• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Ortadoğu’lu Kadınların Amed’deki Birliği Halkların Baharına Çağrıdır

18 June 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Zilan Tolhıldan

21. yüzyılın kadınların yüzyılı olacağına dair umutlarım yapılan Ortadoğu kadın konferansıyla daha bir güçlendi. Gerek içinde yaşadığımız dünya gerekse Ortadoğu’ya barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü getirecek olanın, kadın olduğu ve onun demokratik mücadelesinden geçtiğini, Amed’de yapılan Ortadoğu kadın konferansı gözler önüne serdi. Sara (Sakine Cansız) gibi arkadaşların direniş mekanı olan Amd’de böylesi bir konferansın yapılması ve onlar için kararla gidilmesi bizim için tarihi bir anlam taşımaktadır.

Özgülük mücadelesi yürüten tüm Ortadoğulu kadınları bu konferans vesilesiyle yürekten selamlıyorum. Kadınların birleştiği ve birlik ruhuyla eyleme kalktıkları yerler tarihin mihenk taşlarını oluşturur. Bu anlamda kadın örgütlülüğü ve çağırıları tüm Ortadoğu toplumu için de anlamlı ve değerlidir. Daha önce Hewler de yapılan ulusal kadın konferansı yine tarihten bize biraz kalan kadın mücadelesini taçlandırmanın basamaklarından birini oluşturuyor, Ortadoğu kadın konferansı. Bu anlamda Kürt kadınların öncülüğünde gerçekleşen Ortadoğu kadın konferansı halkların bahara ve demokrasiye çağırılışıdır. Önderliğimiz bu konuda belirlemesini ‘’kadın devrimi gül devrimidir” diyerek halkların birlikte baharı karşılamanın garantisinin kadın örgütlülüğünden geçtiğini ortaya koymuştur. Devlet odaklı sistemlerin Ortadoğu’yu kapitalist modernite politikalarıyla bir çıkmaza sürüklemeye çalışmaktadır. Ama sistemlerin halk demokrasisinden ve iradesinden uzak çıkmazlarına karşı Ortadoğu halkının direnişi büyüyerek devam etmektedir. Önder Apo’nun belirttiği gibi’ ’Ortadoğu bir kimliktir’’ direnişi de bu kimliğin tarihsel köklerinden bağımsız değildir. Kadının kendi toplumsal kimliğini yarattığı ve binlerce yıl insan toplumunu bu değerler etrafında birleştirerek yaşattığı cennetvari bir zaman ve mekân olduğu kadar, yine de biliyoruz ki, kadın ve insan olma gerçekliğinin kurban edildiği, cennetin cehenneme çevrildiği bir dönemlerin uygarlık merkezidir.  Bu nedenle de, bu konferansın tersine çevrilmiş, kaybedilmiş hakikatlerin hem arandığı hem de açığa çıkan hakikat damlalarının buluştuğu bir zemindir de. Umudum odur ki, bu hakikat damlaları birleştikçe, güçlü bir akışla önünde engel tanımadan okyanusa dönüşür. Çünkü kadının yüreği okyanuslar kadar derindir. Yeterki önündeki setleri yıkarak akışını sürdürmeye devam etsin.’

Ortadoğu’nun direniş tarihini görmezden gelen sistemler gerçeği, kadınların ve halkların devam eden direnişini sonlandırmak dağıtmak istemektedir. Direnen halklar ve kadınlar karşısın da ‘’önce kadınları vurun’ ’diyen bir zihniyet ve iktidar gerçeği vardır. Kürt kadını daha önce tarihte başını eğmediği gibi bu gün de başını eğmeyerek önderliğimizin geliştirmiş olduğu kadın kurtuluş ideolojisi çerçevesinde örgütlenerek kurulu sistemlere en büyük cevabını vermiştir. 1. Ortadoğu kadın konferansı tam da bu noktada Kürt kadınların öncülüğünde gelişen tarihsel bir cevaptır. Ortadoğu da taşların yeniden oynatıldığı, siyasetlerin yeniden belirlendiği, buna göre ilişkilerin yeniden ele alındığı bir süreçte kadının bunun dışında kalması düşünülemez. Kadının yaşamın her alanına katılımı gelişecek olacak demokrasinin kalıcılaşması demektir. Kadınsız yeni yaşam düzeni iktidar ve cinsiyetçi toplumun sürdürücüsü olacaktır. Ortadoğu’da yaşayan kadınlar bu gerçeğin bilinciyle örgütlülüğe birliğe davetleri çoğaltarak sürecin dışında kalmayacaklarını açıkça vurgulamışlardır. Bu noktada kadının kaybedişi toplumun çıkmazlarını büyütmek olduğunun bilinci her kadının eylemine canla başla sarılışından anlıyoruz. Kadının yaşama kendi rengiyle, iradesi ve ideolojisiyle katılmak toplumun demokratikleşmesi demektir. Kendi rengi ile katılmak kendi öz iradesiyle katılım sağlamaktır. Ayrıca örgütlü kimliği ile katılmak, nasıl yaşamak istediğini söz ve eylemin buluştuğu alanı oluşturur. Ortadoğu kadın konferansı 21. Yüzyılda kadının aktif bir şekilde insiyatif alma zeminin ilk adımıdır. Burada Kürt kadınlarının öncülüğünde gelişen konferansta Ortadoğu’nun 26 ülkesinden kadın temsili bulunmaktadır. Bu kadınlar kendi ülkelerinin ve toplumlarının demokrasi mücadelesini omuzlamış kadınlardır. Konferans birleşimi kadınların öz gücüyle katılım sağladığında yapacağı büyük şeylerin ne kadar olduğunu bir daha gözler önüne sermiştir. Amed’de bir araya gelen kadınlar örgütlü gücün toplumu demokrasiye götürdüğünü ve onu eril bir zihniyetten kurtaracak olanın kadın olduğunu kanıtladı. Bu konferans, Ortadoğulu kadınların yeniden halkların baharına merhabasıdır.

Tarihin eril zihniyetten arınarak eşit ve demokratik bir yaşama selam durmanın ilk adımını Ortadoğulu kadınlar olarak atmış bulunmaktayız. Yeni yaşamın örülmesin de Ortadoğulu kadınların ortak özgürlük iradesini örgütledikleri önemli zeminlerden biri olması itibariyle manevi olarak da farlı bir anlam taşımaktadır. Konferansta biz Kürt kadınlarını etkileyen diğer bir nokta ise; Kürt halk özgürlük mücadelesi yürüten ve korkunç bir komplo ile Paris’te katledilen Sakine’lerin, Leyla’ların, Rojbin’lerin katillerinin bulunması için yapılan çağırı oldu. Bu şunu çok açıkça ortaya koyuyor, karşısında kadın olarak mücadele ettiğimiz bir zihniyet ve bir yaşam felsefesidir kadının özgür yaşamasına yer vermeyen. Kadının yaşadığı mekan değişebilir ancak karşısında mücadele ettiği zihniyet eril zihniyettir. Her mekanın örülü sistemi ne kadar kadının öz iradesini inkar etse de kadınlar varlıklarını yaptıkları konferansla bir daha haykırdılar. Orada her kadın kendi diliyle yaşadıklarını anlattı. Herkes büyük bir gökkuşağı oluşturmak istercesine aslında demokrasi bizim ortak dilimizin özüyle birliğinden geçer dercesine konuştular.

 

Bu buluşmalar her coğrafyadan farklı bedeller ödeyerek oluşan mirasın sonucudur. Bizim bunu güçlendirmek daha da geliştirmek için, güçlü örgütlenmeye ihtiyacımız var. Bunun için de inançlı ve umutlu bir şekilde mücadele şart oluyor. Özellikle içinden geçtiğimiz böylesi tarihi bir dönemde kadının yaşadığı bu büyük buluşma tarih sayfalarına farklı bir anlamla yazılacaktır. Bu konferans Ortadoğu’nun demokratikleşmesinde alacağı sorumluluk Kürt sorununun çözümü açısından da önemini korumaktadır. Kürt kadınlarının öncülüğünde bir araya gelen kadınlar dünya kadınlarının birliğinin oluşması açısından da büyük umutlar ekmiştir tüm yüreklere. Onun için biz de konferansın anlamlı sloganı olan “jın, jiyan, azadi” diyoruz.

 

 

 

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk