• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Yaşam Ve Zamana Köprü Olanlar

4 May 2020
in ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Sakine CANSIZ

Bazı öyküler vardır ancak kendi seslerinden kendilerinin seslendirecekleri türkülerle anlatılabilirler. Onun yaşadığı her an özgürlük türküleriyle ilmik ilmik işlenmiş bir yaşamdı. Biz onu ne kadar anlatırsak anlatalım, onun kendi sesi olmayınca eksik kalır. Belki de anısıyla birlikte yüzlerce kadını taşıyan yüreğini anlatabilmek için onun sesi lazım bize. O kendi yaşamıyla milyonlarca kadının ve insanın yüreğinde yer edindi…

ZAMAN ONLARLA YÜRÜYOR,

                  ONLARLA BAŞARIYOR…

Onlar APO’culuğun en sade, en mütevazi ve en özlü militan ruhudurlar!

Belki her insan, zamana bir şeyler yükler, bir biçimde zamanla buluşur, onun çok dışında yaşam şansı fazla bulmaz. Bu bir doğa kanunu ya da toplum diyalektiğidir, başka türlü olmaz! Ancak hiçbir buluşma, Temmuz ruhunun zamana yüklediği derin anlam kadar büyük ve yerinde olmamıştır. Zamanın anlamını bulması gerçeği herhalde budur. Çünkü zamanın akışına kapılmak, onunla sürüklenip gitmek, bazen de zamanların arasında sıkışıp kalmak da var.  Burada hem zamanı, hem de kendini kaybetmek;  anlamını yitirmiş bir zamanla neyi yaşadığını bilmeden, yaratmadan bir yerlerde olmak gibi korkunç bir anlamsızlığı yaşamaktan öteye gidemiyorsun. Yani, ne yaşamın anılan yanı, ne iz bırakan gücü ve ne de seni bütün zamanlara taşıran aşkı kalıyor, anlamsızlık böyle başlıyor. Önderlik buna ‘yaşanmamış kabul edilen zaman’ dedi.

Bir de yaşam ve zamana köprü olanlar, görkemli birleştirenlerin gerçeği var ve Temmuz Direnişçiliği bunu çok çarpıcı ortaya koydu. Kuşkusuz her ayın kazandığı yeni anlam, her birinde ortaya çıkan muazzam değerler var ama Temmuz‘u başka yönleriyle yeniden yeniden değerlendirmek, anlamak önemlidir. Zamana, hiç kimsenin tahammül edemeyeceği kadar tahammül, ama onun her anına da zamanın bile dayanmadığı büyük acılardan süzülen inançla dirhem dirhem kendini eriterek onur kazandırmak, buna rağmen yeterli görmeyerek, ‘borçluluğu’ belleklere kazımak, sadece böyle yiğitlerin işidir ve bunu her kes yapamaz.

Onlar zamana sığınmadılar, zamanı yüreklerine öyle sığdırdılar ki, ne zaman ihanet edebildi, ne de ona ihanet edenlerin çirkinliği ve düşkünlüğü unutuldu! Çizgi zaferi, bu inanç şahlanışındaydı. Ölümsüzlük buradadır. Önderlik, ‘yaşayan şehitlerimiz’ diyor her zaman. Tam 21 yıldır onurlaşma bilinci ve ruhuyla direniş kültürünün öz mayası ve ona süreklilik kazandıran mücadele gerekçesi oldular. Böyle bir yaşamın bedelinde karar kılmak, onu herkesten önce duyumsamak ve beklenmedik yerde onu gerçekleştirmek Temmuz direnişçiliğinin temel özelliğidir. APO’culuğu eşsiz temsil eden bu özellik hem kendi koşullarında belirleyici rol oynadı hem de günceli ve geleceği bir arada yürüten bir sürükleyiciliği hep canlı olarak yaşatma gücünü oluşturdu.

Tam da böyle bir zamanın ateşinde yeniden yıkarken vicdanlarımızı, tarihi Atina savunmaları geldi. Yönümüz tümden bu şahadetlere dönük şimdi! Tamamlanmayı bu defa daha güçlü yapma, sürece doğru katılım başarısını bu temelde yakalama şansı daha fazla ortaya çıkmış durumdadır. Çünkü ne zaman ve olaylar geçmişte kaldı diyebiliriz, ne de umudu sadece gelecekte saklı gören bir umarsızlık içinde olabiliriz Gün gün, saniye saniye eriyen bedenlerle yücelen insan iradesinde çoğalan özgürlük çığlıklarını kim unutabilir?

‘Tarih ve geleneği ne kadar doğru biliyorsan, günümüz ve geleceği bu tarihi içselleştirdiğinde üstüne ekleyeceğin kadar değiştirebilir, dönüştürebilirsin’. İşte Önderlik gerçeğimiz budur. Ve bizde yaşamın anlamı, yaşamın diyalektiği tıpkı böyle gelişti, böyle devam ediyor. Bu yüzdendir ki, her an yaşamın gerçekliği içinde eriyerek bu gerçeğin dili ve eylemi olanlar ne dün kadar geçmişte kalmayı, ne de yarın kadar uzaklığı hissettirdiler. Yaşamın en merkezinde ve zamanın her anına suyun helezonik dalgaları gibi büyüyerek yayılan bir özellikte oldular. Özü bu kadar güce dönüştüren ve destansı kılan başka olay yoktur! Büyük inananlar yaşama ve ölüme gerektiği yerde, kimsenin ulaşmadığı anda ve mevcut olanı gerçekten aşarak cesaretle sarılanlardır. 14 Temmuz böyle bir zirveydi. En dorukta bir bağlılık ve inançla özgürlük mücadelesinin büyük zorluk ve acılarından süzülen eşsiz emeğe, onun eylem ruhuna verilecek, ödenecek ne varsa onun daha fazlasını verme, ödeme gerçeğine rağmen, ’borçluyum’ diyen olağanüstü bir kahramanlık var karşımızda. Anlamak, izlemek, yakın olmak ve ifadeye kavuşturmak 14 Temmuz Direnişçiliğinin en sade yanıdır. Onlar hem yaşamlarıyla ve hem de şahadetleriyle bu çizgi yoldaşlığında hareket etmeyi esas aldılar.

İnsan ruhunu kirleten, iradesini parçalayan, düşünce ve duygusunu bitiren, umudu, azmi, özlemi, yaşama ait tüm değerleri karanlığın labirentlerinde boğmayı amaçlayan zihniyeti yerle bir eden bu onur maratonu devam ediyor. O günün koşullarının yaratım kanunu başkaydı. Ölümde yaşamı yaratmak o dönemin tek çıkış özelliğiydi, başka yol kalmamıştı ve bu devrimci anı yakalamaksa sadece o büyük insanlara nasip olmuştu. ‘Yaşamı uğruna ölecek kadar sevmek!’ bu eylemciliğin yol haritasıydı. Ölümlerden ölümü beğenme şansı da yoktu, senin ölüm biçimini de başkası belirliyordu. Onursuz bir yaşamın öldüren onursuzluğu!

Binlerce yıldır dayatılan bir zihniyetti ve aşılmasının bedelleri ağırdı. Fakat, kendi yaşamına ve ölümüne kendin karar vermesini başardığın an, kazandığın andı ve bu tarihi an 14 Temmuzla başlamıştı. Bunun gerçekleşme koşullarını yaratmaksa apayrı bir sabır ve irade gerektiriyordu. Ölüme bu kadar hükmeden, her soluklanışta onu yaşamdan binlerce kez uzaklaştıran başka bir kuvvet yoktu. Bunun kaynağı Önderlikleşen ideolojiydi, onun yaratma karakteriydi.

14 Temmuz ölüm orucu direnişini tarihsel ve güncel boyutuyla daha doğru kavramak, tamamen savunmaları anlamaktan geçiyor. Çünkü bu eylem, ‘söz, olgu, anlam’ bütünlüğünü çok güzel ifade etti. Egemen zihniyete karşı Önderlik çizgisinde net ve kararlılık bu militanlığın temsil ettiği gelenektir. Otuz yıldır bu zihniyetle anı anına mücadele eden bu çizgi, toplumda değişim ve dönüşümü yaratan tek alternatif çizgidir. Her olgu, her kesim, her insan bu kaynaktan güç alarak gelişebilir ancak.

Süreçlerin karakteri iki biçimiyle bir birine benziyor. 80’lerde kuşatmaya, boğmaya, ezmeye alan mantık çok azgın, çok pervasızdı. İşkencenin her türlüsü, tecavüzün her biçimi vardı ve bu korkunç baskılar savunmaları engellemek, özgürlük ideolojimizin mahkemelerde savunulmasını, yayılmasını, halka ve insanlığa ulaşmasını engellemek içindi. Direniş bütün bu engelleri aşmayı başardı. Aradan yirmi yıl geçmesine rağmen aynı zihniyet ve benzer saldırılar devam ediyor. Toplumun her kesimini içine alan ve en çok da kadında somutlaşan özgürlük mücadelesine bu kadar çirkin yönelim, savunmaların özgürlüğü tek yaşam biçimi haline getirmesindendir. Demokrasi ve barış halklarımızın ortak zamanıdır. Saldırı bunadır.

‘80’lerde ‘Kürdistan Vietnamlılaşıyor, bu çığlık seslerini iyi duyun’ diyerek Temmuz ruhunu yaratanların geleneği bugün Türkiye ve Ortadoğu halklarının toplumsal barış ve demokratik birlik çığlığına dönüşmektedir. Savunmaların yarattığı yeni zihniyet, bütün sınırların ve bütün zamanların ötesinde yol almaya devam ediyor.

Bu, Temmuz yolculuğunun bitimsiz ruhu,

Bitimsiz özlemidir

                        Onlarla yürüyor,

                                         Onlarla başarıyor…

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk