Besê ERZİNCAN
Kadınlar yaşamın her yanını sürekli sorgulayarak, cevaplar arayarak ilerlerler. Her soru ve her cevap başka bir soruyu beraberinde getirir. En geleneksel yetiştirileni bile az bir fırsat bulduğunda hep sorularının cevabını bulmak için hareketlenir. Ben kimim? Yaşamdaki yerim nedir? Neden böyle bir hayat içindeyim? Neden bana böyle yaklaşılıyor? Velhasıl nedenlerin, niçin ve nasılların ardı arkası kesilmez.
Kimileri bu sorularının cevabının peşinden kimselerin beklemediği çıkışları yaparlar. Kimileri ise içlerinde bu sorular gömülü olduğu halde istekli olmasalar da mecburiyetlerin gölgesinde yaşamlarını sürdürürler.
Kürt kadınları şanslıydılar. Bu sorularının cevabını en çok da Önderliğin öğretisinde buldular. Ve akın akın saflara katıldılar. Kadınların katılımını sağlayan Kürt halkına uygulanan baskının yanında, kadınların özgürleşme sorununa Önderliğin verdiği cevap oldu.
Önderlik kadının kendine ait olabilmesi, kendini tanıması, kendi kararlarını vermesi, toplumunun sorunlarına cevap olabilecek bir duruşu sağlayabilmesi için büyük bir düşünsel ve pratik emek harcadı. Bu yönüyle de egemen sistemi can evinden vurarak büyük bir çıkış ve devrim yaptı.
Özgürlüğe adım atan her kadının şahsında adeta bir Kürdistan yaratılıyordu. Kadınların çok yavaş da olsa, sonra da şaşılacak derecede hızlı attığı düşünsel, sosyal adımlar büyük bir sevinç kaynağı, umut, coşku ve inanç yaratıyordu toplumda…
Güzel ve akıllı Dersimli kız BERİTAN (GÜLNAZ KARATAŞ) arayışı güçlü, kendini bilmenin sorularını ardı ardına tüm hayatı boyunca sürekli sıralayan asi bir özgürlük savaşçısı idi. Sorularını sora sora özgürlük saflarına katıldı. Verili yaşamın köleleştiren ilişkilerini reddetti. Onurlu bir sevginin ülkesi için çalışmaktan geçtiğinin farkında olarak büyük bir moral ve coşku ile saflarda yerini aldı.
Önderliği anlama isteminden kaynaklı olarak sürekli çözümlemeleri okudu, inceledi. Bir kadın olarak Önderliğin özgürlük felsefesine ulaşmanın büyük çabası içinde, özgür kadın kişiliğinin yaratılması temelinde yaşamı sürekli sorgulayan bir duruşa sahip oldu. Tüm güncel yaşamını Önderliğin çözümlemeleri üzerinden pratikleştirmek istedi. Özgürlüğe duyduğu büyük aşk ve tutku ile yaşamın her alanına günlük görevlerden tutalım, arkadaşlık ilişkilerine, savaşın en ön cephesinden, eğitimlere kadar candan bir katılım sağladı.
Özellikle günlük yaşamdaki özgür davranışları, hareket tarzı, yaşamda çıkan yetmezlikler karşısındaki eleştirel duruşu, açık sözlülüğü, canlılığı, doğru bildiklerini uygulaması ve yanlışlıkları kabul etmemesi nedeni ile örgüt saflarında köleliği ve hâkimiyeti geliştirmek isteyenlere karşı yaşam duruşu ile örnek oldu. Bir kadın olarak cins mücadelesini tüm yaşamında geliştirerek özgür yaşamı çarpıcı tarzda geliştirdi.
Egemen sistemin tüm çirkinliklerini meşrulaştırmak için kadını kullanmak istediğinin farkında idi. Bu anlamda “savaşan güzelleşir, güzelleşen sevilir, sevilen özgürleşir” sözüyle de anlatmak istediği gibi kadının çok yoğun bir iç mücadele ile sistemden kopuş temelinde kendini yeniden yaratarak, bunun zihinsel gücünü, yaşam ölçülerinde ki kabul ve red ölçülerinin gelişmesi temelinde olabileceğini anlatmak istedi. Mücadelesizlik çirkinlik ve kölelik anlamını taşımaktadır. Kendi kişiliğini çözemeyen bir kişinin toplumsallaşması ve bu anlamda topluma öncülük edebilmesi düşünülemez.
Özgür bir kadın militan olarak Önderliğin kadın özgürleşmesi çözümlemeleri temelinde, özgür yaşamın yaratılışı için bir roman yazmak istiyordu. Önderliğin çözümlemeleri doğrultusunda bir roman yazmak büyük bir yoğunlaşma gerektirir. Özgürlük arayışlarında derinlik, tecrübe ile donanmak da gereklidir. Daha da önemlisi yaşamda, özgürleşmede, öncülükde büyük bir iddia ister. Özgür davranışın, anlayışın geliştiğinin çarpıcı bir göstergesidir.
Beritan yoldaş yaşamdaki sorgulamalarını Önderlik çözümlemeleri ile derinleştirmiş bunu edebiyata dökmek istemiştir. Kitabı yazacak fırsatı bulamasa bile sanatsal, şiirsel yaşamı ile tüm Kürt halkının tarihine ve kadının özgürlük tarihinin kitaplarına unutulmaz sayfalar yazmıştır.
Şahadeti dersim isyanlarında teslim olmamak için kendini kayalıklardan atan Kürt kadınlarının izinden gitmek biçiminde olmuştur. 25 Ekim 1992 de işbirlikçi Kürtlere karşı PKK’nın direniş savaşında yer almış ve son kurşununa kadar savaştıktan sonra hiç mermisi kalmayınca sağ ele geçmemek için peşmergelerin tüm teslim ol çağrılarına karşı kendini uçurumdan aşağıya atarak kahramanca şehit düşmüştür.
Böylesi öncü kişiliklerin temel bir farkı yaşanılan süreci derinden fark etmeleri ve bununla birlikte yaşamları ve şahadetleri ile en doğru cevabı büyük bir öngörü ile verebilmeleridir.
Günümüzde daha net ortaya çıkan ABD öncülüğünde geliştirilmek istenen Ortadoğu’da “bağımlı ve kendi çıkarlarına göre bir Kürt tipi” yaratma çabalarına karşılık, Önder APO felsefesi ve yaşam tarzı ile öncülük edilen “özgür kürdün” temsilini yaratma çabası 1992 de Beritan arkadaşın yaşamı ve şahadetin de çarpıcı bir biçimde gerçekleştirildi. Beritan yoldaş özgür kürdün temsilidir.
Kürdistan’da işbirlikçilik temelinde kendini konumlandıran, ihaneti doğal bir yaşam gibi gören güneyli güçlere cevabı kesin ve görkemli olmuştur. Kürt kadının yiğit, cesaretli duruşunu, direnişini, özgürlük tutkusunu temsil etmiştir.
Beritan arkadaş, Kürt özgürlük mücadelesinde tüm Kürt halkı için unutulmaz bir simge, büyük bir cesaret, moral kaynağı olduğu gibi bir özgürlük timsalidir.
Kürt tarihindeki ihanete ve işbirlikçiliğe verilmiş çok net bir cevaptır.
Beritan arkadaşın eylemi ve duruşu bugün özgürlük hareketimiz ve tüm halkımız açısından özgürlük anlayışının, yaşam çizgimizin vazgeçilmez bir parçası, onun esası olmuştur.
Şehit Beritan, kadın kimliği ile onurlu yaşamanın, direnişin dile gelişin adıdır. Kürt halkının nasıl bir duruşa sahip olmasının çarpıcı ifadesidir.
Beritan yoldaş, Kürdistan özgürlük mücadelesi ve tarihi içinde yaşamı, duruşu, şahadet biçimi ile kafalara ve gönüllere kendi adını yazdırmıştır. Bu anlamıyla Kürt tarihi açısından da hak ettiği yerini almıştır.
Kürt halkının tanrıçasıdır. Beritan yoldaş aynı zaman da kadının tarihte kaybettiği tüm değerleri, kadın kültürünün yeniden kazanılmasının adıdır.
Kürt kadının mücadeleye katılımı ile birlikte Önderliğin öğretisi temelinde eğitmesi kafalardaki bilinen ezberleri bozmuş kadındaki her gelişme ataerkil sisteme, onun düşünce kalıplarına ve yaşam tarzlarına darbeler indirmiştir. Mücadele eden, özgürleşen kadın gerçekliği kadının giderek toplumsallaşmasının adımlarını atmıştır.
Kadının toplum içinde verili statüsü içinde kadının köle pozisyonu doğal bir kader gibi algılanmasına karşı müthiş bir karşı koyuşudur. Kadın için belki de en zor olan bir saha da kendi halkının ve cinsinin özgürlük haklarını savunmak için olağan üstü bir çabayla direnişidir, komutanlaşmasıdır.
Tarihte yürütülen özgürlük mücadelelerinde kadının yeri de hep ikincil olmuştur. Kadın mücadelesi sadece ulusların ve sınırların özgürleşmesine hizmet ettiği oranda desteklenmiştir. Kadın erkeğin sınırlarını, onun yaşam düzeneğini bozduğunda buna karşı çıkılmış ve kadınları etkisizleştirmenin her türlü yol ve yöntemi denenmiştir. Beritan yoldaşın kişiliği işte bu noktada değerlendirilmesi gereken bir durumu arz etmektedir.
Beritan arkadaş, kahramanlığı ve yiğitliğinin yanı sıra özgür kadını kendi kişiliğinde yaratabilecek güçlü nüvelere sahipti. Günlük yaşam içinde kadına çizilen köleci misyona karşı çıkmış ve özgür bir kadın kişiliği olarak kendisini var etmenin tüm davranış ve düşünüş biçimlerini sergilemiştir.
Özgürlük bir şiir gibi onun yaşamına, duruşuna nakşetmiştir. Bu yüzden şehit Beritan çizgisi o denli vazgeçilmez, çekici ve sürükleyicidir. Kürt halkının tarihinden beri ihtiyaç duyduğu nefestir. Onsuz yaşam olmaz. İnsanlık tarihinde ilericiliği, yeniyi, toplumsallığı temsil eden bir duruştur. Onun direnişi düşmanı bile etkilemiş ve düşündürmüştür.
Beritan yoldaş, “Ya özgür yaşam ya da hiç yaşanmamışlığın” adıdır.
Günümüz kapitalist modernite yaşamı içinde kölelik pozisyonunda alabildiğine erimiş kadının reddi ve kadınla yeniden yaşama özgür başlamanın adıdır.