• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Tecavüz Kültürünün Pratikleştiricisi Mutka Ve Recm

11 July 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Sarya Onur

Bin yılardır süre gelen ortaçağ zihniyetinin günümüz dünyasına yansımaları çok daha acımasız olmaktadır. İnsanın, insan olmanın değer yargılarından uzak, halkların kültürlerini, maneviyatını yok sayan bir rejimle karşı karşıya olan bu toplumsal gücün yaşadığı yaşam koşulları âdeta haykırmaktadır.

İnsan olmanın, kadın olmanın değer yargılarına haykıran bu toplumsal gerçekliği oluşturan ve baskı uygulayan zihniyeti nasıl tanımlayabiliriz? Nasıl bu zihniyetle savaşabiliriz? Köleliğin bu denli derinleştiği, her özgürlük çığlığının susturulduğu ve yaşamın her an ölüm korkusuyla sürüp gittiği kadına dair değerlerin ayaklar altına alındığı yaşam koşulları ile yüz yüze olan kadını tanımlamak. Onun özgürlük çığlıklarına, onun yaşam arzusuna kulak açmak ve duymak en büyük insanlık değerlerinden biridir. Ne yazık ki hala da kadınların büyük bir çoğunluğu nasıl bir geçmişin ve başarının sahibi olduklarından habersiz yaşamaktadırlar. Onlara sunulan her şeye sadece bir kader olarak bakmaktan başka bir alternatif verilmemiştir. Katı inanç ve cezalarla kadın bedeni üzerinde her türlü sömürü ve baskı, işkence uygulanmaktadır. Bu gerçeklik öyle bir zihniyet yaratmıştır ki kadına sunulan, din, özgürlük, hukuk, demokrasi ve siyaset, politika adeta onun tüm yaşam haklarını elinden almakta ve istediği yöne sürmektedir. İnsan haklarına ve kadın haklarına dair her şey egemenlerin eliyle yürütülmektedir.

Egemenlikli sistem dünyanın her yerinde kadın üzerinde farklı biçimlerde sömürü, baskı ve talan uygulamaktadır.

Tecavüz kültürünün yoğunlaştığı bir başka yerde İran rejimi olmaktadır. Din ve Müslümanlık adı altında kadına karşı uygulananlar insanı derin düşüncelere götürmektedir.  Bu uygulamaların dinle Müslümanlıkla hiçbir bağlantısı yoktur. Din adı altında yürütülen katliama bir kılıf gibi giydirilmekte ve üstü kapatılmak istenmektedir. İran islam cumhuriyeti bu biçimiyle toplumu susturmak istemektedir.

İran’da Şii kesim arasında çok eski bir gelenek olan ‘geçici evlilik’ gerçeğini biliyoruz. Evlilik dışı ilişkilerin çok büyük suç ve günah sayıldığı her tür ölüm cezasıyla kadınların öldürülmesine rağmen geçici evlilik ise İran yasalarında serbest olmaktadır. İran’da ki bu pratik gerçeklik de kadınların yaşadığı kaosu anlatmak için yeterli bir neden olmaktadır. Evli erkekler, istedikleri zaman geçici evlilikle kadınlarla birlikte olabiliyorlar. Geçici evlilik anlaşması birkaç saatten birkaç yıla kadar uzun olabiliyor. Yasaya göre geçici evlilik resmi devlet kurumlarınca kaydediliyor. Erkek ne zaman isterse yaptığı anlaşmayı bozabilir. Geçici evlilik sadece dul kadınlar için değil bakire kadınlar içinde uygulanan bir durum olmaktadır. Bakire kadınlarla birlikte olduklarında ise babasının izinin olması gerekiyor. Bu evlilik biçimiyle kadınlar üzerinde korkunç bir şiddet uygulanmakta ve kadın bedeni, ruhu, düşüncesi, bütünüyle ezilmektedir. Fuhuşun bu kadar resmileştiği ve doğal bir hak olarak görüldüğü yer İran olmaktadır.

Tecavüze uğrayan kadınlar kendilerini savunmaya çalışırken ve bunu ispatlamak isterken, eğer ispatlayamazsa en acımasız biçimde cezalandırılır.

İran da çok katı bir İslami rejim uygulanıyor. Bu katı İslami rejimden ve zihniyetten en çok da kadınlar etkileniyor. Kadın bir meta olarak görülüyor egemen sistemin kadın üzerinde ki baskısı ve şiddeti onu, kendine ve yaşamına ait hiçbir hakkını savunmamayı kendisiyle birlikte getirir. Kadın tecavüz kültürüyle yaşamın tüm alanlarından tecrit edilir ve hareket alanı kısıtlanır. Kadının yaşadığı durum her yerde aynı ister toplumun içinde olsun, ister ailede olsun nerde olduğu çok önemli değil yaşamın her alanında tecavüz kültürüyle karşılaşma olanağı çok yüksektir.

İran toplumunda kadın psikolojik olarak her saat her an ezilmekte ve psikolojik bir baskı altında yaşamaktadır. Kadın her taraftan kuşatılmış, tecrit edilmiş ve sömürülmüştür. Kadın yaşam hakkında söz sahibi değildir bir nesne olarak çok rahat alınıp satıla bilinmektedir. İran’da kadın alınıp satılan üzerinde her türlü ticaret uygulanabilen bir neşene olarak görülmektedir. İran’da kadın bir özne değil de nesne olarak görülen üzerinde her tür istismarı uygulayabileceğin bir meta olarak ele alınır. Kadın iradesinin ezildiği bir toplumsal gerçeklik yaşanmaktadır.

Tecavüz kültürü bin yıllardır yaşayan bir zihniyetin devamı olmaktadır. Tecavüz kültürünün pratik uygulayıcısı ise recm cezası olmaktadır. Akılları donduran, insanı hayrete düşüren recm cezası hala da uygulanmaktadır. Yaşadığımız 21. yüz yılda bir insanlık ayıbı olan bu cezayı uygulayanlar en çok dinden, Müslümanlıktan, adaletten, insanlıktan, bahsedenlerdir. Yaşamda bu kadar derin uçurumlar yaratan, hiçbir hak ve adaletle alakası olmayan bu ceza İran da resmi bir ceza olarak pratikleştirilmektedir. Recm cezasını ortaya çıkaran Yahudiler günümüzde artık kendi toplumlarında uygulamıyorlar. Bugün recm cezasını uygulayanlar kendilerini Müslüman diye nitelendirenlerdir.   Suudi Arabistan, İran, Pakistan, Afganistan, Sudan, Somali ve Nijerya gibi İslam’a inanan birçok ülkede günümüzde de uygulanıyor.

Akılara sığmayan bu caza biçimleri topluma da kanıksanarak uygulanmaktadır. Recm edelin kadınların acı çekmeden ölmeleri bile günah sayıldığından dolayı kadın atılan taşların küçük olması gerekiyor. Ki kadınlar yavaş ama acı çeker ölüsün. Tüyleri ürperten bu gerçeklik İran’da çok normal görülmekte ve uygulanmaktadır. Recm denilen lanetle kadın öldürülürken erkeklik ölümsüz kılınmaktadır. Erkek egemenlikli bu zihniyet yaşamın her alanında kendisini egemen kılarak boy göstermektedir. Kadın üzerinde yoğun bir egemen ideoloji ile yaşam öldürülmekte ve özgür yaşama dair çığlıklar susturulmak istenmektedir.

İran da bir kadın idama götürülürken bile eğer bakireyse tecavüz edilip öyle idam edilmektedir. Kadının hem yaşam hakkı elinden alınıyor hem de nasıl ölmesi gerektiği din kılıfına büründürerek öldürme uygulamasını resmileştirmektedir. Kadın üzerinde ki bu cellat her şeyin adını günah koymuş bir tek yaptıklarına bir isim bulmamış onun dışında yaşanan her şey günah sayılmakta ve toplum adeta ölü kılınmaktadır. Bu biçimiyle gönüllü kölelik yaşatılmaktadır. Kadın karanlık bir dünyaya sürüklenirken bu bir kaderdir diyerek kadın susturulmaktadır.

Özgürlük en çok köleliğin olduğu toplumlarda ve ortamlarda çığılık atar. Özgürlük en çok katliamların ve sömürünün olduğu sistemlerde filizlenir. Dolayısıyla İran’da çok büyük bir özgürlük ve mücadele potansiyeli olmaktadır. Ancak tek bir sorun var ki bu güç kendini örgütlemesi ve bu vahşete dur diyememesi yaşanmaktadır. Zaten yaşamın her alanı bu biçimiyle anlamsızlaşmış ve her biçimiyle ölümler yaşanmaktadır. O halde mücadele etmek için önümüzde nasıl bir engel olabilir ki.  Kadınların İran toplumunda yaşananlar dur demesi ve buna en keskin biçimiyle cevap vermesi ekmek ve sudan daha önemli olmaktadır. Mücadelenin yol ve yöntemleri kadınlar açısından o kadar çok ki yeter ki mücadele etmek için yola çıkalım. 

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk