• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

“kadınlar Öcalan ve özgürlüğü İçin Eylemde”-I-

18 November 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Bircan Yıldız arkadaşımızın 6. KJB Kurultayı üzerine KCK Eş Başkanı Besê Hozat ile yaptığı röportajı siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.

-KJB VI. Kurultayı tarihi bir süreçte gerçekleşti. Bu kurultay ile neyi amaçlıyorsunuz?

-B.H: Kadın özgürlük mücadelesi çok tarihi bir süreci yaşıyor. Kadın yüzyılı olarak tanımladığımız bu yüzyıl, kadının özgürlük talepleriyle bambaşka bir çehre kazanmış durumda.

Kürt kadını on yıllardır bu coğrafyada özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin bölge ve dünya kadınını etkileme düzeyi çok yüksektir. Bölge ve dünya kadınlarının Kürt kadın hareketine çok büyük bir ilgisi var. KJB bölgede en örgütlü ve en güçlü kadın hareketidir. Sadece Kürt kadını açısından değil, bölge kadını açısından da çok büyük bir umut, moral ve güven kaynağıdır KJB. Kürdistan’da demokratik ulusal mücadelenin, özgür yaşamın ve demokratik sistemin başat öncü gücü olduğu kadar, evrensel düzeyde de kadın mücadelesinin en güçlü kadın hareketidir.

Bu kurultayın temel amaçlarından biri, yeni süreç kapsamında KJB’nin görev ve sorumluluklarını kapsamlı bir biçimde tartışmak, yeniden bir yapılanmayla birlikte yeni dönem planlamasına ve kararlarına ulaşmaktı. KJB VI. Kurultayı, Kadın Hareketi’nin geçmiş iki yıllık çalışma ve mücadele sürecini, siyasal, örgütsel, ideolojik, askeri ve sistemsel açıdan tartışarak, önemli değerlendirmelerde bulundu. Pratik süreçte ortaya çıkan yanlışlıkların ve eksikliklerin eleştirisini ve özeleştirisini yaparak bu temelde yeni dönemin perspektifini ortaya çıkardı. Özellikle Demokratik Ulus projesinin, Özgür Yaşam İnşası’nın ve Demokratik Siyasetin başarıyla geliştirilmesinde kadının, kadın hareketinin rolünü ve katılımını kurultayımız çok derinlikli değerlendirerek,  güçlü bir yoğunlaşma ve netleşme sağladı. Ayrıca dışımızdaki farklı kadın kesimleriyle, örgüt ve kurumlarıyla ilişkilerimiz, ortak örgütlenme ve mücadele perspektifimiz tekrardan gözden geçirilerekdaha güçlü bir perspektife ulaşıldı.

B.Y: Kurultayda kadının siyasete katılımı nasıl değerlendirildi? Kadın Hareketi olarak siyasi süreci nasıl değerlendirdiniz?

B.H: Siyaset konusu kapsamlı ele alındı. Kadının siyasete katılımı toplumu çok etkiliyor. Siyasetin rengini değiştiriyor, erkek egemenlikli siyaseti geriletiyor. Kadına dönük klasik-geri bakış açısını çok büyük oranda değiştiriyor. Toplumda demokratik dönüşüme yol açıyor. Siyaseti erkek işi gören zihniyeti kırıyor. Demokratik siyaseti görünür kılıyor. Demokratik Siyaset özünde kadın aklıyla yürütülen siyasettir. Öz gücüne dayanan Kadın, siyasetin içinde aktifleştikçe siyaset de gerçek demokratik kimliğine kavuşuyor.

Kürt kadınının siyasete katılımı oldukça güçlü. Toplumsal dönüşüm anlamında yol açtığı sonuçlar da çok önemli. Fakat kadının kendi öz iradesine dayanarak rengini siyaset içinde daha fazla görünür kılması gerekiyor. Bu konuda önemli gelişmeler olmakla birlikte eksik ve yetersizlikler de yaşanıyor. Henüz arzulanan sonuç tam olarak ortaya çıkmış değil.

Siyaset zaten özünde bir kadın icadıdır. Toplumsallaşmayı geliştiren kadın, bunu toplumu bir arada tutma ve yönetme yeteneğiyle yaratmıştır. Toplumu oluşturmayı ve demokratik bir biçimde yönetmeyi ilk olarak kadın geliştirmiştir. Şimdi de demokratik siyaseti en iyi ve en doğru bir biçimde ancak kadın yürütebilir.

Kürt kadını, tüm egemen saldırılara ve kuşatılmışlıklara, ataerkil-egemen siyasete alternatif olarak Demokratik Siyaseti etkili yürüterek, siyaseti toplumsallaştırarak gerçek kimliğine ve değerine kavuşturuyor.  Sadece Kürdistan’da değil, dünyanın birçok yerinde kadın varlığını, iradesini ve özgür kimliğini daha fazla görünür kılıyor, demokratik siyasetin öznesi haline geliyor.

Kurultayımızda bölgedeki, Kürdistan’daki gelişmeler çok yönlü ele alındı. Milliyetçi ideolojiye dayalı ulus devlet sisteminin çözülme ve dağılma sürecini yaşadığı, kapitalizmin halkları sömürme silahları olan milliyetçi ve dinci ideolojilerin, bölge halklarının tarihsel, kültürel ve sosyal dokusuna uymadığı ve iflası yaşadığı ifade edildi. Yine bölgede, ABD’nin başını çektiği ılımlı İslam projesi boşa çıkmış durumdadır. Bunu somut olarak Mısır, Suriye ve Türkiye örneğinde görmek mümkündür. Özelde bu ülkelerde, genelde tüm Ortadoğu’da muazzam düzeyde halk direnişleri ortaya çıkmıştır. Özgürlük ve demokrasi isteyen bölge halkı direnişiyle, mücadelesiyle küresel sermayenin bölgeye dönük kirli planlarını boşa çıkarmıştır. Bölge, bir yanıyla halkların bu gerçeğini ifade ediyor. Diğer yandan halkların çıkarlarını da tehdit eden bir biçimde milliyetçi-köktendinci çete gruplar büyük bir tehlike olarak ortaya çıkmakta ve güçlenmekte. Bu çete gruplar F. Gülen cemaati ve versiyonları ile ittifak halinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren Kürtlere saldırmaktadır. Rojava’da El Nusra, Gülen Cemaati vb. çeşitli gruplar ve AKP el ele-kol kola Rojava’da Kürtlere karşı savaşıyorlar.

Kurultayımız Suriye’de yaşanan savaşın herkes açısından stratejik bir rol oynadığı, burada yaşanan savaşın bir sistem ve paradigma savaşı olduğu ve bölgenin yeni biçim almasında bu savaşın belirleyici bir rol oynadığı tespitini yaptı.

Suriye’nin alacağı yeni biçim, bölgenin dengelerini ve sistemini güçlü bir şekilde etkileyecektir. Demokratik, farklılıklara açık ve çoğulcu bir Suriye, bölgenin demokratikleşmesine büyük katkı sunacağı ve pozitif etkide bulunacağı gibi anti demokratik, baskıcı, dinci veya milliyetçi bir Suriye devlet sistemi ise bir o kadar bölgeyi olumsuz etkileyecektir. Suriye’nin demokratikleşmesinde Rojava Devrimi çok kilit bir rol oynuyor. Rojava devrimi hem Suriye’nin demokratikleşmesinde ve hem de genel anlamda bölgenin demokratikleşmesinde çok belirleyici bir rol sahibidir.

Kürtler, bölgenin demokratikleşmesinde en örgütlü ve en güçlü demokrasi cephesini ve gücünü teşkil ediyor. Bu durum Suriye açısından böyle olduğu kadar Türkiye, Irak ve İran açısından da böyledir. Kürtlerin temsil ettiği demokrasi ve özgürlük çizgisinin başarılı olması demek, bölgenin demokratikleşmesi demektir. Bölgenin demokratikleşmesi, Kürtlerin özgürlüğüne bağlıdır. Bir bakıma bölge halklarının kaderi Kürtlerin kaderine bağlanmış durumdadır. Demokrasinin gerçek karakterini ve kimliğini belirleyen ise özgür kadın kimliğidir. Gerçek demokrasi esas karakterini özgür kadın kimliğinden alıyor. Bu anlamda özgürlük mücadelesi veren Kürt kadını ve kadınlar, gerçek demokrasiyi temsil ediyor ve gerçek demokrasinin garantisi oluyor.

Rojava Devrimi, kadın inisiyatifinde gelişen gerçek bir kadın ve halk devrimidir. Bölgenin ve uluslar arası gerici güçlerin tüm şiddetli saldırılarına rağmen kendisini bu kadar güçlü ayakta tutması ve gittikçe kalıcı bir demokratik sisteme kavuşması, gücünü devrimin öznesi olan direnen özgür kadın ve özgür halk gerçeğinden alıyor. Rojava devrimi özgür kadın ve özgür halk öncülüğünde demokratik sistem inşasına dönüşmüştür. Bu tüm bölge kadını ve halkları için çok büyük ve değerli bir kazanımdır. Bu kazanımları Türkiye’nin aktif destek verdiği gerici saldırılara karşı korumak, bölge kadınının ve halklarının en temel görevidir. Bunu da ancak Kürtlerin temsil ettiği özgürlük ve demokrasi cephesinde yer alarak yapabilirler, kendilerini ancak bu biçimde savunabilirler. Bu noktalar üzerinde Kadın Özgürlük Kurultayı önemli tartışmalar yürüttü ve kararlaşmalara gitti.

Kurultayımızda siyasal gündem çerçevesinde tartışılan diğer önemli bir başlık, Türkiye’de Newrozla birlikte Önderliğimizin başlattığı yeni süreç oldu. Süreç devletin ve AKP’nin politikalarından kaynaklı tıkanmış durumdadır. AKP baştan itibaren sürece taktik ve pragmatik yaklaştı. Güncel siyasal çıkarların peşine düşerek çok değerli olan bu zaman dilimini heba etti. Perde arkasında savaş ve imha planları yaptı, sahne önünde ise bu planlarını gizlemek için demokrasinin demagojisini yaptı. Aylarca propagandasını yapıp en son büyük bir şovla kamuoyuna açıkladığı paketin içinden koskoca bir Recep Tayip Erdoğan çıktı. Paket demokrasi paketi değil, ‘Erdoğan paketi’ oldu. AKP bu paketle son maskesini de düşürmüş oldu. Ve son bir kez daha şu anlaşıldı ki AKP gibi milliyetçi, ırkçı ve mezhepçi bir partidir! Demokrasi paketi de çıkaramaz!

Demokratik sistem kurmak ve demokratik siyaset yapmak, hakiki-gerçek demokratların işidir. Demokratik zihniyete sahip olamayanlar demokratik olamazlar ve hiç kimseye de demokratik haklarını veremezler. AKP, ırkçı zihniyete sahip gerici ve bağnaz bir partidir. Böyle bir partiden demokratik açılım, demokrasi paketi beklemek yanlıştır.

Demokrasi; kendisine öz güveni tam olan, insanlık değerlerini güçlü özümsemiş, kendisine ve insanlığa büyük saygı duyan,  yüksek erdeme sahip insanların, büyük eylemidir.

Demokrasi; büyük bir mücadele ve inşa işidir.

Demokrasi; kadınların ve halkların özgür iradeleri ile kendi kendilerini yönetme, savunma, özgür ve demokratik yaşam sistemlerini kurma ve koruma tarzıdır, anlayışıdır.

