• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Sara PKK’nin ve Kürt Halkının Direniş Kalesiydi

15 January 2014
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Newroz Şiyar

PKK’li olmayan kesimlerin dahi alçakça bir katliam olarak tanımladığı PKK’nin öncü kadrolarından Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in yaşamını yitirdiği katliam birinci yılını doldurdu. Tarihe Paris Katliamı olarakda geçen ve üç devrimci Kürt kadınını haince katleden güçler, Kadın Özgürlük Hareketine ve genel hareketemesaj vermek istedi. Ancak bu katliamcı güçlerin mesajı, Sakine’nin yüz binlerce insan tarafından sahiplenilmesi ile -her ne kadar gerçek katiller açığa çıkmasa da-geri tepti.

Kadın Özgürlük Hareketi için tarihsel ve önderliksel bir yeri olan Sakine yoldaş, Diyarbakır zindan direnişinden, dağlara, dağlardan Avrupa’ya yayılan mücadelesi, duruşu, kişiliği ve kendini adeta ilmik ilmik örerek özgürleşen sosyalist kadın kimliğinin temsiliyetinin sembolü oldu. Binlerce yoldaşı ile direniş içerisinde geçirdiği uzun yıllarda yüzlerce kadın onun örgütlü, iradeli ve sosyalist duruşundan etkilendi. Mücadele yoldaşlarından biri olan Medya Botan da bizimle Sakine Cansız’ın şehadetinden bir hafta öncesine kadar ki çalışmalarını,sözlerini, anılarını, duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Sara (Sakine Cansız) ile ne zaman ve nerede tanıştınız?

Medya Botan:Heval Sara’yı ilk 1992 yılında Haftanin’de gördüm. Ben yeni katılmıştım. Kampımız yeni savaşçılar kampıydı. Kampımız ağırlıkta erkek arkadaşlardan oluşuyordu. Yani iki yüz kişilik bir kampta 20 kadın arkadaş bulunuyordu. Biz Heval Sara’nın ismini daha önce kitaplarda duymuştuk. İlk Diyarbakır Cezaevi direnişindeki duruşunu duymuş ve okumuştuk. Görkemli bir direniş sergileyen ilk kadın arkadaş olduğunu biliyorduk. Mazlumların, Hayrilerin ve Kemallerin arkadaşı olduğunu biliyorduk. Yine Esat Oktay’ın yüzüne tükürdüğünü duymuştuk. Onun kahramanlıklarını, direnişini duymuştuk bu anlamda. Ve gerçekten katılımımızı en çok etkileyen Diyarbakır Cezaevinin vahşi işkence uygulamalarıydı. Hep kitaplarda okuduğumuz o direnişçi kadınla karşılaşacaktık. Önderlik sahasından geliyordu.  Biz bir ay öncedenHevalSara’nın geleceğini duymuştuk. Özellikle biz kadın arkadaşlar çok heyecanlıydık. Bir kadın arkadaşın,yani HevalSara’nın kampımızın koordinatörü olarak geleceğini duymuştuk. Düşünün,1992 yılıgibi bir dönemde bir kadın arkadaş gelip askeri bir kampın koordinatörü olacak. Bu durum biz kadınları heyecanlandırıyordu tabii. Hatırlıyorum Heval Sara kampımıza geldiği zaman törenle karşılamıştık. Bir erkek arkadaş törende Heval Sara’ya tekmil verince biz kadınlar olarak çok gururlanmıştık. Bunlar bizim için ilkti. Ve o ilkleri hiç unutamıyor insan. Beni de çok etkilemişti o tören. Daha sonra bizim kamp koordinatörlüğünü yaptı.Askeri ve ideolojik eğitimlerimizi o veriyordu. Daha sonra zaten Güney Savaşı çıktı. Ve Güney Savaşı esnasında ayrı cephelerde kaldık. Fakat Güney Savaşında anlaşma sonucu geri çekilme kararı alınmıştı. Yaralı arkadaşların yapılan anlaşma sonucu Güneye geçmesi gerekiyordu.Heval Sara’yı o zaman ikinci bir defa gördüm. Heval Sara’nın o karara karşı tavrı ve duruşuna tanıklık ettim. O duruşu ve tavrı beni çok etkilemişti. Heval Sara, diğer arkadaşlarla tartışırken şunları diyordu; “Geçmeyeceğiz, biz bu anlaşmayı kabul etmiyoruz. Biz tam başaracakken, bu geri çekilme kararı nereden çıktı? Bu karara katılmıyorum.” Gerçekten örgütsel ve ideolojik duruş açısından söylendiği gibiydi. Bizim 100’ün üzerinde yaralımız vardı. Arkadaşların çoğu yeniydi. Yönetimimiz de yeniydi. Heval Sara o zaman bir taburun başına geçti. Ve savaşta da bir cephedeydi. Mesela uzun süre cezaevinde kaldıktan sonra tekrardan dağa geldiğinde gelip savaşta bir taburu yönetiyordu. Savaştaki duruşu bizi bu anlamda çok etkiledi. Ve geri çekilme sürecinde Güneye gelmek istemiyordu. Ancak daha sonra savaş çok yoğunlaştığı için arkadaşlar onu korumak için Güneye gönderdi. Ve O gelmesine rağmen halen kendi gelişini benimsemiyordu. Askeri ve pratik olarak da tabii ki biz onu komple güçlü görüyorduk. Savaşta hemen pratikleşmesi onun daha başından kendi kişiliğini oluşturduğunun bir göstergesidir.

Savaşın en kızgın olduğu yıllarda Botan’da beraberdiniz o dönemi anlatabilir misiniz?

Üçüncü karşılaşmamız da 1995 yılındaBotan’da oldu. O zaman da savaş çok yoğun devam ediyordu. Çelik Operasyonu hazırlıkları vardı.Heval Sara o zaman bağımsız özgün kadın bölüğünün komutanıydı. Heval Sara’nın kadının özgün örgütlenmesine ilişkin bir tavrı beni oldukça etkilemişti. Kaçan Cemal Şırnak vardı. Sanırım Önderlik sahasından geliyordu. Gelip bütün güce toplantı yaptı. Bizim kampta da toplantı yapmak istedi. Heval Sara çok rahatsız oldu. Bizde o zaman kadın bilinci daha gelişmemişti. Özgünkadın ordulaşması tartışmaları vardı. Ama bu bilinç çok olgunlaşmamıştı. Kadının kendi kendini yönetmesi bilinci gelişmemişti. Fakat Heval Sara duruşu ile bize kadın bilincinin ne olduğunu gösterdi. Heval Sara, “Bir erkek Önderlik sahasından gelmiş diye bizimle toplantı yapması gerekmiyor” diyordu. Evet, doğru söylüyordu. Kadının kendi gücüne güvenmesi lazım. Sürekli beklentili, erkeği güç görme eğilimine karşı onunkendine güvenen, bağımsız duruşu beni çok etkilemişti. O zaman onun o yaklaşımı bana öyle güç vermişti ki kendimi en zor alanlardan birine önermiştim. Oda kendimizi önermemize çok mutlu olmuştu; “Siz gider orada gelişirsiniz, biz farklı şeylerde yaparız”diyordu.

Dağda ve Avrupa’da beraber çalışma yürütmüş biri olarak HevalaSakine’ninönderliksel ve özgür kadın duruşunu nasıl değerlendirebilirsiniz?

En son Avrupa’da, sanırım 2010 yılında gördüm. Bir aylık kadın eğitim planlamamız vardı. Parti tarihini Sara Hevalverdi. Ve ben ilk kez parti tarihi ile iç içe kadıntarihimizi bir kadın arkadaştan dinliyordum. Gerçekten biz kadın konusunda yeterince birbirimize soru sormuyoruz. Bazı konularda diyalogsuzuz. Mesela Heval Sara bir tarihti, ama biz tarihi ondan öğrenmek için çok çaba içine girmedik. Biz eğitimde çok soru sorunca “Arkadaşlar isteseydiniz ben size daha önce de anlatırdım” diye espri yaptı. Çünkü birçok kadın arkadaş var parti tarihinde ama biz çok bilmiyoruz. Ve biz bunu Heval Sara’nın verdiği eğitimde öğrendik. Hafızası çok canlıydı. Eğitim sürecinde cezaevi süreci ile ilgili soru soruyorduk, çok kısmi açıyordu. Ben şunu anlıyordum ondan;orada bir kahramanlık vardı. Büyük bir direniş vardı ve o kahramanlığın bir parçasıydı. Fakat Heval Sara’nın o direnişin başını güçlü bir şekilde çekenlerden olduğunu o dönem cezaevine girenve Avrupa’ya gelenyurtseverlerden de duymuştum. Çünkü herkes yaptığı savunmadan ve direnişçi tutumundan, bir kadın olarak çok hakaret edilmesine rağmen askeri rejim karşısındaki tavizsiz duruşundan çok etkilenmişti. Fakat o çok gururluydu ve mütevazıydı anlatmıyordu. 22 yıldır tanık olduğum kadarı ile Heval Sara zaten yaşayan bir kahramandı. Hani bazılarını sonradan anlarız, bazıları bir eylem yapar anlarız. Ancak Heval Sara sadece benim gözümde değil, bütün örgüt ve Önderlik açısından da yaşayan bir kahraman olduğunu biliyoruz. Heval Sara da şu vardı; Önderliğin yaratmak istediği özgür ve bağımsız bir kadın duruşu, kendini oluşturma vardı. Heval Sara yaşarken bunu başaran kadındı.Komple bir devrimci kişiliğe sahipti. Heval Sara’ya bakınca Önderliğin 1996 yılındaki bir çözümlemesinde “İyi bir kadın duruşu bir tabur gerillaya bedeldir” sözünü hep hatırlıyordum. Gerçekten hangi koşullarda olursa olsun, yorgunluk, açlık tanımaz kendi programını uygulardı. Mesela bazen koşullar bizi yönlendirir. Ama Heval Sara koşulları yönlendirirdi. Yaşam tarzı öyleydi. Bazen beraber evlere giderdik. O gittiği yerde yön verirdi. Başkası ona yön veremezdi.

Avrupa’da farklı kesimlerle diyaloğunu ve etkisini nasıl gözlemlediniz?

Kitle içerisinde de çok seviliyordu. HevalSara kitleyi etkiler ve yön verirdi. Heval Sara aynı zamandabir Alevi’ydi de ve gerçekten onu en güzel temsil edendi de. Bize bazen, “Bu Alevi kitlemizin bizden uzak durmasına üzülüyorum. Gelsinler, bizimle örgütlensinler. Önderlik de öyle istiyor” diyordu. Yine Ezidîler içinde, “Benim için asıl Kürtler Ezidî Kürtlerdir. Ben onların yanına gidince kendimi tam Zerdüştü hissediyorum” diyordu. Kadın ve genel çalışmalar üzerinde ciddi bir etkisi vardı. Yaniyaşayan bir kahraman olarak kitle üzerinde etkisi vardı. Kitle de onu öyle bilir ve sahiplenirdi. İnsanlar ona selam vermek için sıraya giriyordu. Kadın arkadaşlara son dönemde daha duygusal yaklaşıyordu. Genel bir örgütsel ağırlığı vardı. Mesela Heval Sara geldiğinde tüm arkadaşlar kendine çeki düzen verirdi. Doğal bir etkisi vardı. Heval Sara geldiğinde biz dik dururduk. Kesinlikle omuzlar çökmezdi. Çünkü onunbu duruşları eleştirdiğini biliyorduk. Çok disiplinli ve titizdi. Son dönemlerde zamanının çoğunu kadın arkadaşlara ayırıyordu. Bir defa biz kadın arkadaşlara duygusal bir atmosferde,“Eski arkadaşlar olarak bir düzeye geldik. Biz bazı süreçleri yaşadık ve bir düzeye gelindi. Artık bunu başka bir şeye evriltmek gerekiyor. Daha olgun bir şekilde,daha devrimci tartışmalara evriltmek lazım. Artık hepinizde o düzey var” diyordu.

Heval Sara’yı en son ne zaman gördünüz?

Onu son olarak gördüğümde dağdan yeni dönmüştü. Çok farklı bir güzellik vardı kendisinde. Hatta ona “Dağ seni ne kadar güzelleştiriyor” dedim, oda “Evet ben yine dağa gideceğim. Ben burada kalmak istemiyorum. Döneceğim, sadece bir işlemim var, yaptıktan sonra döneceğim” şeklinde cevap vermişti. Yine şehadetinden bir hafta önce Önderliğin yeni başlattığı süreçle ilgili CDK(Civaka Demokratik a Kurdistanê) kadroları ile bir sohbetine tanık oldum. Herkes oturmuş Heval Sara’yı dinliyordu. Şehadetinden bir hafta önceydi. Heval Sara, “Arkadaşlar bu derneklerin hepsi işlevsizdir. Hepsini eğitim yerine dönüştürmemiz lazım. Bizim ciddi bir eğitime ihtiyacımız varhem kitle hem de kadrolar olarak. Önderliğin Beşinci Savunması ve Yol Haritasını eğitim konusu yapmamız lazım. Çünkü yol haritasını okumazsanız Önderliğin başlattığı yeni süreci anlayamazsınız. Ve Önderliğin başlatacağı bu sürece ilişkin herkes konuşacak. Eğer biz Önderliğin Yol Haritasını anlayamazsak kimin süreçle ilgili ne demek istediğini anlayamayız. Bizim dışımızdakilerde bu süreci sahiplenecek, bu konuda çok dikkatli olmamız gerekiyor. Biz kimin ne olduğunu anlamalıyız. Herkes konuşacak bu yeni süreçte, herkes sanki barış, demokrasi, halkların özgürlüğünü istiyormuş gibi ortaya çıkacak. Dikkatli olmamız lazım” diyordu. Sohbettin ardından beraber bir toplantıya gittik. Bu değerlendirmeleri Heval Sara’nın bütün süreçleri çok iyi anladığının bir göstergesidir. Gerçekten Önderliği çok iyi anlıyor ve yaşıyordu. Önderliği günü gününe, anı anına yaşıyordu. Önderlik tecritteyken bile Önderliğin düşüncelerini tahmin edebiliyordu. Anlayabiliyordu. Anı anına televizyondan, gazetelerden kitaplardan Önderliği takip ediyordu.

Şehadetini duyduğunuzda neler hissettiniz?

Şehadet haberine inanmak istemedim. Sanırım bütün arkadaşlar aynı histeydi. Onun şahadet haberi 15 Şubat komplosunun karanlığı gibi üstüme çöktü. Bir aya yakında inanmak istemedim. Hala da fiziki olarak aramızda olmayışına alışamadım.Gerçekten düşman bizi yüreğimizden vurdu. Ve Heval Sara yüreğimizdi, cesaretimizdi, bizim en dik duran ve eksik kalan yönümüz gibiydi. Bu duyguyu herkes yaşadı. Ama Heval Sara’ya yakışır bir şekilde onu uğurlamaya çalıştık. O anlamda özellikle kadın arkadaşlar Mazlumların, Hayrilerin arkadaşı olan Heval Sara’yı uğurladı. Onu öyle Dersim’e uğurlarken, hepimiz onun ağırlığını çok yaşadık.

Avrupa’da çok ender görülen bir kalabalıkta cenaze töreni yapıldı ve sizde ordaydınız bize o anı anlatır mısınız?

Cenazesine yüz binden fazla insan katıldı.Avrupa’da bizim örgütlemediğimiz insanlar, yani bizimle iletişimi olmayan insanlar Heval Sara’nın ismini duyan herkes cenaze töreninin yapılacağı yere geldi. Herkeste üst düzeyde bir duygusallık vardı. Halkın Sara şahsında PKK militanlarına bağlılığına tanıklık ettim. HevalSara hepsini bir araya getirdi.O parçalanmış, Avrupa’nın soğuk havasında kendini unutmuş, dağılmış kitlemizi buluşturdu adeta. Hiç ummadığımız çok farklı ülkelerden insanlar uçaklarla aynı gün cenaze törenine yetişmek için geldi. Ve Heval Sara’yı Dersim’e uğurlayana kadar ayakta durdular aç ve susuz. O anlamda Heval Sara’nın büyüklüğü, onun ağırlığı ve Önderliğin de ilk kadın arkadaşlarından biri olması itibarıyla halk onu çok fazlasahiplendi.

Paris katliamı neyi hedefliyordu?

HevalSara’yı düşman çok iyi tanımıştı. Ve bizim de zaafımızı çok iyi biliyordu. O nedenle Heval Sara hedef seçildi ve onun yokluğunun bizim açımızdan hem ideolojik hem de pratik olarak çok zor olacağını biliyordu. Herkes sarsıldı. Önderlik yakalandığında sahte dostlar ve yetersiz yoldaşlık eleştirisini yapmıştı. Sara yoldaş tarihte direnen tüm Kürt kadınlarının yaşayan özü ve gerçekliğiydi. Heval Sara PKK’nin ve gerçekten Kürt halkının geçmiş, gelecek direniş kalesiydi. Yine cesaretiydi. Kürt kadını açısından PKK’nin yaşayan canlı kadın tarihiydi. Heval Sara’nın şahsında aslında Önderliğin gücünü görüyordu insan. Kendi kişiliğini oluşturmuş, kendini özgürleştirmiş, her anını, her gününü planlayan bir örnekti Hevala Sara. Bizimde böyle olmamız gerektiğini hissettiriyordu duruşuyla. Yukarıda saydığım bütün özellikleri yaşamsallaştırdığı için düşman tarafından hedef seçildi. Ayrıca Kadın Özgürlük Hareketimize de bir mesaj vermek istediler. Çünkü tüm egemen ve gerici güçler Kürt Kadın Özgürlük Hareketinin geldiği düzeyden bir nevi korkuyor. Örgütlenen kadın gerçeğinin erkeğin beş bin yıllık iktidarını yerle bir edeceğini biliyorlardı ve asıl korkuları bundandı. Öncü duruşu düşmanı korkutuyordu. Bu nedenle Sara yoldaş seçildi.

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk