• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Ateşten Bir Koşucu: Zilan-I-

10 June 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Önder APO

Zilan yoldaşın manifesto niteliğindeki mektuplarına ve sözlerine bir şeyler eklemek haddimize olmasa gerek. Ama bıraktığı mektuplara karşılık vermek, benim açımdan manevi bir sorumluluk taşımaktadır. İdeolojik, siyasi ve askeri alanlarda da bu mesajların halka, partiye ve bana yüklediği sorumlulukları ortaya koymak önemlidir.

Zilan’ın eylemi sanıldığı gibi bir intihar eylemi değildir, tamamen dönemsel, tarihi, planlı, cesur, fedakar ve soğukkanlı bir eylemdir. Bir gerilla bölüğünün veya taburunun yapabileceği saldırıyı tek başına gerçekleştirme gibi bir anlama sahiptir. Belki de sayıları yüzleri aşan gerilla birliklerimiz en elverişli koşullarda bile büyük kayıplar verdiler. Güçlerimizin kendini örgütleyip, düşmanın üzerine yürütemediği, sağlıklı ve planlı bir gerilla eylemi gerçekleştiremedikleri gibi, aksine daha fazla kayıplar verdiklerini söylemek gerekiyor. Belki de eylemlerimizin çoğu bu tarzdadır. İster kişilik, ister gelişkin bir birlik tarafından olsun, bu düzeyde planlı bir eylemin pek gerçekleştirilemediği göz önüne getirildiğinde, PKK silahlı savaşım çizgisinde bu eylemin yeri son derece belirgindir, tarihidir. En gelişkin ve PKK’nin hak ettiği gerçek bir eylem…

İntihar denilen bir olay varsa, bu eylem değil, diğer eylemlerimizdir. İntihar kişiliklerinden bahsedilecekse, bu kişilikler kimlerdir diye sorulacaksa, sizlersiniz diyeceğiz. İster eylemlerden kaçınan, ister intiharvari biçimde düşmana hiçbir zarar vermeden kendisiyle birlikte yüzlerce yoldaşının imha olmasına yol açan eylem anlayışı ancak intihar olarak değerlendirilebilir. intiharvari eylem anlayışından en uzak yaklaşım bu militan yoldaşın eylemidir. Özgür iradeli, planlı ve riskli koşullarda böyle bir eylem gerçekleştirmek olsa olsa PKK’nin askeri çizgisine de bir çıkış yaptırmakla izah edilebilir. 

Zilan yoldaşın gerçekleştirmiş olduğu eylem, aynı zamanda intiharvari eylem anlayışına da büyük bir darbedir, panzehirdir.

Ölecekseniz doğru ölün?

Saldıracaksanız doğru saldırın!

Zilan’ın eylemi görkemli mesajlarla dolu. Bütün Dersim’de, Kürdistan’da gerillanın yapamadığını “böyle yapın” diyor. Mesajlarında çarpıcı yönler var. PKK’nin ideolojik, politik hattının mükemmel ve çok özlü kavranılması söz konusu. (hemen belirteyim ki, bunlar benim için oldukça doyurucu.)

İşte “PKK’nin ideolojik-politik özünden haberim yok, benim sadece eylem anlayışım var, intihar anlayışım var” demiyor. Unutmayalım ki, yapımızın eylemciliğinde ideolojik, politik esaslardan uzaklık ileri düzeydedir. Bu yönüyle de PKK’nin eylem anlayışına büyük doğallık kazandırıyor. “İddia, kararlılık, netleşme, bağlılık gibi konularda tam güçlendiğimi belirtebilirim” diyor ve doğru bir karar gücüne ulaştıktan sonra PKK gerçekliğini değerlendiriyor.

İradesi var, salt iradeyle de yetinmiyor. PKK’yi ne kadar güçlü kavradığını ortaya koyuyor. PKK’yi kavramadan, PKK adına eylem yapma hakkını kendinde görmüyor ve bunu büyük bir yanılgı, haksızlık olarak değerlendiriyor. PKK adına yapılacak eylemin PKK özünün doğru kavranılmasından geçtiğinin farkında. Bu aynı zamanda parti içindeki yanlış eylem sahiplerine de ciddi bir eleştiridir.

Azminiz, kararlılığınız, iddianız, moralliniz ne kadar? PKK’yi ne kadar kavramışsınız? Zilan’da bütün bunlar açık ve müthiş bir parti tanımına ulaşıyor.

Bir manifestodur, bir yemindir.

Peki, sizler PKK’yi bu biçimde tanıyor musunuz? Tanımıyorsanız PKK’nin silahını neden taşıyorsunuz? Bu halkın tarihi gerçekliğinden haberiniz yoksa savaş ve parti saflarında ne işiniz var?

Zilan, mükemmel bir tarih özetlemesi yapıyor. Tarihi temellere dayanmayan bir dava adamı köksüzdür. Bu büyük yoldaş, tarihe kök salma gereğine sonuna kadar ulaşıyor. Bunun farkında, bunun bilincinde, bunun sorumluluğunda.

Mükemmel bir eylem tarzı.

Diğer dünya devrimleriyle Kürdistan devrimini kıyaslıyor. Kürdistan devrim somutunun taktiğini görüyor. Benim bile bu kadar ifade etmekte, açıklık getiremeyeceğim bir biçimde Kürdistan devriminin özünü dile getiriyor. “öyle genel ilkeler adına, dünyada devrimler böyle olur, Kürdistan’da böyle olur” demiyor. Çok somut, özgünlüğü içinde bir devrim olduğunu dile getiriyor. Eylemini de buna dayandırıyor.

Geneli bir devrim değil, büyük Kürdistan devrimcisidir. Köksüzlüğünü görüyor ve biliyor. Ama bütün bunlara rağmen, büyük yüreğini büyük adanmışlığını vermekten çekinmiyor.

Önderlik gerçeğini mektubun hemen hemen bütün paragraflarında işlemiş. Bu yoldaş beni tanımaz ve en yeni yoldaşlardan biridir. Önderliği mükemmel incelediği ortaya çıkıyor. 20–30 yıldır bizimle birlikte onlarlar var, yine her gün sizlerle Önderlik gerçeğini tartışıyoruz, ama bu yoldaşla uzaktan da olsa konuşmadık. Fakat bütün bunlara rağmen, bu kadar anlayabilen, yorumlayabilen, özümseyebilen ve bunu militan kişiliğine dönüştürebilen gerçek bir PKK militanı olarak değerlendirmek gerekiyor.

Gerçek bir PKK’lilik oluyor.

Her gün özeleştiri verip de, “köylülüğüm, küçük-burjuvalığım, özel savaştan etkilenmişliğim” demenin, doğru olmadığını belirtiyor. Bu, çarpıcı bir tespittir. Çünkü PKK içinde gaflet en çok bu biçimde kendini gösteriyor. Bundan çıkış için gerçek bir PKK kişilik özelliğini ortaya koyuyor.

Eylemin kendisi düşmana yönelik ne kadar büyük bir çıkışsa, aynı zamanda askeri ve gerilla taktiklerimizin ne olması gerektiği hususunda da en parlak tutumu ifade etmektedir. Yine parti içinde örgütlü yaşamın, nasıl temsil edilmesi gerektiği konusunda da büyük çıkıştır. İkinci yön, düşmana karşı çıkıştan daha önemlidir. Örgütü uğraştırmayan, örgüte kendi düzenden kalma kişilik özelliklerini yansıtmayan militan kesinlikle önemli çıkışların sahibi olur. Bundan dolayı parti içinde net olmak gerektiğini belirtiyor.

Lafazanlıkla, demogojiyle kendini hastalıklı kılmamak, her türlü ideolojik, siyasal, örgütsel esaslarımızla bağdaşmayacak, tutum ve davranışlara fırsat vermemek gerektiğini eylemiyle dile getiriyor. Müthiş bir direniş içinde olmak, akıl sınırlarını zorlayan bir direnmeyi, PKK’nin temel karakteri olarak değerlendiriyor. Burada, Zilan kimsenin gösteremeyeceği bir biçimde partinin militanlık özelliklerine sahip çıkıyor.

Düşmanın geliştirmiş olduğu 1996 bahar operasyonlarının bilincine de ulaştığını ve buna karşı PKK militanlarının nasıl bir eylem tarzı geliştirmesi gerektiğini kanıtlamak için böyle bir eylemi yapıyor. Tamamen taktiksel bir çıkışı kendi şahsında gerçekleştiriyor. Düşmanın dayattığı imha taktikleri var. Sabotajlar, suikastlar, çok gelişmiş operasyonların olduğunu düşünerek, bizlerin de nasıl bir taktik eylem anlayışı içersine girmemiz gerektiğini belirtiyor. Zaten baharda intihar eylemi geliştirebiliriz, diye bir tanımlamaya da ulaşmıştık. Kürtleri, her insanımızı büyük bir bomba haline getireceğiz diyorduk. Aslında burada Zilan yoldaşın bu talimatın yerine getirilmesi gerektiği üzerinde yoğunca durduğu anlaşılmaktadır.

Bu bir intihar değil, ciddi bir saldırı eylemidir. Örnek bir eylemdir. Herkes böyle yapar diye bir durum yok. Oldukça tehlikeli ve planlı.

Bu bir emir, bu bir sembol, bu bir tarz ve bir ilk ve son eylemdir.

Aynı zamanda bizim için çağrıdır. Bunun nasıl anlaşılması gerektiğini Zilan açıkça ortaya koyuyor. Ancak kendimizi büyük bombalar haline getirmek, bir mangayı, bir taburu bomba haline getirmekle anlaşılabilir. Sadece askeri-teknik yönleriyle değil, örgüt ölçüleriyle, çizgi gereklerine ulaşarak…

Nedir bu?

Lafazanlıkla, yetmezliklerle örgütün özgünlüğünü bozmayacaksın. Partinin ideolojik, siyasi gerçekliği var, bunlarla oynamayacaksın, partinin ideolojik, siyasi gerçeğiyle yaşayacaksın. Partinin bir direniş gerçeği var. Moral, irade, azim, fedakarlık. İşte bunlarla yaşayacaksın. Bunun dışındaki bir yaşam gerçek değildir. Böyle eylemler ucuz eylemler değildir. Sadece insanın bedenine sardığı sıradan bir bomba paketi de değildir. Eylemi böyle değerlendirmek, çağrıya anlam verememektir, küçük değerlendirmektir.

Nasıl hakkını vereceğiz?

Örgütsel, ideolojik, siyasi ve moral bombaları olmakla.

Zilan’ın konuşmasını televizyondan da dinledik. Etkileyici bir hitaba sahip olduğu hemen açığa çıkıyor.

Son haddine kadar direnmek nasıl olabilir? Çok zorlandın ve çok iyi vurmak mı istiyorsun, alırsın bir mangayı planlarsın, donatırsın ve güçlü bir eylemin sahibi olursun. Bakın Zilan, günlerce Dersim’de kalıyor, kendini koruyor ve düşmanı adım adım gözetliyor. O meydan törenlerinde kuş uçurtulmaz, fakat içine kadar sızabiliyor. Ve eylemi gerçekleştiriyor. Bundan daha planlı bir gerilla eylemi olabilir mi? Ama sizler Allahlık eylemler yapıyorsunuz. Ne bir keşfi, ne bir planı, ne bir hazırlığı var. Daha adım atmadan “fark edildik, çatışmaya dönüştü” dersiniz. O kadar deneyiminiz, gücünüz var o dağlarda, oysa Zilan daha bir yıllık bir savaşçı. Böyle planlı ve büyük sonuçlar doğuran bir eylemi o birliklerle gerçekleştiremiyorsunuz. Oysa bu eylemde müthiş bir gerçekleştirme düzeyi var.

Bir kişinin gerçekleştirme düzeyi böyle olabilir.

Şimdi bunu mu esas alacağız yoksa kaybettiren, kendini yaşatmak için bütün değerleri çarçur eden eylem ve ihtiharvari anlayışları mı? Kaç tane Güney savaşı, Botan, Zagros, Garzan savaşı verdik. Hepsi partinin moralini düşürdü ve değerlerimizi bir hiç pahasına düşmana kaptırdı. Şimdi bunları mı, bu eylemle kıyaslayacağız? Bu eylem salt bir kişinin eylemi değil, zaferi kesinleştiren bir stili olarak değerlendirilmek gerekiyor. PKK militanlığının, özellikle bu kadar tecrübeli komutanlarının, savaşçılarının eylem anlayışının nasıl olması gerektiğini bu eylem anlayışı emrediyor.

Topyeküm saldırıya karşı, düşmanı boşa çıkartacak ve zaferi kesinleştirecek tarz nasıl olmalı sorusunu soruyor. Bütün partiyi, bütün halkı, hatta beni hedefleyen sabotaja karşı nasıl cevap verilmesi gerektiğini çok iyi kavramış, planlamış ve uygulamıştır.

Bu eylem sadece 1996 yılının değil, PKK tarihin, hatta ulusal kurtuluş savaşımızın en büyük, en kutsal ve en sonuç alıcı eylemidir.

Zaten böyle olmasaydı Türk genelkurmayı özel yıpratma çalışmalarına girmezdi. Ben bile başlangıçta fark etmekte zorluk çektim. “işte hastalıklı bir kızdı, psikolojik sorunları vardı. Kadın nasıl kadın olmaktan çıkarılmış, sesi başkadır, kendisi başkadır” biçiminde Avrupa destekli bir yıpratma savaşına girmesi eylemin büyüklüğünü, kararlığını ve önemini göstermektedir. Yine genelkurmay, eylemin bana ilişkin bağlılığını görüyor ve benim kadını hangi düzeye getirdiğimi-bu arada bir karalama aracı olarak, o hain-provokatif kişiliklerin değerlendirmelerini bir kez daha gündeme getirerek eylemi çarpıtarak, şoka uğrayan kitlesini, kendine getirmek istiyor.

Demek ki, bu eylem sadece tarihi, kutsal derecesinde bir eylem değil, dönemsel olarak da tam bir zafer eylemi. Mükemmel bir pratik gerçekleşme. Gerçek bir taktik uygulama…

Eğer bütün birliklerimiz, bütün militanlarımız aynı cesareti, fedakarlığı, planlılığı ve soğukkanlılığı bu biçimde örgütler ve mevzilendirirlerse, azim, irade ve moralle eyleme yaklaşırlarsa sonuç başarı olur. Bu yoldaşımızın tek başına yaptığını sizler bir taburla, hatta on bin kişilik bir düşman gücünün üstüne yürüyerek büyük zaferler kazanmanız işten bile değildir. Zilan kendini düşmanın en azından bir tabur gücüne karşı götürmüştü. Mutlak bir zafer planlaması yapmış. Yakalanmamış, kuşku bile çekmemiştir.

 

Düşmanın tam kalbinde patlamıştır… 

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk