Neolitik toplumda gerçekleştirilen ve günümüze kadar bazı toplumlarda süregelen bir diğer gelenek daha var. Neolitik dönemde kadınlar regl dönemlerinde her ay tarlalara gitmekte, götürülmektedirler. Kadının vücudunda özellikle bu dönemlerde bereket olduğuna inanılır, dolaysıyla bu bereketin toprağa da geçmesi, toprağı bereketlendirmesi gerektiği inancı vardır. Bu kültür Hindistan’ın bazı yerlerinde halen de bu kültür sürmektedir. Özellikle de evli olmayan kadınlar, yine özellikle ay ışığının olduğu gecelerde götürülmekte ve sabaha kadar bahçelerde, tarlalarda bırakılmaktadırlar. Yani bununla aslında kadının aylık döngüsüne ve çocuk doğurmasına büyük bir kutsallık atfedilmektedir. Bu nedenle de neolitik toplumda birincisi; özgür ilişki esas alınıyor, ikincisi; kadına dair tüm bu hususlara kutsallık atfediliyor. Kirli gözüyle bakılmıyor şimdiki gibi, tam tersine kutsanıyor. Örneğini verdiğimiz Hindistan’da halen yaşandığı gibi kutsal görüldüğü için tarlalara, bahçelere götürülüyor. Zaten açacağız, en fazla Aryen kültürün etkide bulunduğu yerlerden biri Hindistan’dır. Aryen kültürün yayılma aşamasında ilk ulaştığı ve etkiledi yerlerden biri Hindistan’dır. Bugüne kadar da neolitiğin izlerine, tüm egemenlikli toplumun hâkimiyetine rağmen yine de rastlanmaktadır.
Til Xelef Kültürü
Til Xelef kültürü M.Ö. 6000-4000’lerde açığa çıkar. Til xelef, neolitik kültürün zirveleşmesini ifade ediyor. Bu kültürün geliştiği yer bugünkü Kuzey ve Rojava Kürdistan’ındaki Serekaniyê’dir. Zaten Til xelef kalıntılarının bulunduğu yer de her iki parçanın tam olarak birleştiği yerdir. Til xelef neolitiğin kurumlaşma dönemidir. Önderlik Til xelef’ta üç temel devrimin gerçekleştiğini belirtmektedir.
1-Entelektüel devrim
2-Bilimsel devrim
3-Teknik devrim
Önderlik, uygarlığın başlangıcından bugüne kadar Til xelef kültürü üzerinden geliştiğini belirtmektedir. Orada oluşan bilinç ve gelişim üzerinden kendisini oluşturduğunu ve büyüdüğünü belirtir. Til xelef kültürü orijinaldir, taklit değildir, özgündür, ilktir. Ondan sonraki gelişmelerin tümü bunun bir taklididir. İnsanlığın, toplumun binlerce yıllık bir birikimi vardır; Til xelef kültürü bu birikimin sonucunda toplumsal gelişmede büyük bir sıçrama yaratacak olan devrim niteliğinde bir gelişmedir. Devrimler her zaman gerçekleşmez, belirli koşullar, dönemlerde devrimler gerçekleşir. Binlerce yıllık doğal toplumun, ardından gelişen neolitik devrimin oluşturduğu çok büyük bir birikim vardır; Til xelef kültürü bunun oluşturduğu koşullar üzerinden yeni bir devrim olarak açığa çıkar. Doğal toplum tarihinde tekniğin kullanılması, bilimin gelişimi, bilgi ve bilincin oluşumuna yönelik adımlar vardır öncesinde. Örneğin; tekniği insanlar daha insanlaşmanın başlangıcından itibaren kullanmaya başlamışlardır. Eline ilk kez bir taşı, kemiği vs. alıp ihtiyaçlarını karşılamak için bir araç olarak kullanmaya başladığında o bir tekniktir, gerçekleştirdiğin tekniksel bir gelişimdir. Bir yerin yaralandığında iyileştirmek için otlar, bitkiler kullanarak iyileştirmeye çalışman ve bundan belirli sonuçlar almaya başlaman bilime doğru attığın ilk adımlardır. İlk kez bir bilgiye ulaştığında o bilgiyi bilince dönüştürmen ve yaşamsal kılman, yaşamın dahi iyisini, güzelini oluşturmaya dönük arayışlara yönelmen entelektüel bir birikimdir. Tüm bunlar aslında neolitik dönemden önce de vardır, neolitik dönemde ise çok daha önemli bir düzeyde ilerleme kat etmiştir. Fakat genel olarak bakıldığında parça parçadır. Tam bir bütünlük oluşturamamıştır. Bu bütünselliğin oluşması, yaratılması bir devrim biçiminde ilk kez Til xelef’ta gelişmektedir. Bu nedenle bu döneme zirveleşme, kurumlaşma diyoruz. Tarihçiler, Til xelef öncesi neolitik dönem için çanak çömleksiz neolitik dönem, Til xelef dönemi için ise çanak çömlekli neolitik dönem demektedirler. Til xelef dönemi insanlığın, toplumsallığın, bilincin gelişiminde büyük bir aşamadır. İnsan zihniyeti esas değişimi burada yaşıyor, niteliksel sıçrama burada gerçekleşiyor. Toplumun zihniyet dünyasında büyük bir değişim yaratıyor, bu nedenle de bir devrim olarak nitelendiriliyor. Bu dönemde gelişen toplumsal değerlere baktığımız zaman neden böyle nitelendirildiği çok daha iyi anlaşılır olmaktadır:
–Kültürel yayılma
–Dil, topluluklara göre dilin gelişimi ve yayılımı
–Maddi ve manevi kültür tam olarak oturmuş, oluşmuştur
–Mabetlerin kurumlaşması (bu mabetlerde eğitim, ibadet, bilinç, bilim geliştirilmektedir. Kadın eliyle toplum bilinçlendiriliyor.)
–Çanak-çömlek, dokuma, öğütme-el değirmeni, dokuma
–Sanat, heykelcilik vb. ayrıca müziğin farklı biçimleri, müzik aletleri
–Astroloji (Sterk, Star ismi de zaten gökyüzünü incelemenin bir sonucunda oluşan bir isimdir. Mesela yıldızlar parlar, belirgindir. Toplumda bir kadın öncüyse ve göz önündeyse Sterk-Star olarak adlandırılıyor.)
–Dinin gelişimi, tanrıçalık, ilk mitolojiler
–Mimari (daha doğrusu mimarinin estetik kazanması, evler, köyler estetik kazanıyor ve bir mimari tarz açığa çıkıyor)
–Yöneticilik (yöneticiliğin esas kurumlaşma dönemi)
–Güvenlik sistemi (güvenlik sisteminin gelişmesinin sebebi iki temel sebebi vardır; biri artık Semitik kabilelerin saldırıları başlamıştır, bir diğer sebep artı ürün çoğalmıştır, bunların doğaya ve hayvanlara karşı da korunması gerekmektedir)
–Yine birçok tekniksel araç da gelişmiştir. (Bir kısmı daha öncesinde de vardır, fakat bu kez daha gelişkin bir şekilde.)
Bugün hala Serêkani’yede Til xelef’ın kalıntılarının bulunduğu tarihsel höyüğe gittiğinizde büyük hayranlık içinde kalmamak mümkün değildir. Yürüdüğünüzde höyüğün her tarafındaki parçaları önce çakıl sanırsınız, irili ufaklı bir sürü taş veya çakıl olduğunu düşünürsünüz. Kaldırıp baktığınızda hepsinin rengârenk, muhteşem desenli çanak-çömlek parçaları olduğunu görürsünüz. Binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen o höyükte halen o kültürün, o sanatın, yaratıcılığın, ruh güzelliğinin ne büyük olduğunu anlarsınız. Aslında o çanak çömleklere yansıyan sanatsal güzellik, toplumsal yaşamın güzelliğinin bir ifadesi, yansımasıdır.
Önderlik genel olarak neolitik döneme yönelik şu değerlendirmeleri yapmaktadır: “Kaba bir tasnif yaparsak, bugünkünün en az yarısı kadar bilimsel-teknik buluşların gerçekleştirildiği bir toplumsal yaratıcılık dönemi söz konusudur. Din, sanat, bilim, ulaşım, mimari, tahıl, meyve, evcil hayvan (büyük ve küçükbaş olarak), dokuma, çömlekçilik, öğütme, mutfak, bayram, aile, hiyerarşi, yönetim, savunma ve saldırı, armağan, tarımsal araçlar ve daha da sıralanabilecek bir liste, nicel ve nitel açıdan gelişmeye uğramış haliyle bugün de toplumsal yaşamın temel listesi düzeyindedir. Neolitikten kalma köy ve aile yapısına baktığımızda, en asil, topluma güç veren ve yaşamı anlamlı kılan toplumsal ahlâk, saygı, sevgi, komşuluk ve yardımlaşma başta olmak üzere, oluşan değerlerin kapitalist modernitenin değer yargılarının (veya ahlâksızlığının) çok üstünde olduğunu görürüz. Toplumun hiç eskimeyecek temel zihniyet kalıpları, esas olarak bu dönemin damgasını taşımaktadır.”
Berfin Zine
Devam Edecek