Sevgi gittikçe büyüten bir olgudur. Sevgi olayının Kürdistan koşullarında (Türkiye için de geçerlidir) doğru ele alınıp geliştirilmesi gerekir. Bu konuda yapılması gereken çok iş vardır. Bütün belirtiklerimizden ortaya çıkan önemli bir sonuç da; kişiler birbirleri için ve birbirlerini kazanmak için değil, tüm güçlerini, bireyciliklerini, tutkularını tatmin etmek için kullandılar. Bu temelde ilişki geliştirdiler. Oysa ilişkileri, özünde yatan temel olumlu görevlere karşı kazanmalıyız. Bütün ilişkilerimizin özüne egemen olan budur. Özellikle değerli bir sevgi olayına yer vermek gerekir. Bunu yapan yoldaşlar başarabilir ve kendilerini kabul ettirebilirler. Bu temelde birbirlerinin hem öğretmeni, hem öğrencisi oldukları için, kendilerini kabul ettirmekte zorluk çekmezler. İyi yaşamı bu yönüyle kazanalım. Bu temelde birbirinizi kazanırsanız, parti sizinledir. Gerçekten böyle birbirinizi kazandığınıza emin olmalısınız. Olmazsanız parti sizi kabul etmez. Bu temelde kazanırsanız, parti kazanmış olur, halk kazanmış olur. Bu da en iyi kazanımlarımızdır.
Benim sevgilerim halkımın kurtuluşuna katkı sağladığı oranda değerlidir. Benim tutkularım partimize güç kattığı oranda değerlidir. Bunu zora sokan tutku ölsün! Bunu zora sokan sempati bitsin! Bütün bunlar benden uzak olsun! Ahlaki tutum da budur. Bu tutumu neden gösteremeyesiniz? Bu temelde kendimizi neden eğitmeyelim? Yiğitlik bu değil midir? Bu temelde birbirini beğenmek, kazanmak en namuslu yol değil midir? Yoksa “seni kendime yar ettim, dört dörtlük hakimim” demek doğru mudur? Bundaki mutluluk nedir? Böyle olacağına bu yaşamı hiç yaşama daha iyi. PKK’nin bu konudaki görüşlerine detay ve verimlilik kazandırıyoruz. Çok belirgin bir parti yaklaşımı ortaya çıkıyor. Yaşamınız kadar bağlı olacağınız bir parti yaşamı olmalıdır. Halkların davasına yoldaşça katılmanız iyi olmuştur. Kadının da saflarımızda kendini özgür hissettirerek katılması iyidir. Bunu sağlamamız küçümsenemez. Bu, hiç şüphesiz önemli bir başlangıçtır. Birlikteyiz, ancak her şey halledilmiş değil. Fakat çabalar derinleşerek yarına ait yaklaşımın esasları, amaçları sürekli göz önüne getirilirse, bu yol arkadaşlığında gerçekten değerli kişilikleri yaratabilir ve birbirimizi kazanabiliriz. Bu, toplumun, halkımızın şiddetle muhtaç olduğu bir katkıdır. Bahsettiğimiz bütün sorunlara çözüm için de bu temeldir. Böyle bir çözümü parti içinde gerçekleştirdik mi, bilin ki dalga dalga bunu bütün topluma yayabiliriz. Partideki çözümün sağlanabilmesi için, aslında topluma hakim olabilecek, ona adım attırabilecek güce ulaştık. Diğerleri teknik sorunlardır. Yasaklama, bilimsel tekniği uygulama gibi sorunlar, fazla zorlanmadan çözeceğimiz sorunlardır. Böylesine bir devrimi başarmakla, çağımızın sorunlarına en iyi çözümü vermek kadar, emperyalizmin-kapitalizmin dayattığı o muazzam çözümsüzlüğe karşı PKK de kadınla çözüm getirebilecek bir yaklaşım geliştiriyor. Bu çözüm, sosyalizmin şimdiye kadar ulaşamadığı, hatta oldukça ihmal ettiği, yeterince açıklığa götüremediği bir çözüme daha çok yakındır. Eksiklerimiz varsa telafi ederiz. Kimse ne öfkelensin, ne kendini sıkışmış hissetsin, ne ihanete uğradığını söylesin, ne de çok kabul edilmeyi beklesin.
Mücadeledeki yoldaşlık, ölümsüz bağlılıklarla yürüyen bir ilkeye sahiptir. Unutmayın ki, bu temelde en değerli yoldaşlar sizinledir. Onların en büyük sevgileri sizinledir. Ve bu da her türlü bireysel sevgilerden, mutluluklardan daha değerlidir. Kaldı ki bireysel sevginin ve mutluluğun kaynağına ki, bu bir parti olur, bu bir halkın tümü olur, bir insanlık olur, bütün bunların hepsine egemen olduğunuz zaman bireysel yaşamınızın bir değeri olabilir. Bunun tersi emperyalizmin dayattığı yaklaşımdır; insanlığı inkar eder, halkları, her türlü kurtuluşçu yaklaşımı hiçe sayar. Bireysel özgürlük patlamasının, baştan çıkarılmışlığın ve emperyalizmin yarattığı hayvanlığın, dünyanın sonunu getirdiğini daha şimdiden biliyorlar. Kapitalist-emperyalist sistem bu temelde dünyanın sonunu getiriyor. İlişkileri limon gibi sıkmıştır. Adeta insanlığı sıkıp, posasını çıkarıp bir kenara atıyor. İnsanlığı bitirdi.
Sosyalizm de tam da bu sırada insanlığa ve yaşama sahip çıkıyor. Yüzyıllardan beri birçok din ortaya çıktı. Böyle hayvanlaştırmalar karşısında insanlığa sahip çıkmak istediler. Şimdi de böyle sahip çıkılmaya çalışılıyor. Bu gerekli midir? Yoksa bu şerefsizler, arsızlar, işkenceciler, iğrençlikler dünyasından kurtulmamamız mı iyidir? Umutlarınızın olduğuna, iyi bir anlayış içinde yaşamak istediğinize inanıyorum, hatta bundan eminim. Bu konuda niyet düzeyinde sizlere kusur yakıştırılamaz. Lakin iyi niyetlerin somutluk kazanması için de böylesine bir yaklaşıma ve onun savaşımına ihtiyaç vardır. İnsan niyetleriyle yaşamı dilediğince yaşayamaz. Ancak yaşamın gereklerini yerine getirdiğinde bunu başarabilir. Biz de onun savaşımını veriyoruz.
Bin yılların düşürülmüşlüğüne partimizin kısa tarihiyle cevap vermemiz kolay değil. Anlayışlı, sabırlı ve en önemlisi de mücadeleci olun. Bu mücadelede kadınlar da yer almalıdır. Onlarla bu yoldaşlığı derinleştirelim. Ve onların kaybettiklerini bu yoldaşlık sürecinde tekrar onlara kazandıralım. Yine erkeğin üstünlük diye bellediği, fakat partimizce kabul görülmeyen baskıcı, sömürücü düzenlerden kalma özelliklerini aşma partimizin amacıdır ve buna tüm varlığımızla savaşarak ulaşalım. Ulaşmalıyız dediğimiz soylu davaya başarı kazandırmak temelinde elden ne geliyorsa onu sergileyelim. Bu bize çok gereklidir ve biz bunun militanlarıyız. Ne mutlu bize ki, bu yolu yakaladık ve bu yolun iyi bir savaşçısı olduk.
Sanıyorum ki değerli militanlarımız, kendilerini, fazla bilincinde olmasalar da soylu yaşam uğruna müthiş adadılar. Şerefin, onurun, sevginin bir gün gerçekleşeceğine inanarak çirkin ve köleleştirici düzene teslim olmadılar. Hele bu konuda ilk günleri hatırladıkça, bunun kesin böyle olacağına eminiz. Gencecik gerillalarımız, sahte düzenin kendilerine dayattığı yaşama bin defa lanet okumuştur. Bu büyük bir davadır ve bilinçlerinin bu amaçla bağlantısı kesindir. Biz şehitlerimizin anısına bağlı kalacağız. Zaten bu hareket de onlara bağlılığın bir gereği olarak geliştiriliyor. Sizlerin tamamen bu temelde umutlarla yüklü olduğunuza, bu kadar umudu da yüce yaşam mümkün kıldığı için yaşadığımıza ve savaştığımıza inanıyoruz. Böyle insanların şehidiyle, savaşçısıyla ve belki de yüzyıllar sonrası savaşacak olanıyla, en yüce işi yaptıklarına, en doğru yolu tuttuklarına anlam vererek nice engelleri aştıklarına, tarihin bütün önemli davalarında görüldüğü ve militanların yaşamlarında kanıtlandığı gibi bir büyüklüğü sergileyeceklerine ve başaracaklarına kendi örneğimizde de belki en yücesinden bir kişiliği sergileyeceğinize eminim. Biz bu çerçevede sizleri buralara kadar taşırdık. Her birinizdeki iddia bunu daha da ileriye götürme temelinde olmalıdır. PKK’yi bu temelde buraya kadar getirdik. Buna halel getirmemeli. Onun daha da derinliğine yaşanmasına yaşamımızın biricik anlamı olarak esaslı bir yer vermeliyiz, bunu her şeyden üstün tutmalıyız, başarısını parti de esas almalıyız ve bütün ilişkilere yaymaya özen göstermeliyiz. Böyle yoldaşlar topluluğu olduğumuzdan ayrımız-gayrımız kalmamıştır, çözüm genelleşmiştir. Böyle genelleşmiş bir çözümde tam başarılır.
Ben buna inanarak şimdiye kadar çalıştım. Mütevazı bir çalışmayla büyük bir inanç ve karar dünyası yarattım. Sizleri ve halkı bu kadar birleştirdikten sonra, (belki bazılarınıza çok abartılı gelebilir) kendi kendilerine yetmez kişiler bile insanlık içinde dikkate değer bir çözümün sahibi olabilirler. Unutmayalım, çok düşenlerin yükselişi büyük olur. İnsanlığın en gerisinde bırakılanların devrimle sıçramaları mümkündür. Bu sıçrama belki insanlığın önünde de olabilir.
Kadın dünyasına böyle bir açılım, bize de güç vermiştir
Her baskı ve sömürü sistemine karşı koymada olduğu gibi, özgürlükler dünyasının kadın-erkek ilişkisi boyutunda da çürümüşlüğe, insanlığı kemiren büyük sevgisizliğe karşı yaşamı ve insanlığı temsil ettiğimize eminiz ve bu anlamda üstünüz. Bu kanıtlanmıştır diye düşünüyorum. Büyük bir güç üstünlüğüne ulaşmışız. PKK’nin bu konudaki büyük kazanımına kesinlikle zarar vermeyin. Adanmış yaşamları bireyselliğimizle küçük düşürmeyelim, lekelemeyelim. Çünkü insanlığın buna ihtiyacı var. Hele ezilen halkların daha fazlasıyla buna ihtiyacı var. Buna dikkat etmelisiniz. Her zamankinden daha fazla parti anlayışına, mücadeleci ve militan kişiliğine sahip olmakla birlikte, buna giderek derinleşen bir başarı imkanı vermelisiniz. Doğru hareket ettiğimize ve bu temelde toplumumuzun, özellikle de kadının muazzam düşürülmüşlüğüne bir çözüm gücü olduğumuza eminiz ve bunun kıvancıyla doluyuz. Kadın dünyasına böyle bir açılım, bize de güç vermiştir. Üstelik kadınlar da verdiğimiz mücadeleye inanmıştır. Kadınlar şimdiden saflarımıza dalga dalga geliyorlar. Gücümüzün gerçek bir kaynağı haline getirmeye inanarak, işlerlik kazandırarak onlara daha iyi yer vereceğiz. Görevlere böyle yaklaşım, Önderlik olayında hayati önemdedir. Erkek yoldaşlar da, bunu böylesi Önderliksel bir çıkışa layık görüyorlarsa, çözümüne de yardımcı olmaları gerekir. Arzulanan çözüm budur. Sorunları görüyorsunuz ve ağır da olsa üzerinize düşeni yapmaya çalışıyorsunuz. Mücadelemizde her şey özgürce tartışılır, isteyenler devam eder, isteyenler bırakıp gider. Sizlerin gençlik hayallerinizle oynamak istemedim; basit bir feda etme duygusuyla kalmanızı da istemem. İşinize geliyorsa kalırsınız. Bu bir özgürlük tartışmasıdır ve onun yaşama geçirilmesi için de savaşım gereklidir. Eğer çok zorlanıyorsanız beni de, kendinizi de üzmeden serbestçe gidebilirsiniz, ama benim sürdürmek istediğim hareket, bu konuda bunu söyler, yapmaya çalışır ve ister.
PKK tam bir yiğitlik hareketidir
İlke ve iddia sahibiyim. Bütün kadınlarımıza sahip çıkma ve sevme gücünü gösterebildiğim gibi, yiğitliğe de hakimim. Bu konuda da yanılmayasınız. Kaldırabiliyorsanız sizinle yürüyelim, ama mücadelenin gereklerini de isterim. Zorlama da yok. Kalanların da bu biçimde benimle birlikte yürüme durumunda olmaları gerektiği açıktır. Şunu belirteyim; sizlere rağmen başarmayacağız. Özgür iradeniz, isteğiniz, sevginiz olmadıkça da bu işi çözeceğimi asla söyleyemem. İlke budur. Az-çok bağlı kalarak sağlanan gelişme de bunun ispatıdır. Kendi örneğinizde bütün partililerle, gücünüz oranında çözüm gücü olmaya özen gösterin ki, cehennemden kurtulmaya bir katkınız olsun. PKK tam bir yiğitlik hareketidir. Gelişiniz biraz yiğitçedir. Bunu inkar etmek mümkün değildir, ama zaferin yiğitlik istediğini, başlangıcın yetmediğini, sonuç için daha büyük ve yiğitçe savaşçılara ihtiyacımız olduğunu bir an bile unutmayacağız. Umarım bu yaklaşım gücünü gösterirsiniz. Gösteremezseniz de ben fazla sıkılmam. Fakat iddiamı ve çabamı daha da güçlü yürüteceğimi de unutmayın.
Bu çerçeve dahilinde gerekenleri sizlerde göremezsem bağışlamam. Ne yapılması gerekiyorsa onu gösterin. Buna dikkat ederek çok düşünün ve partiye bu temelde bağlanın. Üzerinizde bu kadar durmamız sebepsiz değildir. Karşılığı olmadan yürüyüş olmaz. Düşman uzantıları ve içimizden bazıları ısrarla kimliğimizi inkardan başlayıp, yaşamsal değerlerimize el uzattıklarında, bunları ezdiklerinde mutlaka bizim de vereceğimiz karşılık olacaktır. Emperyalizm bu kadar güçlü, her tarafa egemen olmuş. Buna inanıyorum, ama bunun karşısında bir hiç olduğuma inanmadım. Bize güldüler. Belki biz bile eylemlerimizde başarı şansını görmedik. Fakat iki doğru sözün eyleminden, başarılı iki pratik adımın esas olduğuna inanıyorum. Bütün bunlar bizi bu düzeye getirdi. Başkaları güçlü olabilir. Bize dayatmak istedikleri şeylere yine eskisi gibi inanmıyorum. Fakat yakaladığımız gerçeklik öyle boş bir gerçeklik olmadığı gibi, bir halka mal olmuş ve dünyanın da en çok dikkatini çeken bir duruma gelmiştir.
Sistem üzerinde çok durduk. Bütün bu eleştirilere rağmen, mütevazıca en doğrusunu yaptığımıza eminiz. Başarımız küçümsenemez. Bütün partililerde -ki, sayı da önemli değil- arzulanan da budur. Eğer çok bağlı kalırsanız biz bu işi yürüteceğiz. Üzülmemek, yıkılmamak gerekir. Böyle dönemlerin kişiliğine yaklaşım fırsatı bulduğunuz için mutlu olmalısınız. Bu kişilik yanıltmıyor, doğru anlatıyorsa büyük başarıyı yakalayabilir. Fetheden kişilik görkemlidir. Bunu kabul etmeyen kişi yoktur. Bunun karşısına çıkan düşman yenilmiştir. Bu iyi bir şeydir. Bu uğurda kendini yaşama adamak, insanlığın tüm tarihi süreçlerinden çıkardığı soylu örneklerden birisini daha temsil etmek demektir. Başka seçenek var mı?
İnsanı toplumsal-ulusal özelliklerden uzaklaştırmışlar. Bununla yetinmiyor, insanlığı daha da batırıyorlar. Gidecek yer yok, bastırılmamış bir yer bırakılmamış. Tabii ki, bu noktadan sonra büyük oynanılacak, büyük savaşılacaktır. Bunlar size dayatılanlardır. Sizin de bunlara vereceğiniz yanıtlar olmalıdır. Başka türlü sahipliği gösteremiyorsunuz. Aile sorunlarınızdan, ana-baba, eş-dost ve sevgililerden başka bir şey düşünemiyorsunuz. Bu devrim bunun için oluyor. Büyük şahadetler, büyük zorluklar bunun içindir. Cehennemin üst köşesinde de olsak durup sabredeceğiz, savaşacağız ve çıkış yapacağız. Bunun için kendimizi ortaya attık. Geldiniz ve katıldınız, fakat bu katılımın gerekenleri de böyledir diyoruz. Bu temelde bundan sonraki savaşa yüklenmeliyiz. Benim yaptığım budur. Sizler de yapmaya çalışıyorsunuz. Ben de mütevazı bir savaşçı olarak yaşamımı çok özgür ve güçlü bir iradeyle sürdürmek istiyorum. Bunu kimse olmadığında da sürdürdüm. Şimdi çok sayıda arkadaş var ve yine de sürdürüyorum. İstediğim birbirimize güç vermemizdir.
Kadın yoldaşların mücadeleyi zayıflatma kaynağı değil, bir güç kaynağı olduğuna inanıyorum. Ve kesinlikle sizlere öyle yaklaşmak istiyorum. Sizleri daha iyi tanıyıp bir güç kaynağı olarak değerlendirmek istiyorum. Onlar da kendilerini bulacaklar. En büyük bir gücün sahibi olarak katılmayı doğru temelde bilecekler. Bütün bu konularda büyük anlayışa ulaşmak, kapitalist-emperyalist ve onun sömürgeci-faşist yaratıklarına karşılık vermek en büyük cevaptır. Ve şahsımızda bunlara yenilmez cevaplar verilmeye devam edilecektir.
Nereye gidersek gidelim, hangi silahı elimize alırsak alalım hepinizin kişiliğinde iyi savaşır ve sonuç alırız. PKK’nin mayasında bu vardır.
Önder Apo
Kaynak: Sosyal Devrim Ve Yeni Yaşam
12 Temmuz 1992