Yak içindeki köle ruhu, zerresi kalmasın ve hafiflesin ruhun kelebekler gibi. Uç ve dolaş dünyayı, isyanı yerleştir ruhuna, intikamı, sevgiyi, doğayı, özgürlüğü. Dağların zirvesinden uç. Düşmeden okyanusun ortasında yüz, boğulmadan. Cennetin bahçesinden gez, kaybolmadan. Ateşle dans et, yanmadan. Atını son sürat sür, uçsuz ve bucaksız bir ovada, başın dönmeden.
Yalnızlık zorladı beni uzun zaman ülkeye gelişimi ilk zamanlarında kadının bağımsız yanları bana gerçekten moral veriyordu. Gerillacılığa ilk başlarken coşkuyla katılıyordum. Ülkenin bütün güzellikleriyle buluşmak için hızla hareket ediyordum. İlk kış sonrası Botan’a geçtim. Bütün zorluklarına rağmen güzelliklerini de yaşadım. Zorlukları engel yapmıyordum kendime. Önderlik Türkiye’ye götürülünce ağlamayacağım dedim kendi kendime. Ayakta kalıp güçlenip yaşayacağım diyordum. Bu durumu içten içe asla kabullenemiyordum. Nasıl gelişecek neler yaşanacak diye. Cennet Botan’ın cenneti Gabar’da kaldım uzun sürmese de. Daha da ilerlemek istiyordum. Memleketim Dersim’de gerillacılık yapmak istiyordum. Munzur dağlarına gerilla olarak ayak basmak Munzur suyundan gerilla olarak su içmek en büyük heveslerimdendi. Ama olmadı. Eski arkadaşlarımdan uzak tek başımaydım. Ama ulusallaşmaya çalıştım. Kürtçem gelişti orada. Hatta gelen Dersim grubundaki arkadaşlarla Türkçe konuştuğumda garibime gitti. Kadın arkadaşlarla baya yoğun sohbetlerimiz oluyordu ve ortamda sevilirdim. Bu yıla kadar da öyleydi. Geri çekilme sürecinde Zağros’a geçtim. Yaşam kültürüne alışmada zorlandım. Ama arazisini seviyordum. Hele Çarçella’yı güzelliklerini hiç unutmayacağım. Akşamları gölün kenarında dolaşıp türkü söyler bazen halay çekerdik. Gündüz erkek arkadaşların akşam bizim mekanımız olurdu göl kenarı. Munzur arkadaşın bölüğündeydim. Kış eğitiminde platformlarımız oldu. 3. Kadın kongresi üzerineydi. Platformumda Bengin arkadaş bana Melek Asmen yakıştırmasını yapmıştı. İçimden annemin adı da Melek diyordum.
Bu süreçte yoğun şehadetler yaşandı. Yıllarını devrime veren, dağları özgürlük meskeni bilen nice yiğitler toprağa düştü. Değerli yoldaşlar beklenmedik anlarda beklenmedik biçimde kahpe kurşunda maruz kaldılar. Her biri özgürlük ve barış yolcusuydu. Yorulmadan, yılmadan yıllarca dağlarda özgürlük savaşçısı oldular.
Doğanın güzelliğini insanlara sunan kardelen misaliydi yürüyüşleri. Erdal, Şevger, Mahir, Hüseyin, Munzur yoldaşlar. Şehadetinizi kabullenemiyoruz. Bedenlerinizin toprakla buluştuğuna inanmak istemiyorum.
Bedeniniz aramızda olmayabilir ama ruhunuzlayız, sizinleyiz hep sizinle olacağız. Sizi asla yalnız bırakmayacağız. Okulumuzu takımlarımızı resimlerinizle süsledik. Aramızda resimleriniz değil bedeninizin olmasını isterdik. Ama elden ne gelir. Munzur yoldaş Dersim’in asi çocuğu. Gözleri hep Dersim’in asi dağlarındaydı. Fizikmen buralardayken de hep ruhu oralardaydı. Dağların asi çocuğu kodunu da Asi koymuştu. Çarçella’da bölüğünde kalmıştım. 2000-2001 tarihinde birlikteydik. Anılar canlandıkça gözümde aramızdan ayrıldığına inanamıyorum. Ve gözlerin doluyor. Yaşadıkça kötü haber duymamak ne güzel olurdu ama ne yazık ki kötü haberlerle sarsılıyoruz. Her zaman hayalin Dersim’e yeniden dönmekti ve hayalinle buluştun. Ne yazık ki hayalini yaşaman uzun sürmedi. Fotoğrafına baktıkça çok kötü oluyorum. Uzun süre bakamıyorum. Gözlerim dolu veriyor. Şehit olduğunu değil, yaşadığını bilmek isterdim. Şehit olduğunu değil yaşadığını bilerek resmine bakmak isterdim. Ne yazık ki bazı yaşananları tersine çeviremiyoruz. Rahat uyu yoldaş hayallerini yaşatacağız. Asi dağların asi kızı olarak. Bir gün gelecek Munzurlardan seni selamlayacağız. (11.12.2003)
Özgürlüğü anlamaya çalışan bir özgürlük yolcusuyum. Önderliği anlamaya çalışan bir umut yolcusuyum. Yolculuğum eski yolculuklar misali yarım kalmamalı. Bunun için hiçbir gücün yıkamayacağı bazı hayallere sımsıkı sarılacağım. Güzel yaşam güzel insan doğru sevgi arayışım hep sürmeli bunun için ruhumu canlandırmalı coşkulu bir ruhla karanlık kadar aydınlığı çirkinlik kadar güzelliği siyah kadar beyazı hatta maviyi, yeşili ve diğer renkleri görerek yaşama sonuna kadar bağlı, sevgiye hasret çocuklar gibi saf ve temiz genç bir kız misali heyecanlı coşkulu hatta çılgın beni çevreleyen bütün duvarları yıkacak kadar doğal ve sade bir insan olarak asi dağların asi kızı ve başı dik tarihime yaraşır biri olarak yaşayabilirsem ne mutlu bana.
Munzur suyunda arınarak, Munzur dağlarının doruklarında güneşin doğuşunun en kızılını izleyerek içimdeki çocuğun sesini en doğal şekilde dinlemek, gökyüzünün maviliğine doğanın yeşilliğine güneşin kızıllığına yanarak yaşamak yaşamak YAŞAMAK…
Şehit Asmen Dersim