Hêvi Bulanık
“ Maddenin amacı anlamlaşmak anlamın amacı maddeyi aşmaktır “ diyor bilge.
Çocukluk yıllarını saymasak sadece 70’li yıllardan bu yana tam 42 yıl aktif ve soluksuz verilen mücadele yılları olmuştur. Önderliğin tüm yaşamı siyasaldır. Sıradanlığı hiçbir zaman kabullenmemiş, komple sosyalist bir kişiliktir. Ortak yaşamı tüm yönleriyle inşa etme sanatı ve inceliğidir. Olay ve olgulara hassasiyetle yaklaşması yine duygu yüklü olmasının nedenleri toplumsal gerçekleri iliklerine dek hisseden bir zihniyet gerçekleşmesidir onda ki mücadele gerçekliği.
Tarzında kültürel miras temsilcilerini, farklı kimlikleri kapsayan, diyaloglarında önemle irdelediği konuları, sadece yaşadığı an eksenli değil geleceği ve geçmişi de sorgulama kapsamına almaktadır. İyiyi ve kötüyü ayrıştırır o ana, mekana ve zamana yedirir. Bu temel de demokratik mücadelesinin direniş ruhu ve harcı haline getirilmesidir. Bunu yalın bir tarzda siyasal zemine akıtır, politikasını yürütür. Kendi farkındalığını yine başarısını, inancını her yönüyle hedefine kilitlenerek yaşamının doğrultusunu çizer.
Yeni paradigmayı özgürlük eksenli tahayyül ederken en büyük buluşmayı kendindeki beşeri zaaflara karşı verdiği savaşla geçmişiyle yüzleşerek ilk adımlarını atıyor. Yaşamın her karesine bu gerçekliği yediriyor, somutlaştırıyor.
İnşacısı olduğu örgütü büyük bir harekete dönüştürme gücü Eyüp Peygamber sabrıyla münzevi yaşamın inanılmaz bilgeliğiyle dingin bir düşünce akışı içinde ilerleyerek varlıksal kılınır. Bazen Nil gibi büyük taşkınlıkları insanlık yaşamına sirayet ederken, bazen Dicle’nin sessizliğinde tüm Kürdistan’a büyük bir coşkuyla akar. Toroslardan Zagroslara akan bir yaşam öyküsü. Kimi zaman kızgın çöl sıcaklığında tüm bedevilere yetecek kadar bir vaha olur. İnsanlığın değerleri için tüm tanrısal güçlere ve iktidarlarına kafa tutuyor. Bunu da öyle sıradan mücadele tarzı ve duruşuyla değil, sosyalist olmanın, devrimciliğin ilkelerine uyarak gereklerini her daim kendinde uygulayarak, uygulayıcısı olarak onurlu duruşu mümkün kılıyor. Kemal PİR’ lerin Sema’ ların yoldaşı olmanın gereği bu. Ortası yok bu mücadele gerçekliğimizin. Ya anılarına bağlı kalınacak, yada teslimiyeti kabul edecektir. Eğer amacı özgür bir yaşamı bütünlük içinde inşa etmekse o halde ona göre emekle donanmayı tercih edecektir. Erdemli yaşamı yaşamak ve yaşatmak isteyen bir Önderlik gerçekliğidir bu.
İnsandaki kabiliyetin bu denli yoğunlaştırılması uzun ve zorlu mücadele yıllarının ortaya çıkarttığı bilinç ve bilgelerin dediği hakikat aşkı arayışıyla ifade edilebilinir. Tüm zamanların en şiddetli kavgasını bu yıllara sığdırıyor. Yaşadığımız çetin savaşları aşan bir mücadele direnişi bu.
Damla damla biriken enerji deryası onunkisi. Demokratik yaşama inanıyor, seviyor ve saygı duyuyor. Neye karşı duyarlı? Her şeye; taşa, ağaçlara, uçan kuşlara, çocuklara, kadın ve gençlere, yaşlılarımıza. Ahlaki ve politik toplumun geçmişini ve geleceğini bu gerçeklik üzerine temellendirip inşa ediyor.
İnanılmaz acılarla katlanılmış, dolu dolu geçen mücadele yılları. Bu kayıpların verildiği tarihsel süreçleri mücadele zemini haline getirmesi, her ülkeye ta köy ve mahallelere dek ulaşan direniş ruhudur bu. Fikri ve zikri ile farklılıklar içinde birliği temsil eden ideolojik ve felsefik bakış açısının kurumsal düzeyde ifadeye kavuşturmasıdır.
İmralı tecridinin içinde yeniden nüveleşen, yüreklerde hissedilen, doğal toplumdan günümüze dek varlığını çeşitli biçimlerde yüzde doksanlık oranında demokratik özünü sürdüren, yitirmeyen ahlaki ve politik toplumun özünü en üst düzeyde yeniden irdelenip güncelleştirme ve özgür yaşamın ruhu önderlik gerçekliğinde somutlaşan, insanlık değerlerinin kutsal kazanımlarıdır. İmralı da gerçekleşen, zihniyet yapılanması dediğimiz ideolojik doğrultu çizgisidir.
Demokratik siyasetin, politikanın özü olan karar gücü ve mekanizmasının Kürdistan’ın ve diğer tüm yerlerde köy komünleri, mahalle meclisleri vb. şekillerde, sivil toplum alanları da dahil özgünlükleriyle beraber kendini inşa etme zeminine dönmesidir.
Korkunç bir yalnızlıktan müthiş bir ruhsal bir bütünleşme söz konusu. Ulusal Kürt mücadelesinin gelişiminde varlık mücadelesi eğer belirleyici olmuşsa, Önderliğin emekleriyle, fikriyle yokluk içinde yoğrulmasıyla bağlantılıdır.
“ Her ayrılık acı getirir” diyor Önderlik. Yaşadığımız bu anı en güzel buluşmalarla taçlandıran, binlerle, yürek ve gönül gözüyle buluşan bir Önderlik gerçekleşmesi var. Bu noktada enerji madde ikilemi tüm çıplaklığıyla gözümüzün önünde cereyan ediyor. İmralı Zindanını maddenin katılaşmış hali olarak düşünürsek; Önderliği ve enerjisini maddeyi aşan özgürlük anlarını gerçekleşmesi olarak değerlendirebiliriz. İmralı da gerçekleşen ruh demokratik yaşamın özü olduğu gibi, tarihin en güçlü yüzleşmesinin yapıldığı mekandır aynı zamanda.