Adı Ve Soyadı: Meral Kaya
Kod Adı: Rojbin
Doğum Yeri Ve Tarihi: 1978 Karayazı-Akarsu Köyü
Katılım Tarihi: 3 Eylül 1994
Şehadet Tarihi: 3 Nisan 1997 Bingöl-Kiği
Heval Rojbin, dini ideolojinin ağır bastığı, feodal çitlerin her yönüyle etkisini hissettirdiği, zengin bir ailenin çocuğu olarak dünya ya gelir. Başta babası olmak üzere ailenin diğer fertlerince ona büyük ilgi ve sevgi gösterilir. Bu nedenle okula gönderilmekte pek bir sakınca görülmez. Ancak bu, ilk okula kadar devam eder. Çünkü aile ilişkileri ondan ötesine müsaade etmez. İlk okuldan sonra Kur-an kursuna gönderilir. Böylece uzun bir müddet dini eğitim görür. Rojbin yoldaş, küçük yaşlarda bir takım çarpıcı özellikleriyle köylülerin dikkatini çekmeye başlar. Köydeki çocukları toplar, oyun diye hepsini asker, kendisini de komutan yapar. Buna karşı çıkan oldu mu, onları dövmekte çekinmez, evlerini taşa tutar. Böylece hemen her gün köyden birkaç kişi gelir babasına onu şikayete eder. Kısacası o sıradan bir köylü kızı değildir. Oldukça asi ve köy yaşamıyla çatışma halindedir. Tabii ki bu duruma köylüler anlam vermez ve genellikle tepkiyle karşılarlar.
Heval Rojbin, 13-14 yaşındayken ailece Bursa’ya giderler. Fakat hiçbir şekilde buranın yaşamına ayak uydurmaz. Ailesiyle, sürekli kavgalıdır. Tekrar Kürdistan’a geri dönmek için günün her saatinde problem yaratır. Bu ısrarlı dayatmalara dayanamayıp yenik düşen babası onu köye, dedesinin yanına gönderir. Kürdistan’a geri döndükten sonra artık eski Rojbin değildir. Bu değişiklikle köylülerinde sevgi ve saygısını kazanır. Çünkü Heval Rojbin; fedakardır, iyilikseverdir. Kim ki haksızlığa uğradıysa onun yanındadır. Heval Rojbin’in babası bu dönemde köyde herkese zorbalık ve hakaret eder. Bundan dolayı da kavganın odağı babası olur. Eskiden onun şikayetini babasına yapanlar, şimdi isi babasını şikayetini ona yaparlar. Her ne kadar babasına karşı çıksa da, babasının ona duyduğu sevgisi zedelenmez, tam aksine daha da güçlenir.
1992 yılında ulusal kurtuluş mücadelesinin umut verici etkileri bu alanda da yankılanmaya başladığında, bu yankıyı ilk duyandır. Bu onda müthiş bir ilgi ve merak yaratır. Bir bilgisi olmasa da, sorar, soruşturur ve öğrenmeye çalışır. Öğrendikçe ıstırap çeker. Çünkü tüm çelişkileri çözmüş olduğunu düşünür ve yüreğinin derinliğinde bunu tüm sıcaklığıyla hisseder. Bir tek sorunu, arayışı kalmıştı o da, bir an evvel partiyle tanışmaktır. Kendi elleriyle yaptığı (kesk û sor û zer) renkleri giyer. Zaman zaman köye gelip giden düşman gördükçe, muhtara baskı yaparak, bundan sonra bu renkte elbiselerin köyde giyinmemesi isterlerse de, ne muhtar ne de bir başkası, onu bu konuda ikna edemez. Tam aksine heval Rojbin’den etkilenen köylüler, bu renkleri köyün her hücresinde giyinirler.
1993 yılının ilkbaharında köyde gerillalarla karşılaşır. Bu karşılaşma onun için önemli bir olaydır. Adeta çarpılarak, duyguda, düşüncede onlarla birleşir. Daha sonra köyün içinde örgütleme yapar, yardım toplar. Katılım için defalarca öneri yapsa da arkadaşlar “biraz daha bekle daha sonra ” diyerek almazlar. Rojbin yoldaş, köyde örgütlemeye devam eder. Piknik adına geziler düzenleyerek arkadaşlarını örgütler. 1994 yılına kadar partinin önemli bir ilişkisi durumundadır. Heval Rojbin, her yönüyle kendisini hazır hissettiğinde, saflara katılma önerisini yapar. Aksi halde, parti merkezine rapor yazacağını söyler. Bu kararlılığı geri çevirmek imkansızdır. Arkadaşlar bunu onaylamak zorunda kalırlar. Böylece Eylül 1994 tarihinde dağlara, yani özgürlük meşalesine doğru yürüyüşe geçer. Duyguda ve düşüncede gösterdiği katılımın yanında fiziki katılımını da yapar.
Heval Rojbin’in saflara katılımı, çevrede büyük bir yankı uyandırır. Katı, gerici otoriter ve tüm geri bağlara rağmen çevreden ilk katılım olması yine, bir kadın olarak ordu saflarına katılması bir çok kişi tarafından coşku ve heyecanla karşılanır. Babası onu geri getirmek için aylarca uğraşır. Bu uğurda her şeyini feda edeceğini söyler. Sonunda heval Rojbin’le karşılaştıklarında O, “Ben kendi irademle katıldım, dolayısıyla burada, yani ordu saflarında kalacağım. Senden peşimden dolaşmayı bırakmanı ve namuslu bir yurtsever gibi çalışmanı istiyorum” deyince, babası olayın ciddiyetini anlar ve çıkıp gider.
Kürdistan’ın özgür dağlarında savaştıkça özgürleşir. Kısa bir süre içerinde bütünleşip gerillaya ayak uydurur. Erzurum eyaletine bağlı Pülümür alanındaki kamplarda yoğun bir eğitime tabii tutulur. Eğitime, yaşama doğru katılınca parti ortamında kısa sürede gelişir. Manga komutanı olur. Artık O, bir emek ve savaş kahramanıdır. Silah onun ayrılmaz bir parçası ve tutkusudur. Her koşul altında sergilediği duyarlılıkla yoldaşlarına büyük bir güven verir. Çatışmalarda ki ustalığı, faaliyetlere sınırsız katılımı, yanlışlara karşı takındığı tavizsiz tutum, parti doğrularını yaşatması, her türlü olay ve olgu karşısında pratikte son derece kıvrak ve keskin zekasıyla, sunduğu tüm çözüm perspektifleri yoldaşlarca sevilip-sayılmasına neden olur.
1997 yılı Nisan ayının ilk günü Kığı kırsalında on binlerce askerin ve yoğun teknik destekle geliştirdiği operasyonda, ortalığı cehenneme çeviren silah sesleri tüm civardan duyulur. İnsanlık tarihinin az tanık olduğu bir direnişte, koşullar eşit değildir. On binlerce düşman askerine ve bir o kadar tekniğe karşı altı arkadaşıyla birlikte kahramanca direnir. İki gün devam eden çatışmalarda, heval Rojbin ve diğer altı arkadaşın şahadetiyle kızıllaşan mukaddes topraklar, daha da kızıllaşır. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Mücadele Arkadaşları