15 Şubat 1999 yılında Özgürlük Önderimiz Reber Apo’ya ve onun şahsında yaratılan 30 yıllık mücadelenin değerlerine karşı geliştirilen uluslar arası komployu 13. yılında da büyük bir öfke ve nefretle lanetliyor ve kınıyoruz.
Uluslar arası komployu boşa çıkartma ve Önderliğine sahiplenme temelinde REBER APO etrafında ateşten çember oluşturarak bedenlerini özgürlük ateşiyle tutuşturan, büyük kahramanlıkların öncüleri olan şehitlerimizi bu gün vesilesiyle anıyor, sert kış koşullarına rağmen büyük bir kararlılık ve iddia ile başta Avrupa’da devam eden uzun yürüyüş olmak üzere halkımızın, Kürt kadınlarının gerçekleştirdiği protesto eylemlerini selamlıyor ve kutluyoruz.
Kürtler tarihte ne zamanki haksızlığa, adaletsizliğe karşı baş kaldırmak istemişse bundan rahatsız olan egemen düşman güçleri tarafından mutlaka her türlü baskı ve zulümlerle karşı karşıya bırakılmıştır. Siyasi, kültürel, ekonomik, askeri alanda akıl almaz saldırı, katliam ve operasyonlarla Kürt kimliği, Kürtlerin halk olarak varlığı inkar edilerek soykırıma uğratılmak istenmiştir. Kürtler hiçbir zaman artık uyanmayacak, var olmayacak, böylece tarihin karanlıklarına gömülecek, insanlık tarihinden silinip atılacaktı. Kürt kimliğine biraz da olsa sahip çıkacak olan Kürt’ün başı hemen ezilmeliydi. Kendi kimliğinden utanan, bundan kaçan, özüne yabancılaşan, kendisini inkar eden Kürt insan gerçeği celladına kul-köle olduğu sürece yaşam şansını elde edebilecek, “en iyi Kürt ölü Kürt’tür” gerçeği kabul görecekti. İşte tam da bu gerçeğe karşı Rêber APO’nun çıkışı, amansız mücadelesi ve direnişi egemen güçlerin hesaplarını alt üst etmiştir. Kürtlere karşı inkar-imha amaçlı geliştirilen tarihsel soykırım planlarının boşa çıkarılmasına yönelik tarihsel bir cevap olmuştur.
Önderliğimizin 40 yıllık direniş mücadelesi ve harcadığı tarihsel, anlamlı büyük emekler sonucunda köle Kürt geçeğini tersine çevirerek özgür Kürt’ü yaratmıştır. Dört parça Kürdistan’da halkımızın ulusal birlik ruhunu güçlendirmiş, varlığını koruyarak özgürlüğünü sağlama amacıyla yıllardır ulusal direniş mücadelesini yürüten bir halk gerçeğini açığa çıkartmıştır.
İşte bu gerçeğe karşı tahammülü olmayan, bunu kendi egemen bencil çıkarlarının önünde engel gören uluslar arası Gladio güçleri Önderliğimize karşı komployu gerçekleştirerek tarihsel soykırım politika ve uygulamalarını başarıya ve sonuca ulaştırmayı hedeflemişlerdir. 15 Şubat Komplosu bu anlamda özgür Kürt’ün iradesini kırarak, varlığını imha etmeyi, yok etmeyi hedeflemiştir. 15 Şubat Komplosu, 40 yıldır devam eden ulusal direniş mücadelemizin yarattığı tarihsel değerlere el koymayı, gasp etmeyi ifade etmektedir. 15 Şubat Komplosu Kürdistan halkının, Ortadoğu halklarının özgürlük umudu, önderliğimiz şahsında kırılmak istenmiştir. Böylece tarihsel soykırım süreci Kürtler açısından miladını doldurmuş olacaktı.
Rêber APO; toplumda varlığı, iradesi tanınmayan, adeta bir hiç yerine konulan Kürdistan kadınında öz irade, güveni geliştirmiştir. 5 bin yıllık erkek egemenlikli sistemin kadından çaldığı, gasp ettiği değerleri yeniden kadına devretme temelinde bir kadın örgütlülüğü ve özgürlüğünü yaratmıştır. Kurnaz, kıskanç, güçlü erkeğin pençesinden kadını kurtararak, tanrıça diyarı özgürlük dağlarına çekmiştir. Kadın da Önderliğinin özgürlüğü için gerektiği yerde canını feda etmiştir. Kürt kadını yıllardır bu bilinçle mücadelesini yükselterek, hiçbir engel tanımadan, her koşul altında Önderliğine sahiplenmesini bilmiştir. Bir süredir ‘Rêber APO’yu özgürleştirelim, soykırıma son verdirelim’ şiarı ile başlatılan hamlede kadınların ön saflarda yer alarak geliştirdikleri eylemler bunu bir kez daha ispatlamıştır. 15 Şubat komplosunun en temel ve önemli hedefinden biri de bu anlamda Kürdistan Kadınının özgürlük mücadelesine, onun varlığına, özgür iradesine bir saldırıdır da aynı zamanda.
Uluslararası komplo başta önderliğimizin 13 yıllık İmralı direnişi olmak üzere ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ şiarını tüm dünyaya haykırarak şahadete ulaşan kahraman şehitlerimizin fedai direnişi, yine halkımızın 13 yıldır her türlü zorluğa, düşman saldırılarına rağmen inanılmaz derecede Önderliğine, ulusal varlığına, özgürlüğüne dört elle sarılarak sergilediği büyük direnişi komployu başarısız kılmıştır.
Başarısız kılınan komplo bugün AKP öncülüğünde yeniden devreye konularak daha ileri bir aşamaya götürülmeye çalışılmaktadır. Bölgede hegemonyasını sağlamak için en küçük fırsat ve imkandan yararlanarak tüm gücüyle önderliğimize, özgürlük hareketimize, halkımıza ve gerilla güçlerimize karşı topyekun bir savaş ilan etmiştir. Önderlik üzerinde işkence düzeyine vardıran tecridi derinleştirerek, sisteme teslim olmuş, işbirlikçi kesimleri de harekete geçirerek karalama kampanyası ile mücadelemizi teslim almaya çalışmaktadır.
Önderliğimizden kopmamız, ondan uzaklaşmamız, onu unutmamız, ondan vazgeçmemiz istenmektedir. Yani Önderliğimiz şahsında geliştirilen saldırılarla özgürlüğümüzden, ulusal varlığımızdan, onurumuzdan, ulusal kimliğimizden, tarihimizden, dilimizden, vatanımızdan, insanlığımızdan vazgeçmemiz, tüm bunları inkar etmemiz dayatılmaktadır. Herkes bilmelidir ki, artık Kürtler geri dönüşü olmayan tarihi bir süreci yaşıyorlar. Rêber APO gerçeği, artık her bir Kürt insanının, kadınının yüreğinde, beyninde kök salmış bir gerçekliktir. Bu gerçeklikten vazgeçmemizi beklemek, umutlanmak beyhude bir girişim olmaktan öteye gitmeyecektir.
Önderliğimizin özgürlüğüne kilitlenmek, tüm yaşamımızı, çalışmamızı, eylemlerimizi buna göre örgütlemek Önderlikle buluşmamızı sağlayacağı gibi, dayatılan uluslar arası komployu da boşa çıkartacak, dolayısıyla yerinden söküp atacaktır.
Bu temelde başta Kürdistan kadınları ve gençleri olmak üzere tüm halkımızı varlığımızı koruma ve özgürlüğümüzü sağlama temelinde ulusal direnişi yükseltmeye, herkesi büyük bir sorumluluk bilinciyle davranmaya, tutum almaya, görevlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
(Partiya Azadiya Jina Kurdistan)
PAJK KOORDİNASYON