Hazırlayan: Gulan Botan
Özgür Kadın Hareketinde yer alan Şilan Kobane’nin mücadele yoldaşlarından KJB koordinasyonu Ruken Garzan’a Şilan Kobanenin kişiliği ve yoldaşlığını sorduk.
Şilan Kobanenin kişiliğini ve özelliklerini tanıdığınız kadarıyla yoldaşlığını bize anlatır mısınız?
R.G: Ben Ş. Şilan arkadaşı 95 yılında kuzeyden Önderlik sahasına geçtiğimde tanıdım. O, çok eski bir arkadaştı ve eğer yanılmıyorsam 1986 yılında partiye katılmıştı.
Partiyi ve önderliği tanımada beli bir tecrübe sahibiydi. Bir kadın olarak bir PKK militanı olarak kişiliğini oluşturmuştu. Yaşadıklarına ve tecrübelerine derin bir anlam verir onlara bağlı kalırdı. Onun diğer arkadaşlardan farklı yanları hemen göze çarpardı. Beni ilk etkileyen farklı özelliği doğayla olan doğal ilişkisiydi. Bu doğalığı ilişkilerine de yansıyınca farklılığı her yerde hemen ortaya çıkıyordu. İnsanın doğalığını yitirmeden kendini irade sahibi yapabilmesi oldukça zordu ama o bunu başarmıştı. Hem doğal hem iradeli bir kimliğe sahipti. İdeolojik ve örgütsel anlamda kendini yapılandırmış ve örgütlemiş irade sahibi kılmıştı. Doğallık ve iradeli kişilik bir kişilikte buluşunca kendini farklılığıyla kendi rengiyle var ediyordu. Onun için de Şilan arkadaş hangi ortama hangi arkadaş topluluğunun içine girerse girsin kendi rengini hemen oraya yansıtıyor ve farklılığı insanın dikkatini çekiyordu. Bu özellikleri yoldaşlığı yüceltiyor ve etrafında bir örgütlülük oluşturuyordu. İlişkileri hem örgütlülük hem de yaşamda bir canlılık oluşturuyordu. Ayrıca çok duru ve temiz bir yüreğe sahipti. Hem yaşama hem de yoldaşlığa bağlılığı çok derindi. Bir mıknatıs gibi sevgi gücü yaşam sevgisi insanı çekiyordu. Onda çok güçlü bir sevgi enerjisi vardı. Yoldaşlığa bağlı ve mücadeleyi, yaşamı, doğayı seviyordu. Ondaki bu sevgi gücü doğal olarak onda mücadele ve sevgi kişiliğini oluşturuyordu. Mücadele alanlarında sınır tanımazdı. Yani kimse ona söylemeden kimse ona perspektif vermeden ondaki sevgi gücü ve irade bir mücadele kişiliği oluşturmuştu. Kendi içindeki enerjiye ve güce dayanarak mücadelesini büyütüyordu.
En çok dikkatinizi çeken özellikleri hangileriydi?
R.G: Onun farklılığı herkesin olduğu kadar benim de dikkatimi çekiyordu. Ama beni en çok etkileyen diğer özelliklerinden biri de Önderliğe olan içten bağlılığıydı. Yine mücadeleyle elde edilmiş değerlere de oldukça bağlıydı. Önderliği mücadelenin bir değeri halkın bir değeri ve kazanımı olarak ele alıyordu. Ayrıca önderliği o zaman bile ideolojik ve örgütsel bir güç kaynağı olarak değerlendiriyordu. Bütün sevgi gücünü de Önderliğin kendisinden alıyordu. Önderlik ve çözümlemeleri üzerine çok yoğunlaşıyordu ve sürekli bir sorgulama düzeyini ortaya koyuyordu. O, oturuş-kalkışıyla, ilişkileriyle, gülümseyişiyle bile yaşamdaki her şeye nasıl anlam biçtiğini gösteriyordu. Yani onun yanında her şeyin bir anlamı vardı, anlamsız olan hiçbir şey yoktu. Yine ilişkilerinde büyük küçük gözetmeksizin anlam yükleyerek ilişkileniyordu. İlişkilenirken ilişkilerinin arasına asla büyük-küçük, yetkili-yetkisiz farkına bakmazdı önce yoldaş ruhu ön plana çıkıyordu ve bunu sana da yaşattırıyordu. Onun yanında yoldaşlık ve yoldaşlık ruhu vardı sevgi gücünün hepsini buna harcıyordu. Onun için de kim Şilan arkadaşla çalışırsa ki özellikle kadın arkadaşlar ondan büyük tecrübeler elde ediyordu. Yaşamı sevme, iradeleşme ve yoldaşlık ruhu onda bir yaşam ilkesiydi. Onun için de onunla kim çalışırsa çalışsın hemen Şilan arkadaşın bu ilkeleriyle karşılaşıyor ve ondan bir şeyler alıyordu.
Onun sorunları çözme tarzı nasıldı ve hangi yöntemlerle mücadelesini yürütüyordu?
R.G: Şilan arkadaş ilişkilerinde verimli ve yaratıcıydı onun için de herkes kendini onda buluyordu. İnsanlara yoldaşlarına çok yönlü yaklaşıyordu. Kendi duruşunda ve ilişkilerinde kuruluğa tek yönlülüğe karşıydı. Yaşamı tek renkliliğe sürükleyen yaklaşımları kabul etmiyordu. Kendi mücadele tarzında yaşamı ve sevgiyi yaratıyordu. Çünkü onun tarzında renklilik ve çok yönlülük vardı. Bu özellikleri çalışmalarına da yansıyordu. Çalışırken asla ben sadece bunu yaparım demiyordu. Büyük bir inanç ve bağlılıkla hareket ettiği için her türlü mücadeleyi yürütmekten çekinmiyordu. Mesela en zor alanlara ve görevlere kendisini hiç kaygı duymadan önerir büyük bir coşkuyla çalışmasına sarılırdı. Örneğin askeri-kültürel yani mücadelemizin tüm alanlarından kendini sorumlu görüyordu. Hangi alanda olursa olsun mücadelesine büyük bir inançla sarılıyordu bu da onun mücadele çizgisini ideolojik derinliğini ve özgürlüğe olan bağlılığını açıkça ortaya koyuyordu. İlişkilerini hem örgütle hem yoldaşlarıyla bu ilkeler üzerinden kuruyordu. Onun farklılığı onu bizden ayrıştırmıyor bir toplumsallık yaratıyordu. Onun farklığı örgüt yaratıyordu, büyük yoldaşlıklar doğuruyordu. Yani farklığını toplumsallaştırandı.
Şilan arkadaşın duruşunda düşüncelerinde ezber olmadığı için farklılığı daha çok ortaya çıkıyordu. O bu kişiliğiyle bireyciliği kendinde öldürmüş ve bireyciliğe de keskin çizgilerle karşıydı. Bu farklılığıyla kendini genelleştirebilen bir güce ve yeteneğe sahipti. Kendi öz rengini özünü güçlendiriyordu, o öz rengini de genelde anlamlı kılıyordu. Onun için de şilan arkadaş mücadele alanlarının arasına herhangi bir fark koymadan büyük bir azimle çalışıyordu. Farklılığı kaynağını bu özelliklerinden geliyordu. Yine yoldaşlarının sorunları üzerine kendini çok yorar sorunlarının kaynağını çözmeye ve güce dönüştürmeye çalışıyordu. Sorun yaşayan arkadaşıyla ruhsal olarak düşünsel olarak bütünleşir ve engellerine karşı derin çözümler arardı. Onun sorunlara çözüm arayışı bizde büyük bir heyecan ve coşku yaratırdı. Bir arkadaşın bir sıkıntısı varsa bir sorunu varsa mutlaka büyük bir ciddiyet ve özveriyle üzerinde dururdu. Yoldaşının yaşadığı sorunları asla ertelemezdi. Arkadaşının sorunlarıyla ilgilenirken güç almayı ve vermeyi biliyordu. Onun için de sürekli arkadaşlar onun bulunduğu alanda çalışma yürütmek istiyorlardı. Çünkü Şilan arkadaşın duruşu arkadaşlarda onunla çalışırsam başarırım inancını oluşturmuştu. Onda doğru yoldaşlığın ruhu vardı ve herkesi kendine çekiyordu. Bir arkadaş onunla çalışma yürüttüğü zaman hem kendi iradesini hem de örgütsel gücünü ortaya çıkarıyordu. Yanındaki yoldaşının iradesini özgücünü ortaya çıkarmak gerçekten bir yetenek, yaratıcılık ve iradeydi. Mücadele yürüttüğü tüm alanlarda bu özellikleri hemen ortaya çıkar ve arkasından da derin mücadele izleri bırakırdı.
Şilan arkadaş özgür kadının kimliğine ulaşması yönündeki inancı ve mücadelesi üst düzeydeydi. Özgür kadın mücadelesini yürütmede özgür kadın kişiliğini oluşturmada inancının büyüklüğünün yanında kendi duruşu ve yürüyüşüyle de tam bir komutan ve öncüydü. Kadınla yoldaşlığında ve özgürlük mücadelesini yürütmede de kendi farklılığını koyuyordu. Hem kadının ordulaşmasında hem de partileşmesinde üst düzeyde görevler almıştı. Yani özgür kadın hareketinde bir misyon sahibiydi ki bu daha Şilan arkadaş yaşarken de böyleydi. Bu konuda Önderliğimiz de Şilan arkadaşa öncülük misyonunu vererek onu görevlendirmişti. Aldığı misyonun büyüklüğüne göre büyük mücadele veriyordu. Kadın arkadaşlarla alış-verişi mücadelesine yaklaşımında büyük bir samimiyet ve hedefindeki netlik yansıyordu. Özgürlük mücadelesine ciddi yaklaşmayan çalışmaları bir değer olarak ele almayan ve çalışmayanlara karşı çok ciddi yaklaşmayan duruş ve anlayışlara karşı sürekli mücadele verirdi hem de radikal bir şekilde. Her kadınla ilişkisini anlamlı kılar ve mücadelesine büyük değer biçerdi. Bir o kadar da kadın gericiliğine karşı da keskin ve radikal bir biçimde savaş verirdi. Gericilik hangi biçimde olursa olsun asla boyun eğmez gericilikle uzlaşmazdı. Keskin mücadelesine rağmen kadınla büyük yoldaşlıklar yaratır ortaya da büyük değerler çıkarırdı. Büyük bir yetki sahibi olmasına rağmen asla yoldaşlarına yetkiyle yaklaşmazdı. Yoldaşlarıyla yarattığı güçle birlikte yaratılan sevgiyle arkadaşlara yaklaşırdı. Özgür kadın hareketinin de Şilan arkadaşta yarattığı öz buydu. Mücadelesinin büyüklüğünün bilinciyle sarılıyordu özgürlük savaşına. Önderliğimizin “özgür kadın özgür yaşam yürüyüşüdür” sözünü kendi kişiliğinde somutlaştırmış o inancın yüceliğiyle yürüyordu. Özgürlük düşüncesine tutkuyla bağlıydı. Bütün bunlar Şilan arkadaşın kişiliğinde bir güç yaratıyordu bu gücü hem genel ortamlarda hem de özgün ortamlarda kendini açığa çıkarıyordu.
Neden Şilan kişiliği o dönemde hedef alındı?
R.G: Mücadelemizin yoğunluğunun çok fazla olduğu bir dönemde Şilan arkadaşın hedeflenmesi planlıdır. Çünkü o en zor koşullarda kendi öncülüğünü ortaya koymuş öyle bu örgütle yürümüştü. Komplocu güçler mücadelemizin zor bir dönemden geçtiğini bildikleri için o dönemde Şilan arkadaşı özellikle hedef aldılar. Böyle büyük bir güçle mücadele içinde yer alan bir arkadaşın aramızdan ayrılması bizim için büyük bir kayıptır. Bu hem genel hareket için öyle hem de özgür kadın hareketi için de öyledir. Şilan arkadaşın şahadeti biz kadın arkadaşlarda büyük bir öfke ve mücadeleyi büyütme istemi geliştirdi. Onun mücadelesine sahip çıkmak için hepimizde büyük bir öfke ve mücadeleyi büyütme azmi ortaya çıktı. Çünkü onun amaçlarına ulaşmak istiyorduk. Onun amaçlarıyla hedefleriyle tanışmıştık. Onun hem coğrafyamıza hem de yüreklerimize ektiği özgürlük tohumlarının yeşermesi için tüm varlığımızla özgürlük mücadelesini yürütme ideamızı güçlendirdik. Eğer bugün özgür kadın hareketi bu düzeye gelmişse bunda onun büyük emeği vardır. Zaten özgür kadından ve onun yürüyüşünden yaşlanmış tüm sistemler korkmaktadır. Fransa’da Sara (Sakine Cansız) arkadaşımızın hedeflenmesi de bundandır. Özgürlüğe yol alan tüm kadınların vurulma nedenleri korkusuzca özgürlüğe yürümeleridir. Özgür kadın özgür topraklar, özgür topraklar ise özgür yaşamdır. Bu felsefe özgür kadın kişiliğinde somutlaştıkça verili sistemler tarafından hedef haline gelir. Onun için de bütün bu katliamlar uluslar arası komplonun bir devamıdır. Şilan arkadaşımız da bu nedenlerden ötürü hedef alınmıştır. Özgürleşen kadına saldırı özünde özgürleşen topluma saldırıdır. Şimdi özgürlük mücadelesi yürüten tüm kadınlar bu bilinçle mücadeleyi büyütmektedir. Yani özgürlük mücadelesi yürüten kadınların önünde yapılacak daha çok iş var demektir.
Bize zaman ayırıp duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için size teşekkür ederiz.
R.G: Ben de size teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.