Demokrasi; kadınların ve halkların büyük mücadele ile kendi kaderlerini tayin biçimidir.

Demokrasi; bir halkın, uzlaşmaya gelmiyorsa bir devlet, asla ondan hak dilenmeden kendi bağımsız iradesi ile demokratik özerk sistemini kurma ve özgür iradesini ortaya koyma tarzıdır.

Kurultayımız demokrasi ve demokratik siyaset üzerine oldukça kapsamlı tartışmalar yürüttü. Kürtlerin devlete rağmen demokratik sistemini Demokratik Ulus projesi ekseninde daha güçlü geliştirerek yaşama iradesinde olduğunu derinlikli değerlendirdi. Ve bu konuda kadının demokrasinin temel inşa gücü olduğu güçlü bir biçimde ifade edildi.

KJB VI. Kurultayı’nın gündemlerinden biri de Güney Kürdistan seçimleri ve Ulusal Kongre çalışmalarıydı. Özellikle KDP’nin seçim sonuçlarını doğru yansıtmadığı, demokratik çizgiyi temsil eden partilerin oylarını çaldığı, halkın tercihlerine saygısızca yaklaştığı değerlendirildi. KDP’nin birçok hile, oyun ve kirli plan ile halk iradesini manipüle ettiği ifade edildi. Güney’de demokratik siyasetin önemi üzerinde duruldu. Demokratik siyasetin geliştirilmesi ve örgütlendirilmesi için demokrasi mücadelesinin güçlü bir biçimde yürütülmesi gerektiği ifade edildi.

Ulusal Kongre çalışmaları ise demokrasi mücadelesinde stratejik çalışmalardan biri olarak ele alındı.  Ulusal Kongre hazırlık çalışmaları önemli bir düzeye gelmiştir. Hareket olarak bu kongre çalışmasına yaklaşımımız son derece sorumlu ve stratejiktir. KDP gibi örgütlerin sabote edici tutumları olsa da bu yaklaşımlara karşı mücadele ederek, halkımızın en büyük özlemi olan Ulusal Kongre’yi gerçekleştirmek gerekiyor. Kadın hareketi olarak da bu konuda aktif bir mücadele ve ciddi bir çalışma içinde olacağız. Bugün eğer Ulusal Kongre hazırlık çalışmaları yapıyorsak, bu önemli bir düzeyde Kürt kadınının verdiği mücadele sayesindedir. I. ve II. Ulusal Kadın Konferansları, Ulusal Kongre için de önemli bir zemin ve alt yapı hazırladı. Bu çabayı III. Ulusal Kadın Konferansı’nı gerçekleştirme temelinde yoğunlaştırarak sürdürmemiz gerekiyor. Kurultayımız bu konular üzerinde de genişçe durdu.

Özellikle Güney Kürdistan’da Kadın özgürlük mücadelesini çok güçlü bir biçimde yürütmek gerekiyor. Bunun için kadını demokratik örgütlenmelere kavuşturmak şart. Güney Kürdistan’da kadına yönelik çok büyük bir şiddet ve baskı var. Kadın intiharları üst boyutta. Kadına karşı haksızlıklar, hakaretler sınır tanımıyor ve kadının hiçbir değeri yok. Kadına karşı yapılan bu zulüm ve işkenceye karşı büyük bir mücadele gerekiyor. Güney Hükümetinin kadın politikası kırımcı bir politikadır. Kadını sömürüyor ve köleleştiriyor.Kadına ve tüm topluma karşı oldukça anti demokratik bir zihniyet ve politika sözkonusu. Güney Kürdistan’ın demokratikleşmesi için kadının özgürleşmesi ve demokratik siyasette aktif yer alması kesinlikle gerekiyor. Güneyin demokratikleşmesi kesinlikle kadının özgürleşmesine bağlıdır…

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk