• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Patlamaya Hazır Bir Bomba!

13 January 2025
in Gerilla Anıları
A A
Patlamaya Hazır Bir Bomba!
Share on FacebookShare on Twitter

Ha patladı patlayacak derken bir türlü patlamadı. Artık hepimiz patlamaya hazır birer bomba gibi olduk. Şimdi merak edeceksiniz neden böyle oldunuz diye. Herkes biliyor ki çok acımasız bir düşmanımız var. Bu günlerde bir eylem hazırlığı içindeyiz. Düşmanın hareketli bir birliğini denetim altına aldık ve su kaynaklarına bir tuzak hazırladık. Hedef çok güzel yeri iyi tespit edilmiş. Bütün hazırlıklar tamam! Arkadaşlar mayınların döşediler! Ve askerler konulan tuzağa doğru ilerliyor. Gözler hedefte el tetikte! Heyecan dorukta. Askerler tam da tuzağın üzerinde! Kalp atışları hızlandı! Her şey tamam düğmeye basıldı.!!! Heyecan dorukta ama nafile tam on altı asker tuzağın üzerindeydi ki! ama bir türlü patlamıyordu. Bir kere daha bir kere daha derken patlamadı! Ancak bu kadar olur yani… insan kalp krizi geçirmese iyidir.

Ama bu ilk kez değil ki. Dılsoz arkadaş açısından o böylesi şeylere alışkındı artık onun içinde tahammül gücü vardı her ne kadar sinirlense de. Fakat buna alışkın olmayan Ferhat arkadaş sinir krizleri geçiriyordu. Kendini zor bela bastırıyordu. Ve sakin olmaya çalışıyordu. Bu tür durumlara alışkın olan Dılsoz arkadaşta talihsizliğine yakınıyordu. Sorunun nerden kaynaklandığını anlamaya çalışıyordu. Açık söylemek gerekirse Dılsoz arkadaşın şansızlığı insanı çileden çıkarıyor. Çünkü her mayın döşemeye gittiğinde bir talihsizlikle karşılaşıyor. O da her ne kadar sabırlı ve sakin yaklaşmaya çalışsa da o da artık bu şansızlığını daha fazla tahammül edemediği her halinden belli oluyor. Bugün Dılsoz ve Ferhat ark. Erzak götürdük. Onları öyle görünce içim parçalandı. Dılsoz arkadaşın halini görecektiniz. Ferhat solmuştu sanki arkadaşları bu halde görünce her zamanki gibi yine duygularım kendin su yüzüne vurdu. Her ne kadar duygusal yaklaşmak istemesem de ve düşmana olan kinim nefretim daha da büyüyor. Düşmana bol bol küfür ettim…

Ama bir gün elbette onların canına okuyacaklardı arkadaşlar. Çünkü çok iddialı ve kararlı görünüyorlardı. Bu bile yeterliydi düşmanı yenmeye yeterlidir. Başarmak için inanç ve iddia, moral oldu mu yeter bu da onlarda vardı.
20 Ağustos 2007   CUDİ

Hepsi bu değil!

Keşke hepsi bunla kalsa talihsizlik devam ediyordu patlamayan tuzağı, arkadaşlar gidip değiştirdiler, kontrol etiler. Ve tekrardan kurdular.  Kurdular kurmasına ama bu sefer ne oldu dersiniz! Bu seferde düşman yerin değiştirip başka bir kaynaktan su almaya gitti. Bu kadar olmaz dedirtecek bir durum doğrusu. Bu duruma kalbi dayanamayan Dılsoz arkadaş sabrı tükendiği için hemen ertesi gün gidip o da mayın yerine değiştirdi! Bu kadar olmaz diyeceksiniz ama oldu olan! Mayını değiştirdiği günün hemen sabahında düşman tekrardan mayın çıkardığı yere tekrardan geri döndü. Bilinçli yapsalar da bu kadar olmazdı her halde. Ama arkadaşlar Nuh diyorlar peygamber demiyorlar hem sıkıldıkları için hem de kızdıkları için de olsa inadımız inat deyip ya başaracağız ya başaracağız diyorlar. Ve hala mayın nöbetinde bekliyorlar. Umarım bu sefer bir aksilik çıkmaz da patlar. Bir daha Dılsoz ve

Ferhat arkadaşların kalbine inmeden en kaliteli filimler de bile bulunamayacak macera heyecan ve gerilim dolu sahneler ve anlar. Tabi bu bir senaryo değil, anı anına gerçekte yanaşmış anlardır.
22 Ağustos 2007

Oh be!

Evet tam yirmi üç günden sonra, şöyle rahat bir nefes aldık oh be diye. Ve onlar da bizde rahatladık. Evet heval Dılsoz ve Ferhat arkadaşların ta kendisinde bahsediyorum. Uzun ve yorucu ve bir o kadarda hızlar dolu bir süre geçti. Bu heyecanlı bekleyişten sonra nerdeyse kendileri de patlayacaklardır ki son anda şansları yaver gitti ve bom…. Patlama sesi duyuldu. Patlayan mayın ortalığı toza dumana boğdu. Heval Ferhat’ ın ilk eylemi olduğu için tabi birde düğmeye kendisi bastığı için çok morali ve b ir o kadar da heyecanlıydı. Heval Dılsoz ise onca yorgunluk ve bekleyişten sonra görevini yerine getirmiş olmanın ve de düşmandan intikamını fazlasıyla almış almanın büyük sevincini yaşıyor. Ve bir o kadar da rahatlamıştı. Artık. Çünkü bu bekleyiş tahammüllerinin sınırını aşmıştı artık herkesin. Heval Ferhat mayının düğmesini basarken Dılsoz ark ona istediğin kadar bağıra bilirsin diyor. Büyük ihtimale Ferhat arkadaşın sesini şiddet ve öfkesinden patlamış o da avazı çıktığı kadar bağırmış. Kim olsa yanı şeyi yapardı.

Biz insan öldürmek için çok sevinmiyoruz. Ama bir düşman gerçekliğimiz de var. Bunu unutmamak gerek. Ölememek için öldürürsün. Bu savaşın bir kuraladır. Eğer ki düşmanın seni öldürmek için ve imha etmek için bütün gücünü seferber etmişse o zaman sende savaş kuralarına göre savaşır ve meşru savunma hakkını kullanır ve kendini korursun. Biz salt öldürmek için öldürmüyoruz. Bir savaş kuralı neyi gerektiriyorsa onu yapıyor ve ona göre savaşıyoruz. Bizim acımız ve inancımız var. Savaşlar acımasızdır. Bizde bugün acımasız olmak zorundayız. Savaşsa savaş o zaman. Mademki savaş deyip imha mızı dayatıyorsun o zaman hodri meydan diyoruz biz de. Bakalım kim kimin anasın ağlatacak! Çünkü siz kardeşlikten barış barıştan anlamıyorsunuz…

Bizim annelerimiz bizim ölülerimize ağıtlar değil, zılgıtlarla tililerle cenazelerimizi karşılıyorlar. Yas yerine düğün bayram sevinciyle davul ve zurnayla karşılıyorlar. O zaman onurlu ve anlamlı bir savaş verdiğimiz ortada. Çünkü bir onurlu bir halk savaşı veriyoruz. Bunun bilincinde olan halkımız ölümü yaşamla buluşma adına karşılıyorlar. Onun içindir ki bu hareketin öncülüğün yapan en manevi değerlerimiz olan şehitlerimiz dedi ki: “biz bu yaşamının uğrunda ölebilecek kadar çok seviyoruz” dediler. Çünkü doğacak yarınlarının umudun yaşıyorlardı, büyük bir inançla.
 5 Eylül 2007    CUDİ

Heval Ferhat ve Dılsoz arkadaşlar tam yirmi üç gün bir yerde mayın nöbeti tutular. Bazen onlara erzak götürdük. Bazen onlar gelirdi öyle bilgi alır ve günlük yazardım. En sonunda kendileri gelince anlatılar ve öyle yazdım. Heval Ferhat şimdi Cudi’ de.

“Umut zaferden daha değerlidir.” Rêber APO

Nupelda Dersim

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk