Evindar Ararat
Tüm bileşenlerinin katılımıyla gerçekleşen kurultayımızda önemli tespit ve tartışmalar yapıldı. KJB kurultayında tartışılan konulardan biri de siyasette kadının varlığı ve katılımı oldu. Erkek egemenlikli siyasete karşı kadın renginde ve tarzında demokratik bir siyaset nasıl yürütülür sorusu çerçevesinde önemli belirlemeler öneriler yapılarak kararlara gidildi.
Ortadoğu’da çok ağır bir savaş yürütülüyor. Bu savaştan en çok kadınlar etkileniyor. Siyasi ve askeri şiddetten en çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor. Bunlara karşı kadınların kendi renginde bir mücadele tarzı belirlemesi ve bunun güçlü bir öncüsü olması gerektiğine dikkat çekildi. Ortadoğu’daki savaşa dikkat çekmek ve özellikle Kürdistan üzerindeki hesapları ortaya çıkarmak için kadınların derinleşmesi konusunda ortak düşüncelere varıldı.
Kurultayda açığa çıkan önemli bir tespit ise kadın hareketimiz her ne kadar yaşama kadın rengini verme, topluma öncülük etme boyutunda mücadele verse de büyük tecrübeler kazansa da kurumlaşmalara, örgütlenmelere gitse de hem Kürt kadınlarına hem Ortadoğu kadınlarına ulaşmada birlik oluşturmada yetersiz kaldığı ve kendisini tam örgütleyemediği oldu. Kurultayda bu konuyu geniş bir şekilde tartıştık. Kürt kadınlarının yarattığı değerlerin, kazanılan tecrübelerin tüm dünya kadınlarıyla paylaşılması ve ortaklaştırılması gerekliliği dile geldi. Çünkü tüm alanlarda kadınların demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlük arayışları var. Kadınların bu temelde kurumları ve örgütleri de var. Bunların bir araya getirilmesi gerekiyor. Bir araya gelinmezse var olan enerji, güç ve değerler kendi alanlarıyla sınırlı kalır ve kadın özgürlük sorunu için çözüm zayıf kalır.
Bu temelde, ‘toplumsal siyaseti toplumun temel dinamikleri olan gençler ve kadınlar öncülüğünde nasıl geliştirebiliriz’ konusunu da tartıştık. Kadınlar olarak erkeğin elinde olan güç odaklarına karşı birlik ve ittifaklar geliştirerek söz konusu gücü toplum lehine çevirebilir, barış, özgürlük ve demokrasiye dönüştürebiliriz. Yine Ortadoğu’daki kadın örgütleri ve kurumlarıyla ittifak geliştirmemiz gerekiyor. Bunun için üst düzeyde diplomatik faaliyet önemli. KJB olarak da şimdiye kadar bunu geliştirmede yetersiz kaldığımızın özeleştirisini verdik.
YJA olarak hem parçalarda hem de yurtdışında yereli temsil eden kadın örgütleri ve kurumlarıyla ilişki geliştirmek gerektiği öne çıktı. Ortak mücadele, bizleri daha güçlü ve etkili kılacaktır. Çünkü kadınlar olarak yaşadığımız tüm sorunlar ortaktır. Özellikle Ortadoğu’da savaşla bağlantılı fakirlik, şiddet, sömürü en çok kadınları etkiliyor ve çocuklarla birlikte kadınlar eziliyor. Psikolojik olarak kadınlar şiddete maruz kalıyorlar. Fuhuş ve uyuşturucu yoluyla kadınların düşürülüyor, eril zihniyetin egemenlik araçları en çok kadınları etkiliyor, tüm bunlara karşı nasıl bir eylemsellik izleneceği, nasıl bir kadın özgürlük mücadelesi verileceği bu ittifaklarla belirlenir.
Bu noktalarda KJB’nin çözümleyici ve demokratik toplumu inşaya yönelik girişimleri oldu. Örneğin 1. ve 2. Ulusal kadın konferansları, gerçekleştirildi. Bunlar ulusal birlik noktasında Kürt kadınlarının girişimlerini tutumunu gösteriyor. Siyasal Kürt örgütleri arasındaki parçalılığın ortadan kaldırılması, ulusal çıkarlar için ortak mücadele geliştirilmesi için Kürt kadınları bu birliğe öncülük etmeli. Şimdi de Ulusal Kongre gündemde, Kürt kadınlarının yaptığı toplantı ve örgütlenmelerle bu çalışma için bir altyapı hazırladı. Bu yıl 1. Ortadoğu Kadın Konferansı gerçekleştirildi. İlk kez Ortadoğulu kadınlar bir araya geldi. Ortadoğu’da yürütülen savaşa karşı kalıcı bir barışın sağlanması ve bu savaşın sonlanması için kadınların bir olması ve tavrını ortaya koyması gerekiyor. Kadınlar barışı kendi öz gücüyle sağlamalı, dışarıdan, başka güçlerden beklememeli bu noktada güçlü bir duruş ve perspektif açığa çıktı kurultayımızda.
Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşların şahadetlerinin ortaya çıkardığı sistemlerin acımasız saldırıları karşısında ortaya çıktı ki özgürlüğe susamış tüm dünya kadınlarının özgürlüğe kavuşmak için umutlarını özgür Kürt kadın hareketinde bulmuşlar. Kürt kadın hareketinin özgürlük mücadelesinin aslında dünya kadınlarını etkilediği bir daha açıkça ortaya çıkmıştır. Ancak Sara (Sakine Cansız) arkadaşların şahadetlerini sahiplenerek Paris Katliamı’na karşı gösterilen tepkinin yarattığı zemini biz ne kadar kadın ittifakına dönüştürebildik, Ortadoğu’nun üzerine dayatılan militarizme karşı ne kadar mücadeleye dönüştürebildik sorgulaması ve eleştirisi-özeleştirisi gerçekleşti. Kadın özgürlük mücadelemizin açığa çıkardığı üst bir düzey, deneyimler var bunların dünya kadınlarıyla paylaşılması gerekiyor. Rojava’da bunu somut görebiliriz. Orada kadın öncülüğünde demokratik özerklik yaşamsallaşıyor. Öz savunma; toprağın, özgürlüğün ve vatanın korunması kadın öncülüğünde geliştiriliyor. Bu çok büyük bir deneyim ve tecrübe yaratıyor Kürt kadınları için. Bunu Ortadoğu kadınlarına mal etmeliyiz. Bu temelde ortaya çıkan kararlar:
İlk olarak diplomatik bir hamle başlatmalıyız, Kadın özgürlük hareketini dört parçada ve yurtdışında tanıtmalıyız, Kazandığımız deneyimleri paylaşmalı ve diğer kadın örgütlerinin deneyimlerini öğrenmeliyiz, Ortak mücadele zeminleri oluşturmalıyız. Bunun için ortak eylemsellikler ve toplumsal siyaseti geliştirme, üst siyaset değil, taban siyaseti. Toplumsal gücü ve toplumsal ihtiyaçları esas alma, toplumda kadın ve gençler üzerine yürütülen şiddet; ortak mücadele gerekçemizdir. Bu temelde toplumsal refleksleri ortaya çıkarabilir ve sisteme karşı hukuksal bir savaş yürütebiliriz. Çünkü tüm devletlerde var olan hukuk sistemi kadın karşıtıdır. Kadın haklarını korumuyor. Bu bağlamda hukuk savaşı da gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Toplumsal cinsiyetçiliğin sonucu olarak her gün kadın ölümleri ve cinayetleri yaşanıyor. Bunlar yalnızca devlet tarafından gerçekleştirilmiyor, devlet eliyle toplumda aile yoluyla vahşet düzeyinde yaşanan durumlar var. Bunların açığa çıkarılması, toplumun eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve bu gibi durumlara karşı toplum gücüyle istikrarlı bir mücadele sergilemeliyiz.
Son olarak tartışılan diğer bir konu da Kürt kadınlarının siyasete katılımıydı. Kürt kadınlarının siyaset mekanizmalarına katılımı gün geçtikçe artıyor. Ancak kadın özgürlük hareketi olarak bu gelişmeleri yeterli görmüyoruz.
Örneğin Avrupa’da çok büyük bir Kürt kitlesi var. Ancak Avrupa’da daha çok ulusal sorunlar üzerinden eylemsellikler gelişiyor. Avrupa’da yaşayan kadınların ve gençlerin toplumsal sorunları çok ağırdır. Orada eyalet ve bölge parlamentosunda kadın temsilcilerimizi görevlendirebiliriz. Belediyelerde kadın yöneticileri yerleştirebiliriz. Kürt toplumunun ve kadının temsilini yapan bir mekanizmayı orada oluşturabiliriz ve haklarımızı kadın adaylar üzerinden arayabiliriz. Bu şekilde Avrupa siyaseti üzerinde etkimizi oluşturabiliriz gibi tespitler Avrupa sahası için gelişti.
Hakeza Ortadoğu’da, Kürtlerin yaşadığı her yerde bu geliştirilmelidir. Bu noktada sistem mekanizmaları içerisinde sisteme karşı mücadele yürütmeliyiz. İçten sistemi dönüştürme ve demokratikleştirmeyi esas almalıyız. Yalnızca toplu güç ve eylemsellik tek başına yetmiyor. Siyasette sisteme karşı mücadele yürütmeliyiz vurgusu öne çıktı değerlendirmelerde. Bu noktalarda büyük hedefler konuldu ve güçlü tartışmalar gerçekleştirildi. Birikim, bilinç ve tecrübe var bunların Kürt kadınları öncülüğünde ortaklaştırılması ve paylaşılması gerektiği vurgulandı. Genel olarak kurultayımız tüm kadınların biriliğini esas alan yine kendi özgürlüğümüzün Önder APO’nun özgürlüğüne bağlı olduğu kararlaşması ve hedefi bir kez daha yenilendi. Mücadele Önder APO’nun özgürlüğüne kadar hiç yavaşlatılmadan devam edileceği kararlaşmasına gidildi.