• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Özgürlük Aşkı Düşünce Ruha  

14 July 2021
in Gerillanın Kaleminden
A A
Özgürlük Aşkı Düşünce Ruha  
Share on FacebookShare on Twitter

Öyle bir şey ki

Özgürlük aşkı yüreğine dokunduğunda

Başkasın, hayatı dolu dolu içten yaşarsın

Var olmanın yolundaki yürüyüşünde

Asaletin rüzgârı eser her adımında,

Davranışında, bakışında, zekanda ve gülüşünde.

Yanlış olan seni senden alır siler izi kalmaz bir daha

Kavgasının tadına doyumuna varamazsın hiçbir dem u devranda.

Yüreği aşk coşkusuna kaptırır

Kıpır kıpır coşkunca devinir

Zamanı unutturur yok eder anımsatmaz çoğu an’ lar da.

Zorluk nedir ki bu coşkun duygu karşısında

Açlık, işkence, zülüm hele hele bir de ölüm

Biçare nutku kesilir adeta

Gerçek hakikat arayışçıların karşısında.

Ermek budur idealler uğrunda son nefese kadar

Yılmadan başarıya ve değer yaratma yolunda koştukça.

Yüreğe dokununca özgürlük aşkı

Mazlum olup tarihin direniş sembolün de aydınlık saçar karanlığa

Dörtler olup direnişin ateşini bedenlerinde gürleyen ses olur davada.

Bedenin tüm hücrelerini özgürlük adına yatırmaktır

Laz Kemal’ ce Kemale ermektir hak ve halk yolunda

Xayrı Durmuş olup hayrı halka yetemeyecek erdeme erişinceye dek

“Ben ölürsem mezar taşıma, halkına borçlu öldü” yazın der

Halka aşıklığın bitimsiz nişanesi olunur bu destanda.

Bugünün ardıllarıdır binlercesi Teyré Baz olup

Düşmanı biçare bırakanlardır Avaşin’ de, Metina’ da, Zap’ ta

Ve her yerde

Yüreğinin ince sezisiyle koyuldular yollara. Yaratılan ve yaşatılan hiçliğe batmış yaşama karşı durmanın onurunu iliklerine kadar hissederlerdi. İnsan olup yaşamın anlamını arayanlardı her daima. Arayışları özgürlükte var olmanın mihenk taşı gibiydi. Bu insanın kısacık ömrü nasıl daha anlamlı bir yaşamı yaşayıp insanlara yol göstericisi olunur diye gecesini gündüze katanlardı. Basit bir yaşamı kendine yakıştırmayan yüce duygulu bu insanlar gerekirse ateşten bile yürüyenlerdi. Hayatın tadını en iyi bilenlerdi çünkü. Zorluk onlar için düşmanı yenmenin yarattığı o kutsal duygunun sırında saklıydı. Zoru başarmak kadar insanı güçlendiren hiçbir duygu yoktur. Başardığın andır kendinle buluşmak, kendini tanımak ve kendini sevmek… Basitlik ise onların duygu ve düşünce dünyalarını yıkar anlamsızlığa sürüklerdi. Sürüklenmeyi asla hazmetmezdi onlar. Sürüklenmek yaşamda ölümdü ölümlüydü. Yaşamda sürüklenmek çirkin olana bilinmezliğe karışıp kaybolmaktır sonu soysuzlukla biter her daima.

Boğdurulmak istenen hakikati gün yüzüne çıkarmaktı yaşamların temelinde. Temeli özgürlüğe ayırmışlardı. Özgürlük insanın kendi eliyle gelmeydi yoksa değeri ucuz olur anlaşılmazdı. Ahlaki de değildi zaten bu toprakların manevi kültüründe. Yaşamı soluya bilen biri bile yapacağı bir şey vardır. Birisi keyfine bakarak başkasının emeğine konmak bu topraklarda ahlaksızlıkla değer biçilir tarih boyunca. Özgürlükle yıllarca mayalanmış bu topraklar özgürlüğün kokusu sinmiş tanrıçaların bıraktığı miraslarda. Toprağın kutsallığı yaşatılan değerlerden demlenmiş günümüze ulaşmış sır ile. Gaddarlar bu beleği silmeye çalıştıkça daha güçlü gün yüzüne şavkını yansıtır asi bir edayla. Bu topraklar farklılığı, özgünlüğü, coşkunluğu, beraberliği, kardeşliği, bereketi, doğruyu ve güzel olanı sevmiştir. Bu ahlakı taşımayan hiçbir zaman bu topraklara yakışmamış, soğuk ve boğucu durmuştur her daim. Ya bu ahlakı taşır ya da gaddar olup kirli tarihe gömülmüştür asırlarca. Bu toprakların yaşam kanunu böyledir. Bu toprakların ahlaki değerlerini benimseyip kollayıp büyütüp sevmişse yücelmiştir Laz Kemal gibi efsane olmuştur bu diyarlarda. Mücadelesinin bıraktığı ad kemale ermekle anılmıştır bu topraklarda yüreği hakla atan ve hakkın arayışında olanlarda.

Kemalle ermek Kemal yoldaş için her bir insanı yeni bir dünyayı keşfeder gibi bakardı. İnerdi dünyalarına insan hakikatine ermenin yolunu orda bulurdu. Doğruyu konuşa konuşa, dinleye dinleye, tartışa tartışa bulmakta büyük bir zevk alırdı. Alıp verip paylaşım insanın insan olmanın en değerliği hazineydi. Hakikat birdir hakikat yolu bindir felsefesinde değerli bir yol bulmuştu insana ait olanla. Yediden yetmişe sevilirdi sevdirirdi davasını. Davasını sevdirdikçe sevilirdi gönüllerde. Düşman bile aşağılamazdı onu yapamazdı çünkü. Yol bırakmazdı onlara. Kabına sığmayan bir arayışçıydı. Yoldaştı yoldaşlarına, halka ve halkına sevdalıydı. Hele özgürlük onun vazgeçilmez ruhuydu. Bir dava insanı olmak varlık gerekçesiydi. İnsan isteği onurlu yaşamı yaşamalı yoksa da onu var eden tek davası olmalıdır gerisi ise uçurumdur, ne yaşadığını anlamamaktır, varlık yokluk arafın da cebelleşmektir kısacası yaşayan ölüdür.

Halkçı olmak yaşamın en değer yaratan ahlaki politik toplumun köşe taşlarındandır. Çünkü halkçı olmayan, halkı sevmeyen gerçeklerden kopmuş kendini kaybetmiş olanlardır. Halk toplumsal hafızadır. Yani yaşamın yaşanmışlığın tecrübesi edilmiş bilimidir. Halkçı olmamak bilimsiz, sevgisiz, şuursuz kalmaktır. Halkçı olmanın en güzel timsali Xeyri Durmuş hevaldir. Halka bitimsiz bir sevdalıydı, gerçek halk aşığıydı. Halk aşığı sadece şiir yazan şarkı söylemekle olmaz. Halk sevgisinin en yücesine erendi. Davası boyunca ve şahadetinden sonrasından da bu sevda dinmedi. Halkın insanlar için ne ifade ettiğini en iyi anlayandır. “Ben ölürsem mezar taşıma, halkına borçlu öldü” yazın diyecek kadar hakikate ermiş onun gibi biri neredeyse yoktur. Halk sevgisi olmayanlar hiçbir vakit devrimci olmazlığın en güçlü sembolüdür. Hücrelerini an an, gün gün kutsal ölüm orucuna bedenini yatırmış, son nefesini verene kadar bile halka olan borcunu ödemediğini düşünecek kadar derin bir bilginliğe erendir. Bu sözünü ilk duyduğum da tüylerim diken diken olmuş nutkum tutulmuştu.

14 Temmuz direnişi bu yüce duygu düşüncelere sahip olmanın yarattığı değer silsilesi gelecek nesillere büyük bir miras olduğu her bir özgürlük savaşçısı bu mirasa dayanarak ayakta kalmıştır. Kürt Özgürlük Mücadelesinin temel dayanağı bu direnişle direnişini büyütmüş büyük bir güç vermiştir. 14 Temmuz ölüm orucu direnişi düşmanı alt etmenin nişanesi olmuş, özgürlük umudunu büyütmüş, güçlendirmiş ve direnmek yaşamaktır sözün en iyi uygulayıcısı olup beynimizdeki düşman duvarlarını yerle bir ederek göstermişlerdir. Direnmek gerçekten yaşamaktır düşüncesi ve inancı beyinlerimizde mıh gibi yerleştirmeyi başarmış bu kutsal direniş.

Lotus Jiyanda

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk