• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Dogmatik İslami Örgütler; Ortadoğu’nun Laneti!

6 August 2013
in DEĞERLENDİRME
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Tekoşin OZAN

Rojava’da Kürtlere ve barış içerisinde yaşamak isteyen halklara karşı insan olmaktan utanmaya neden olacak düzeyde gelişen saldırıların İslami kimlikle gelişmesi manidar. El Nusra çetelerinin savaşta yaptıklarına vahşet kelimesinin bile yetmediğini düşünüyor insan. Ahlaki ve vicdani hareket eden hiçbir insanın dimağında yeri olamaz bu uygulamaların.  İnsan gibi insan olanlar için, bu davranışları tanımlayan kelimeler yoktur.

Bu davranışlara ‘hayvan gibi’ demenin de hayvanlara büyük bir haksızlık olduğunu belirtmek lazım. İnsanların kafasını keserek öldürme, karnını yarıp iç organlarını çıkarma, ellerini ölü vücudun içine daldırıp ciğerlerini, kalbini gözü dönmüş bir halde yeme, gözünü kırpmadan ve hiç bir vicdani tereddüde girmeden yüzlerce sivilin içinde çocuk, yaşlı, kadın demeden büyük patlayıcılar patlatma, büyük kalabalıkları katletmeyi günlük alışageldik olaylar haline getirme, kadınlara topluca ve öldürünceye kadar tecavüz etme, ellerindeki sivil esirlere inanılmaz işkenceler yapma gibi…. Son günlerde Kürtlerin bulunduğu alanlarda hakimiyetlerini geliştiremeyince bazı fetvalar çıkardılar ki, insanın insanlık adına tüylerini diken diken eden açıklamalar. “Kürtleri sırf Kürt oldukları için öldürmek helaldir, Kürt kadınlarına tecavüz etmek helaldir” diyen fetvalar veriliyor. Bunlar maalesef İslami kimlikle yapılıyor. Dizginleri Türkiye’nin ve ABD’nin elinde olan El Kaide’ye bağlı El Nusra örgütünün  ‘amaca ulaşmak için her yol mubahtır’ anlayışını buraya vardırması eminim Makyevelli’nin bile kemiklerinin mezarından fırlamasına neden olacak düzeydedir. 

Genelde başka bir canlıyı öldürme ve yeme gibi olaylardan söz edilince nedense insanların aklına ilk hayvanlar geliyor. ‘Hayvan gibi’ deniliyor.  Ama aslında bu durumun hayvan davranışlarıyla hiç alakası yok. Hayvanlar doğal ekolojik denge içerisinde sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayacak, karınlarını doyuracak kadar başka bir canlıyı öldürürler. Çoğu zamanda sadece bir hayvan yemez kurbanı. Hedeflenen hayvan bir grup kurdun veya aslanın karnını doyurabiliyor. Yaşamlarının devam etmesini sağlar. Karnı tok olan, kendisine karşı tehdit algılamayan bir hayvanın sırf öldürmek için saldırdığı -eğer insanlarla bir bağlantısı yoksa- pek rastlanır bir durum değildir. Nadir de olsa bazı hayvanların birkaç leşi kısa süreli depolama gibi (özellikle yavrusu olan hayvanlar böyle) özellikleri de  vardır. Bunun dışında toplu katliam, ihtiyaç dışı öldürme doğada yok. Bu anlamda hayvanlarla bu davranışları kıyaslamak son derece yanlış. Bazı bilim kurgu filmlerinde insanları yiyen, her şeyi yok eden hayvansı canavarlar icat edilmiştir. Bu davranışların hayvan davranışları olduğu algısı yaratılır ama aslında herkes bilir ki böyle hayvanlar yoktur.  Bu hayvansı canavarlar o filmleri yapan insanların düşüncelerinin, ufuklarının ve hatta belki de davranışlarının ürünüdür, doğada bir karşılığı yoktur. Bu vahşetin hayvani değil, “insana!.” özgü bir durum olduğu kesin. İnsan gerçeği bu kadar evrensel değerlerden kopabiliyor demek ki.  Sapkın İnsan gerçeğinin dibine varıldı.….

Rojava’da halkımıza saldıran bu sapkınlar, insana has olan ahlaki, vicdani değerlerden nasiplenmemiş zavallı yaratıklar, yaptıklarını İslamiyet adına yapınca daha vahim bir durum çıkıyor ortaya. İslamiyet’in dogmatikleşmesi ahlaktan koparıyor, insanlıktan koparıyor, filmlerde simgelenen canavara dönüşüyor. Kendi kendini yiyen, tüketen bir canavar. O kadar körleşebiliyor ki her türlü kötü emelin hizmetine girebiliyor, insanlık sınırlarını zorlayabiliyor. Kime, niye çalıştıklarının bile mantığı kalmıyor. Özünde ahlaki bir çıkış olan İslamiyet adına yazık, günah…. Hz. Muhammed adına, Hz. Ali adına, Mevlana adına ayıp, lanetli bir durum. Reber Apo’nun deyimiyle “Ortadoğu’nun intihar eden yüzü”. Ama Ortadoğu sadece bu çizgiye mahkum değil. Rojava’da inşa edilen demokrasi kültürü bunun tam tersi durumda. İntihar çizgisine alternatif olan demokratik barışçıl yaşam çizgisi. Rojava bu gücünü tarihsel özgürlük değerlerinden beslenen özgürlük mücadelesinden alıyor. Hem tarihsel dayanakları güçlü hem de mevcut ideolojik, siyasal, toplumsal dayanakları güçlü. Özgürlük anlayışı gelişmiş olan örgütlü Kürtler nerede olursa olsun; Irak’ta, Libya’da çokça yaşanan vahşet sahnelerinin Rojava’da yaşatılmasına asla izin vermeyecektir. Ortadoğu’da bu sahnelerin adeta kimlik haline getirilmeye çalışılmasını derin bir kederle takip ederken, bu lanetli duruma karşı mücadele kararlılığı ve bu durumu mutlaka aşma inancı perçinlenmektedir, bilinsin.

 Halep çevresindeki köylerde 50 masum Kürd’ü katledip, kadınları ve çocukları kaçıran bu canavarlar acaba korku salarak başarıya ulaşacaklarını mı sanıyorlar. Dehşet dalgası yaratarak halkımızı yıldıracaklarını mı düşünüyorlar. Ya da bu soruları çetelere değil de arkasındaki ABD, Türkiye gibi güçlere mi sormak lazım. Bu fetvalar Ermeni katliamını hatırlatıyor ister istemez. Ermenileri, Alevileri de katlederken aynı İslami argümanları kullandılar, zamanında. Kadınlarını kaçırmak helal, mallarına el koymak, öldürmek helal diye camilerden bağırdılar. Hatta 7 gavuru öldüren cennete gider diyen fetvalarıyla vahşete sürüklediler cahil Müslümanları ve o lanete ortak ettiler. Aynı şeyi şimdi Rojava Kürtlerine karşı uygulamaya çalışıyorlar. Nasıl ki geçmişte Ermeni ve Aleviler inançsız gavurlar değildilerse şimdiki Kürtler de gavur değiller tabi. Halkımızın, halklarımızın samimi dini inançlarını bu çetelerinkiyle kıyaslamak bile gerekmez. Asıl inançsız gavurlar, ahlaksız, vicdansızlar bu fetvanın sahipleri. Fetvanız batsın..erkekliğiniz batsın… Bir de şunun iyi bilinmesi lazım Kürtler her yerde çok örgütlü artık. Geçmişte Kürtlere, Ermenilere, Alevilere karşı uygulanan katliam fetvaları, vahşet politikaları artık tutmaz, geri teper. Hem de öyle bir teper ki, şiddeti büyük olur. Kürt halkı artık korkan, sinen, ezik Kürt pozisyonunu çoktan aştı.

Özgürlük hareketimizin tüm Kürdistan parçalarında ektiği direniş kültürünün en temel özelliklerinde biri; baskı arttıkça direnme gücünün de artmasıdır. Saldırılar geliştikçe iradenin çelikleşmesidir. Nitekim, Rojava halkımızın üzerine salınan çetelerin fetvaları, Rojava halkını korkutmak bir yana direnişin büyümesine, çetelerin eskisinden çok daha fazla kayıp vermesine, YPG ve YPJ’nin askeri başarısının katlanmasına yol açmıştır. Ayrıca Kürdistan’ın diğer parçalarının Rojava’ya olan duyarlılığının yükselmesini sağlamıştır. Saldırılar daha da artarsa bütün Kürdistan’ lılar Rojava’ya daha sıkı sarılacak, başta Kuzey Kürdistan olmak üzere diğer parçaların Rojava’ya olan desteği daha fiili ve aktif müdahalelere dönüşecektir. Türkiye şunu bilmeli ki asıl o zaman Kürdistan’da sınırlar ortadan kalkacaktır. Diğer taraftan Kürt kadınlarına tecavüzü helal gören güya İslami kimlikli çeteleri durdurmak için Kürtlerin duyarlılığının en azami düzeye çıkacağını da belirtmek lazım. Nefret büyürse nereye varır bilinmez, nerede patlar kestirmek zordur. Kürtlerin asıl şimdi damarına basmış olursunuz. İşte bu bam telidir. 

Hiçbir askeri başarısı olmayan, siyasal kazanımı olmayan bu saldırılar yenilginin ruh haliyle yapılıyor, bu açık. YPG ve YPJ güçleri karşısında başarısız olan bu korkaklar, sivil insanlara uyguluyorlar bu vahşeti. Namertliğin bu kadarı ancak öfkeyi büyütür. Yarın Kürtlerle uzlaşmak zorunda kaldığınızda hangi yüzle bakacaksınız bu insanlara. Onur, utanma beklemiyoruz ama mantıklı düşünüp gelecek açısından boşa kürek sallayan ve nefreti derinleştiren adımlar atmayın. Bu yolda tuzaklar var. Bu tuzağa tuzağın sahipleri düşer, bilinsin. Gözü dönmüş katil, ahlaksız ve kadın düşmanı olan çetelerin iplerini ellerinde tutanlara sesleniyorum; yol yakınken halkımızın ve kadınlarımızın üzerine saldığınız çetelerinizi geri çekin. Bunu daha fazla çirkinleşmemek için yapın, geleceğin utanç verici maziler üzerine inşa edilmemesi için yapın. Kendinize insan diyebilmek için yapın. Rojava halkı ve kadınları zaten kendisini savunur, bunu kendinize iyilik etmek için yapın.

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk