e)Hurriler: Önderlik Hurrileri iki dönem biçiminde ele almaktadır. Biz de aynı yöntemi kullanarak kısaca ele alırsak;
1.Hurri dönemi için; Proto-Kürt olan Hurriler, Aryen kavimleri içerisinde ilk ismi geçenlerdir. Aryen kültürünün esas yaratıcıları ve öncüleridir. Yapılan araştırmalarda açığa çıkan ilk Hurri kalıntıları M.Ö. 6000’lere tarihlenmektedir. Uygarlıktaki kalıntıları ise M.Ö. 3000’lere aittir. Hurriler esas olarak son buzul döneminden itibaren Toros-Zagros hattında, hem ova ve yaylalarda hem de dağlarda yaşamaya başlamışlardır. Bu üç alanda da kalıntıları bulunmuştur. Hem göçebe hem de yerleşik yaşam tarzlarına sahiptirler. Bu yaşam tarzının izleri, sürekliliği günümüzde de Kürtlerde devam etmektedir. Yine Hurriler, uygarlık aşamasında Sümerlerden bağımsız olarak ilk kent gruplarını, kent devletlerini kuranlardır. Bu temelde I. Hurri dönemi M.Ö. 3000-2750 arası dönem olarak ele alınmaktadır. Gutiler, Lulubiler, Kassitler bu dönem içerisinde ele alınabilir. Gutiler ve Lulubiler, Akad İmparatorluğu’nu yıkan Hurrileri oluşturmaktadırlar. Her üçü de konfedarsyon şeklinde örgütlenmeleriyle uygarlık güçlerine karşı uzun zaman güçlü bir direniş sergilerler. Medlerin ortaya çıkışına kadar direniş temelindeki varlıklarını sürdürürler ve ardından Med Konfederasyonuna katılırlar.
2.Hurri dönemi ise; Hurrilerin uygarlık sistemi içerisinde kendi sistemlerini oluşturdukları, aşiret konfederasyonları ve devletleşmeler yaşadığı süreçtir. M.Ö. 1600-1250 yıllarında varlığını sürdüren Mitanni Devleti II. Hurri döneminin en belirgin olan Hurri kökenli oluşumudur. Mitannililerin merkezileştikleri yerlerin Serêkani ve Amude tarafları olduğu tespit edilmiştir. Mitannililer Kerkük’ten Hatay’a kadar geniş bir alana yayılırlar. At seyisliğinde çok gelişkin oldukları gibi kendilerine has bir mimari oluşturmuşlardır, aynı zamanda hem çivi hem de hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Bu dönemde Herkes Asur hâkimiyetine girerken, Mitannililer aksine Asurluları denetim altında tutarlar. Kendi dönemlerinin en etkin güçlerinden biri haline gelmeyi başarmışlardır. Bunun sonucu olarak Mısırlılarla güçlü ilişkiler kurmuş, hatta tarihe iki Mısır kraliçesi olarak geçecek olan Nefertiti ve Nefertari isimli iki Mittanili prensesi Mısır krallarıyla evlendirmişlerdir. Dönemin en büyük güçlerinden biri olan Mısır İmparatorluğu’nun Mitannili kadınlarla evlenmesi de göstermektedir ki, Mitanililerin belirgin ve diplomasi de etkin bir gücü vardır. Nitekim o dönemdeki evlilikler daha çok ittifaklar kurma ve siyasal hedefli evliliklerdir. Bu tür evlilikler, bir güç dengesi oluştururlar. İki Mitannili kadınla olan evlilik Mısırlıların Mitanilileri kendilerine bir güç dengesi olarak esas aldıklarını göstermektedir.
Önderliğin II. Hurri dönemine dahil ederek ele aldığı bir diğer uygarlık Hititlerdir. Bilindiği gibi Türkler, Etiler ismiyle de andıkları Hititleri ataları olarak dillendirmekte, tarihin uzun süresi boyunca Anadolu’da yaşamış bir halk olduklarını iddia etmek için kökenlerini Hititlere dayandırmaktadırlar. Tarih anlatımlarında Hititlerin Boğazlardan, Kafkaslardan veya İran üzerinden geldikleri iddia edilmektedir. Fakat Önderlik bunun doğru olmadığını, esas olarak Hititlerin ya Hurri kökenli oldukları veya Hurrilerle akrabalıklarının olduğu ihtimalinin daha güçlü olduğunu belirtmektedir. Hititlerin bileşiminde Hurrilerin dışında Ermenilerin ataları Khaldiler, Luwiler denilen etnik gruplar vb. de vardır. Yani salt Hurrilerden de oluşmamaktadır. Bin tanrılı ülke deniler Hitit ülkesi için, bu da çevrelerindeki tüm etnik grupları ve bu grupların inançlarını içlerine aldıklarını, kozmopolit bir yapıya sahip olduklarını gösterir. Bu gruplar, bulundukları alanda hâkimiyet kurmuş olan Asur kolonilerinin denetimini yıkıp Hitit İmparatorluğunu kurmuşlardır. Bu imparatorluk M.Ö. 1600-1250 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Madencilikte gelişkin oldukları kadar önemli bir ticaret merkezi olmayı da başarmışlardır. Savaşkan yönleriyle tanındıkları gibi güçlü bir savunma sistemi de oluşturmuşlardır. Ana tanrıçaları Kibele’dir. Mısırlılarla birlikte tarihteki ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşmasını yapmışlardır. Hititler, ayrıca gelişkin yapılarıyla İyona, Troya ve Grek uygarlıklarını etkilemişlerdir.
Urartuları da Türkler kendilerine mal ederler. Hâlbuki Urartular II. Dönem Hurilerindendirler. Urartu Devleti, Urartuların Nairilerle beraber geçirdikleri uzun bir konfederasyon sürecinden sonra merkezi bir krallık sistemine geçmesiyle oluşmuştur. Van merkezli bir uygarlıktır. Van’a ismini veren de Urartuların bir kabilesi olan Vanilli isimli kabiledir. Geniş bir bölgeye yayılmışlardır ve ayrıca Ermenilerin ataları sayılan Khaldiler de Urartuların içerisinde yer almaktadırlar. İlk eyalet sistemini oluşturan uygarlıktır. Çivi yazısı kullanmışlardır ve karışık bir dil yapısı vardır. Elit tabakayla halk dili birbirinden farklıdır. Urartular demir-bakır işletiminde gelişkindirler. Demiri en çok işleyen ilk uygarlıktır. Su kanalları sistemleri ve gölet yapmada gelişkindirler. Bugün Van’da halen kullanılabilen Şamram Kanalı ile dönemin ilk yol şebekesi olan Kral Yolu Urartular tarafından yapılmıştır. Madencilik, kerestecilik ve at yetiştiriciliğinde ileridirler. Ayrıca Asur zulmüne karşı o dönemde ayakta kalan tek güçtürler, fakat Urartu Devleti M.Ö. 615’te Medler tarafından yıkılır.
Berfin Zinê
Devam edecek