Fiziki ölüm PKK’de şehitler mertebesine ulaşmaktır. İnsan dediğimiz canlı tarihe adını nakşederek yaşamalı her anını soluk soluğa ve inançla. Sıradan yaşamların her gün yaşadığı bir gerçeklikte ölüm ne kadar çaresiz geliyor.
Direnişin abideleri karşısında 28 yıl önce kayalıkların üzerinde filizlendi yaşam. Soluk alırken bedeni yaşamı yaşatmanın adını nakş etti tarihe akan kanıyla. Belki göremedik, tanık olamadık gün gün yaşanan ihanete karşı ortaya çıkan direnişi. Gencecik bedeniyle hep önderlikle yaşadı. İhanete karşı pes etmeden mücadele etti. Yüreğinde hep önderliği ve şehitleri canlı tutup coşkuyla, sevinçle yaşama sıkıca bağlandı ve savaştı. Kim bilir belki de kısacık gerilla hayatında tahmin edemediği büyüklükte bir ihanetle karşı karşıya kaldı. En büyük moral ve güç kaynağı önderliği hissederek ve yaşayarak ihaneti uçurumlardan attı korkusuzca ve kaygısızca.
Direnişin adı olan Kürdistan toprakları kadının özgür kimliğini beşiklik etmektedir. Bazen bir kayalığın üstünde bazen bir ağacın gölgesinde bazen bir savaş mevziisinde ya da bir şkefte. Aklın ve yüreğin harmanladığı ender zamanların militanları olan 28 yıl önce kadını yani bizi ayağa kaldırarak pratiklerin ön adımlarını atan Ş. Beritan bugün halen işaret fişeği misali direnişin tarihini yazdırıyor bizlere. Bazen adı Zelal oluyor, bazen Esmer ya da bazen Rüstem. Kadını ordulaştırarak bugünlere getirdi.
Akın akın akarken kadınlar direnişin saflarına adını ad yaptılar kendilerine yaşamanın diğer adı Beritan olmaktı. Çünkü bir kayalıktan bedenini atarken, her beden bugün kendini kayalıktan atarcasına kanatlanıyor “Beritanlaşarak”.
Sistemin dayattığı geriliklere, kölece yaşama, ihanete ve ölüme karşı özgürlüğü haykırarak savaş tanrıçası olmuştur. Bugün kendini kayalıktan atarcasına kanatlanıyor ve ya düşmanla göğüs göğüsse savaşıp kutsal abideye ulaşarak can veriyorlar Kürdistan topraklarında. Bize de düşen yarıda kalan bayrağı devir alarak zafere koşmaktır.
Rengin Adar
Asi Kadın
Ses ver yüreğime;
Ey dağların asi kadını
Yükselen özgürlük çığlıklarına
Asi yürekli çocuklarının acımasızca katledişlerine
Sızlayan yüreklerine ses ver
Ey dağların asi kadını
Tanrıçaların taht kurduğu diyarlarda
Derwişvari savaşan ve canlarını
Özgürlüğe adayan ve şehitler kervanına
Ve unvanına ulaşan kızlarının
Sesine ses ver asi kadın
Yüz sürdüğün toprağına
Düşen ve yeniden yeşeren ve hayat
Bulan özgürlük sevdalarının sesine
Ses olan asi kadın
Ayak bastığın çorak toprağıma
Düşen bir yudum suyum ol.
Toprak kokan
Şefkat kokan
Aşk kokan asi kadın
Özgürlük uğruna küllenen
Bedenlerde sızlayan kalplerin
Yanan ateşinin kıvılcımısın
Ey asi kadın
Şafakla yükselen güneşle
Saf duygularla yüklü çocukların
Yüreğine misafir ol asi kadın
Sen; ey Asi kadın
Dağlar halaya durmuş
Rüzgarın melodisiyle sana
Haykırıyorum, gidişine haykırıyorum
Bedenindeki özgürlük duygularıyla
Toprağıma inen yağmur damlası
Özlemiyle kucaklamaya muhtacım
Ey asi kadın
Şehit Beritan Anısına
Havin Zagros