• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

İyi Ki Kadın Doğdum!

23 January 2024
in Gerillanın Kaleminden
A A
İyi Ki Kadın Doğdum!
Share on FacebookShare on Twitter

Toplumsal yaşam ayaklar altında giderken arayışlar yeni bir çocuğa gebe kalır gibi yeniden inşa edilmenin araştırılmasına girildi. Bu zihniyet kadının aklından yararlanmadığı, yarım bir yürüyüşü yaşattığı için kadının rengi şimdiye kadar bu doğan dünyada yokmuş gibi yaklaşılmış ve bakılmıştı. Evren de doğada olan kadından intikam alır gibi kadını tarihsel toplumun dışında bıraktı.

Bu baş aşağı gidiş bir yerde durmalıydı artık. Çünkü evrenin doğasında böyle bir şey olmadığı gibi kadının doğasına da ters bir durumdu. Çünkü kadının doğasında eşitlik ve birliktelik vardı. Tarihte olduğu gibi günümüzde de kadına karşı olan beklentiler gün geçtikçe büyüdü ve bir çağlayan gibi aktı günümüze. Kadının tarihsel gücü ve otoritesi Neolitik toplumda açığa çıktığı gibi yaşadığımız anda da demokratik modernitenin yürütücü gücü olarak kendi rengiyle girişecekti yaşam kavgasına, özgürlük davasına.

Beş bin yıllık köhnemiş zihniyetin kavramlarından uzaklaşmak için atılan her bir adım, bu zihniyete bir darbe olurken kadın kendi öz gücü ve iradesini bulmaya bir adım daha yakınlaşmaydı. Bu tecavüz kültüründen, zihniyetten alınan intikamlardı, yerle bir edişti. Kadın bu yönelimler karşısında sarsıntılar, travmalar, psikolojik sorunlar yaşasa da her gün doğan güneşle merhemini ve ilacını da bulduğunun bilinciyle yürüdü yarınlardaki arayışlarına.

Kadın için doğan güneş aydınlıktı, güzellikti, iyilikti, hoşgörüydü, irade ve otoriteydi. Sıcaklığıyla karanlığı, kötülüğü, çirkinliği, iradesizliği, hoşgörüsüzlüğü ve otoritesizliği yakacağını biliyordu. Zihinde yaşanan tahribatları, parçalanmışlığı, psikolojik sorunlara verilecek en büyük cevaptı, güneşte kendini eritip kendini güneşle bütünleştirmeydi.

Güneş ateşse, kadının da ateşle bütünleşmesi kendini ateşle var etmek demekti. Çünkü vereceği mücadelenin rahat olmadığını bildiği için en zorundan başladı. Önce erkek şahsında yaşanan eşitsizliği, kördüğümü aştırmalıydı. Doğruyu erkeğe göstermeliydi. Jineoloji bilimiyle tarihten güzelliklerini çıkarıp, güç yapıp yürümeliydi erkek şahsında yaşanan kördüğümlerinin üzerine. Kadın ateşlerde yürüyerek otoritesini kazanmıştı, bu otoriteyle erkekle mücadeleye gireceğinden ya değişimi geliştirecekti ya da ateşten oluşan otoritesiyle onu zihniyetinde yakacaktı. Belirlediği yaşam ölçüleriyle evrene, doğaya, toplumuna-erkeğe ve çocuklara yaklaşacaktı. Kadın bakış açısıyla, sevgisiyle, toplumsal kurallarıyla yani ahlakıyla ve politikasıyla yürüyecekti bundan sonraki görevlerinin üzerine. Yeri geldiğinde birbirlerine merhaba dedikleri gibi, bu hoşgörüyle de birbirlerine güle güle deyip özgür yaşayabilmek için de birbirlerine o desteği de vermelidir her iki taraf da.

