HALKIMIZA VE KAMUOYUNA
KJB KOORDİNASYONU
Bu gün Kürt halkının baş aşağıya giden tarihi kendi lehine tersine çevirişi ve dirilişini ifade eden 15 Ağustos atılımının 28. Yıldönümü! 15 Ağustos atılımının 28. yıldönümü vesilesiyle bu atılımla tohumları serpilen ve günden güne yeşererek gelişen özgür yaşamın yaratıcısı Reber APO’nun, bizi bugünlere taşıyan kahraman şehitlerimizin ardılları gerillanın ve özgürlük hareketimizin etrafında kenetlenen değerli halkımızın 15 Ağustos diriliş gününü kutluyoruz. 15 Ağustos ruhuna denk Botan-zağros’da süren devrimci operasoyundaki başarıyı kutluyor, kahramanca şehit düşen yoldaşlarımızın anıları karşısında saygıyla eğiliyoruz.
15 Ağustos 1984, Kürt halkı açısından milattır. Kürt halkı ya varlık ve onurlu direnişiyle bir insanlık çıkışını ya da bir daha dirilmemecesine karanlıklara gömülerek, umutların bir kez daha sönmesiyle tükenişi yaşayacaktı. 15 ağustos böylesi keskin bir yol ayrımında dayatılan inkâra ve imhaya karşı mücadele ve direnişte ısrarın, kararlılığın atılımıdır. Bu atılımın halk ve devrimci güçler için moral ve umudu yeşerttiği kadar baskıcı-inkârcı imhada ısrar eden devlete de beklemediği bir tokattır.
Bilindiği gibi 12 Eylül 1980 askeri-faşist cunta halkların devrimci dinamikleri, umutları üzerinden bir karabasan gibi geçerken, Devrimci hareketlerin tasfiyesi için o güne değin görülmemiş insanlık dışı uygulamalar, işkenceler devreye koymuştu. Teslimiyet, uğruna mücadele edilen değerlere ihanet bu cuntanın olmazsa olmazlarındandı. Toplum sindirilerek alabildiğine yozlaşmaya, çürümeye tabi tutulurken toplumsal hafızaya dair tüm gözenekler tıkatılmaktaydı. Bu duruma karşı sessizlik, mücadelesizlik 12 Eylül asker-faşist sisteminin oturmasına ve topluma hakim kılınmasına zemin sunacaktı. Onun için sadece devrimciler değil, toplumun tüm canlı dinamikleri zindanlara dolduruluyor, en insanlık dışı uygulamalarla ehlileştirilmeye çalışılıyordu. İşkence doğal bir yaşam biçimi haline getirilmiş, yüzlerce insan işkencelerde katledilirken, idamlar ibret olsun diye devreye girmişti. İnsanlık, toplum, bu devrimci-demokratlar şahsında teslim alınmak isteniyordu. Böylesi bir atmosferde PKK’nin sorumluluk anlayışı zindanlarda ‘teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür’ şiarıyla Mazlum, Kemal, Hayri ve Ferhatların büyük zindan direnişleri bu sessizliği yırtarak, bu vahşete karşı yükselen insanlığın sesi, mesajı olmuşlardır. İşte zindanlardan yükselen bu direniş ve mesajın karşılığı 15 Ağustos atılımıdır. 15 Ağustos atılımı Amed zindanlarındaki Mazlum, Kemal, Hayri ve Ferhatların seslerine Kürdistan dağlarından verilen cevaptır. Mazlum Doğan arkadaşın ‘Çığlıklarımız tüm dünyaya duyurulmalıdır’ vasiyetine cevaptır.
15 Ağustos atılımı Kürdistan’da çağdaş gerillacılığın başlangıcıdır. Nitekim 15 Ağustosla başlayan gerilla hareketi, faşist cuntanın toplum üzerindeki vahşi uygulamalarını kırmış, demokratik mücadelenin gelişmesinin önünü açmıştır. 15 Ağustos atılımı idamları da durdurmuş, demokrasi güçlerinin ve Kürdistan halkının artık sahipsiz olmadığını göstermiştir.
15 Ağustos atılımıyla Kürtler kendi tarihlerini eline alarak, özgür kimlik temelinde yeni bir mücadele evresine girmişlerdir. Bu evre varlığını özgürlük temelinde kalıcılaştırmadır. Kürt tarihinin komünal özgürlük değerlerini tekrardan yaşamsallaştırmaktır. Tarihi özgürlük ahlakı ve politikası temelinde yeniden ele alışıdır.
15 Ağustos gerillacılık, gerilacılığın tarz ve eylemselliklerinin pratikleştirildiği bir hamle olmakla birlikte ideolojik, örgütsel, siyasal, kültürel, ahlaki boyutları da önde olan bir hamledir. 15 Ağustos atılımı ulus devletin tekçi ‘tek vatan, tek dil, tek kültür, tek marş’ dolayısıyla faşist anlayışına karşı kendi kimliğini, dilini, özgürlüğünü savunmaktır. Hem partileşme hem de aynı zamanda Kürdistan’da gerillalaşma hamlesidir. Kapitalist modernite karşısında komünal demokratik toplum değerlerinin örgütlü ve askeri zeminde karşı duruşudur. 12 Eylül’ün iflasıdır.
15 Ağustos atılımıyla özdeşleşen gerilla komutanı Agit yoldaş, bu eylemin gerçekleşmesinde büyük çaba, emek ve cesaretin sembolüdür. Agit yoldaşın, eylem ve zafer ruhu tüm zamanlarda PKK’nin yaşam tarzı haline gelerek mücadelede sonuç alıcı vuruş tarzının temel kaynağı olmuştur.
Yine 15 ağustos atılımı Kürt kadının gerillalaşmasında ve ordulaşmasında da ciddi bir zemindir. 15 Ağustos atılımının yarattığı toplumsal kalkışla kadın daha fazla saflara katılırken, açığa çıkan gerilla zemini üzerinde kadın pratikleşmiş, kazandığı güven ve cesaretle sayısız kahramanlık, cesaret örnekleriyle kadına yönelik toplum içindeki algıyı kırmıştır. Komutanlaşan, ordulaşan bir kadın gerçeği açığa çıkmıştır. Kadın, bin yılların kendisini mahkum ettiği cinsiyetçi egemenlikli toplumsal gerçeklikten de hesap sormaya başlamıştır. 15 Ağustos bu anlamda işgalci faşist güçlerden hesap sormak kadar, erkek egemenlikli, cinsiyetçi toplumsal gerçekliğe de bir darbe ve hesap sormadır.
15 Ağustos atılımın üzerinden 28 yıl geçti, Kürt halkının varlığını koruma ve statüsünün tanınmasında yürütülen mücadele Agitlerin izinde gelişirken, Oramar’da, Şitazen’de ve son olarak gericiliğe sıkılan ilk kurşunun mekânı olan şemzinanda devrimci halk savaşı Ş.Mahir ve Ş. Arjin devrimci harekatıyla yeni bir aşamaya taşındı. Ulusal onurumuzu, Önderimizi, kimliğimizi, varlığımızı, kültürümüzü, tarihimizi ve dilimizi inkâr-yok etme politika ve saldırılarına karşı Agit’lerin, Beritanların, Zilanların ardılları Jin, Viyan, Evindar’lar direniş bayrağını 28 yıl önce ilk kurşunun sıkıldığı yerde Şemzinan’ da yükseltmişlerdir. Şiyar, Şahin, Zerdeşt, Karwan, Fırat, Botan, Argeş ve nice fedaice kahramanlık örneğini sergileyen yüce şehitlerimiz Agitlerin zafere kilitlenmiş, direnişçi ruhunun ardılları olarak insanlık tarihinde yer edinmişlerdir. Agit yoldaş şahsında kahraman şehitlerimizin anısına bağlılığın gereği olarak günümüze kadar özgürlük hareketimizin öncülüğünde başta Kürdistan kadınları olmak üzere tüm halkımız bu direniş geleneğini sürdürerek, mücadeleyi yükselterek cevap vermiştir. Yine Batı Kürdistan’daki halkımızın statüsünü kazanma ve kendi kaderini ellerine alarak, demokratik özerklik inşasında ulaştığı düzey 15 Ağustos’un zafer ve direnişçi ruhunun hayat bulmasıdır.
15. Ağustos atılımının 28. Yıldönümünü taçlandıran Botan ve Zağros’taki devrimci harekât Kürt ve Kürdistan halkının özgürce yaşam statüsünün garantisi olmaktadır. Kürt inkarına karşı Agit arkadaşın komutasında başlatılan devrimci atılım bu gün Jin yoldaşın fedailiğinde onlarca şehit yoldaşımızın kahramanca direnişinde yeşermektedir. AKP devletinin Kürt halkını imha ve tasfiye planına karşı başlatılan devrimci operasyon yeni tarz ve taktikle büyük başarıyla ilerlemektedir. Başta Batı Kürdistan’daki halkımızın Demokratik Özerklik temelinde yükselen devrimci mücadelesi yine Büyük Komutan Agit yoldaşın rehberliğinde şemzinan’da yürümekte olan devrimci direnişi bir kez daha selamlıyoruz. Agit yoldaşın izinde yürüyen Jin ve diğer şehit yoldaşlarımızın zafere kilitlenmiş, direnişçi ruhunun bizleri zafere ulaştıracağı inancıyla Agit yoldaşı ve şahsında tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha minnetle anarken, anılarına bağlılığımızı ve mücadeleyi yükseltme sözümüzü yeniliyoruz.
Önderliğimiz özgürleşene, Kürt halkı statüsünü kazanana değin mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz. Bu gün vesilesiyle kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm yurtsever halkımızı bu tarihsel süreçte Agit’lerin, Zilan’ların, Jin’lerin direniş ruhuyla serhildanları ve mücadeleyi yükselterek, demokratik özerkliği inşaya çağırıyoruz.
Devrimci selam ve saygılar