savaş suçlarının devamıdır. Faşist Türk devleti, Paris’teki ikinci katliamıyla Kürt kadınların ve Kürtlerin en büyük düşmanı olduğunu bir kez daha tüm dünyaya açıkça göstermiştir. İradeli, kimlikli ve kültürlerine bağlı kadın, genç ve örgütlü Kürtler Türk devletinin varlığı için en tehlikeli Kürtlerdir. AKP-MHP’nin faşist zihniyeti, günümüzde her zamankinden daha fazla saldırgan hale gelmiş. Faşizm ve soykırım ideolojisiyle tüm halklar üzerinde egemenliğini kalıcılaştırmak isteyen bu zihniyet, sadece Kürt kadınları ve Kürtler için değil, tüm Ortadoğu ve dünya halkları için büyük tehlikedir. Kürt kadınları ve Kürtler, onurlu duruşlarıyla soykırımcı Türk devletinin zihniyetinin gerçekliğinin farkındadır. Halkımız nasıl ki bugüne kadar bilgisi ve örgütlü gücüyle Türk devletinden hesap sormuş ve mücadelesiyle katliamların intikamını almışsa, bundan sonra da mücadelesini sürdürecektir.

Biz, Kürt kadınının, halkımızın ve halkımızın dostlarının onurlu duruşunu ve ikinci Paris katliamının şehitlerini sahiplenişlerini selamlıyoruz ve yükselttikleri mücadeleyi her daim hatırlayacağız. 9 Ocak’ta Paris katliamının 10.yıldönümüne girerken bu saldırı Evin arkadaş, Kürt yurtseverleri Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl şahsında planlandı. Bu saldırının arkasında uluslararası güçlerin ve Türk devletinin kirli hesapları vardı. Fakat halkımız, Kürt kadını ve dostlarının haklı bir dava olan özgürlük mücadelesini sahiplenişleri sonucunda katliamın arkasındaki planları boşa çıkartmıştır. Nasıl ki bundan 10 yıl önce Önder Apo Sara, Rojbin ve Ronahi’lere yapılan katliamı boşa çıkartıysa, bugün de Kürt kadını, halkımız ve dostlarının politik ve mücadeleci duruşuyla ikinci Paris katliamının planını boşa çıkartmıştır.

Başta Önderliğimiz, özgürlük gerillası, Kürt kadını ve halkımızın 10 yıldır bu katliamlara karşı geliştirmiş oldukları mücadele ve direniş ruhu ile herkesin Paris katliamının 10. yılında güçlü bir şekilde alanlara çıkması gerekiyor. Faşist Türk devletinin topyekûn saldırısına karşı kadın, gençlik ve Kürt halkının öncülüğünde topyekûn bir direnişe ihtiyaç vardır. Türk devletinin uluslararası alanda yargılanması için halkımızın hem hukuk alanında ve hem de politik ve örgütlenme alanındaki mücadelesini daha da büyütmesi gerekiyor. Halkımız Kürt kadını gibi; Sara arkadaşın mücadele ruhu ve onurlu duruşuyla içinde bulunduğumuz 2023 yılında yürütülecek büyük mücadeleye öncülük etmesi gerekiyor. Önderliğimizin fiziki özgürlüğü ve tüm katliamların aydınlanması için her alanda sesini yükseltmesi ve eylemlere öncülük etmesi elzemdir.

Kürdistan özgür kadın partisi olarak; katliamın, 10. yılında aydınlanması için mücadelemizi daha da büyüteceğimizin kararlılığını bir kez daha vurguluyoruz. Her iki Paris katliamı aydınlanana kadar, İmralı sistemi ve AKP-MHP faşist iktidarı tamamen yıkılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz ve Türk devleti ile ortaklık yapan uluslararası güçlerden de hesap soracağız.

Kürt kadını ve halkı mücadeleyi büyütmek ve direnişi yükseltmekle tüm katliamların hesabını soracak ve o katliamlar aydınlanmayana kadar hukuki ve siyasi mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Biz bu kararlılıkla bir kez daha katliama karşı olan öfkemizi haykırıyoruz.

PAJK Koordinasyonu