Zihniyet devriminin başarısı kadın devrimine yol aldıracaktır. Kadın özgürlüğü bir söylem olmaktan çıkıp yaşam tarzı haline dönüşünce gerçekleşir. Böyle olunca da nasıl bir yaşam olmasının hayalleri beyinlerimizde oluşmaya başlar. Bu da yaşam tarzımızın ölçülerini belirler. Bunun sanatı, türküsü hepsi yeni yaşama çağrıdır. Günahlar üzerine çekilen perdeler ateşlerde yakılmalı ve özgür bir şekilde tartışarak dermanını da ortaya çıkarıp, akademilerde bin yılların köhnemiş zihniyetini parçalayıp, özgürlük ahlakını açığa çıkarmalıyız. Özgür yaşam arayışına böyle cevap oluruz. Özgür yaşamı bu zihniyetin esaretinden kurtarıp Kadın şahsında topluma armağan etmemiz gerekiyor artık. Prometheus’un ateşi tanrılardan çalıp topluma ve kadına verdiği gibi. Bunun için bizim kızımız kanmayacak ve kandırmayacak da. Bu nedenle bu bilincin zirvesine ulaşmamız gerekiyordu.

Kadının doğası yaşamın doğallığındaki merkezde hep yer alıyordu. İnsanlığın (kadın şahsında) doğası ve doğallığında bu öz yaşayıp günümüze kadar gelmiştir. Doğal yaşamın doğası olan köylerde biz kendimizi bulmuştuk. Bu buluşma halen kadının belleğinde güçlü bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Köye olan özlem ülkeye olan özlemdi, kendi öz gücüne olan özlemdi.

Toprakla olan bağını kaybetmedi ve yaşamaya da devam ediyor. Kendi toprağından uzak da olsa, bu özleminden kaynaklı çocuğunu arar gibi gözü hep toprağını arardı varoşların sessizliğinde. Gözler yarınlara umutla bakmaya başladı. Kendine güven gelişti. Kadın olmanın bilinci yaratıldı. Kaybolan, unutulan, görmezden gelinen öz kadınla toplumsal buluşmayı yaşadı. Ölen maneviyat kadınla yeniden doğdu ve körelmiş vicdana aktı, kurumuş yüreklere hayat suyu oldu. Aynı kendi toprağında yeşeren güller gibi güzelleşip aktı anlamın anlamına, hakikatin merkezine. Anlam kadınsa kadın da hakikat ise, bu zihniyetin panzehri akacaktı kendini kaybeden beyinlere.

İnsanlığı özüne çağıracaktı belirsizliğin kol gezdiği karanlık günlerden çıkarıp aydınlığın denizinde bir damla yapacaktı. Damlalar bilince dönüşecek, bilinç de özgürce yaşanacak olan yarınlarda yol alacaktı. Toplumsal hafıza bilince, bilinç kadına, kadın yaşama, yaşam insanlığa aktı. Tarihsel toplum hafızası kadında uyanışı yaşadı. Kana kana içti özgürlük suyunu, öz benliğini yıkadı, kendiyle buluşmanın muhteşemliğinde. Kadın sessizce düşürülürse de, kadının uyanışı haykırışa dönüştü.

Adımlarını daha bir güvenle atıp kendine olan özlemle yürüdü öz benliğine. Hep birlikte haykırdılar iyi ki kadın doğdum diye. Bu haykırış bütün dünyaya yayılır. Bir kıvılcım ile kadınlar ateş olup girer toplumun en küçük birimi olan zerrelere. Toplumla yaşanan uzaklaşmayı gidermeye başlar kadınlar ulusu.

Yaşam senin kurallarınla bir bir örülmeye başlandı. Evde koyduğun kurallar adını ev yasası olarak simgeye kavuştururken, topluma da kadın ‘Me’leri olarak bir üst aşamaya götürecekti. Yaşamın o kadar sadeydi ki herkes sende kendini bulurdu, yaşadığı anın güzelliğinde. Ekonomiyi insanlığın yaşamları sürdürmek için geliştirmiştin. Evlatlarını o kadar seviyordun ki sürekli iyi ve güzeli yaşamaları için sürekli verdin. Bilimi, felsefeyi, tıbbı bunun için geliştirdin ve büyüttün. Sen ibadetinle bir verirken, toprak ana senin evlatlarına on vermeye başladı. Verdin kendini bulması için, daha özgür bir şekilde yaşaması için. Seni sevdiler, sana ibadet ettiler. Seninle var olduklarının bilinciyle toplumsallığına katıldılar. Büyüdüler, büyüdükçe nifak tohumları da beyinlerde yer edinmeye başladı. Senin şefkatini, bereketini ve cömertliğini kıskandılar. Önce seni toprağından ve toplumsallığından kopardılar.

Kurallarına, ev yasalarına el koydular. Seni senden çalarak intikam almak istediler. Seni dört duvar arasına koyup, seninle çocuklarını köleleştirip, köleler ordusunu yarattılar. Özgür bireyi köle olarak kullanamayacaklarından kaynaklı köle bireyi yaratmak istediler. Kızlarına oynanan oyunların yanında oğullarını da oğlancılık ile kullandılar. Bu kullanış, herkesi angarya konumuna getirdi. İstediğin kadar kullan-oyna, ondan ses çıkmaz duruma geldi. Kendi öz benliği için çalışmak bir yana dursun, ben olgusu artık kalmamıştı.

Karın tokluğuna çalıştırılıp alnındaki terlerden toprak sulanırken, sonuç elde sıfırdı. İnsanlığı köleleştirmeden başka bir şey yaratmadı, köleliği yaratan zihniyeti beslemekten başka. Etrafında öyle bir zihniyet yarattı ki emeğini satmaya başladın. Önderliğin de dediği gibi emeğin değerini ve fiyatını belirleyen kim? Uykusuz kaldığı anları, gücünden fazla kendine yüklendiği için, bu emeğin değerini kim belirleyecek, insanın kendisi belirlemeli.

Bizim sistemimiz yeni bir bakış açısıyla toplumsallığa yaklaştı. Kadın şahsında kendini toplumun her alanından sorumlu gördü. Kadının özüyle toplumun özünü açığa çıkardı. Çünkü toplumun özü kadındı. Kadınlar olarak özümüzü bulmak için temel sorunumuz savunmaydı. Bunu yapabilmemiz için de yaşamın her alanında kendimizi eğitip uzmanlaşmamız gerekiyor.

Yoksa zihinsel işgalin tahribatını aşamazsın. Zihinsel işgal gözle görülmez, seni sinsice hapseder, rehin alır. Bireyler bağımsız olamayacağı gibi toplumuyla tanınır. Bu da tarım ve tarımcılıkla gelişecek bir şeydir. İnsanlık bu topraktan doğdu ve bundan kopması demek, kendini kaybetmesi demektir. Doğanın dilinden anlayan, bunun üzerinden yaklaşan bir zihniyet yapısıyla emeğin değeri de açığa çıkar. Bunu hem gelenek olarak hem de yazılı olarak belleklerimizden tabletlere yazdık. Ben vardım, sen vardın ve benimle senin şahsında kadın vardı. Kadının karanlıkta Ehriman’ların insafına bırakılan zihniyeti, doğan güneşle Ahura Mazda’nın verdiği mücadeleyle birlikte aydınlığa kavuşmaya başladı. Bu aydınlanma ile Tanrıça ananın evlatları günümüze getirdi bu aydınlığa ulaşan bilinci. Etrafındaki dikenler güle döndü senin felsefende. Güller büyüdü her evde, bir ateş oldu sıcaklığının kızgınlığında.

Özgürlüğün estetik güzelliğinde, etik değerlerle dans edip, bireyde dile kavuşmasını yaşatırsın anlamın başarı kazandırdığı anda. İşte bunların toplamının hepsi kadındır ve kadın da bizim felsefemizin temel yapı taşıdır. Yaşam estetiğidir, yaşamın anlama kavuştuğu andır.

Yaşamın kadınla buluşması umudun tohum verip toprakla bütünleştiği ve filizinin yaşama dönüştüğü yerdir kadın. Kadın olmanın bilinciyle yürüdük mücadeleyle, özgür yarınlara…

Sema Doğa

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk