• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Artık Hiçbir Erkek JÎN’i Öldüremez…

10 June 2013
in DEĞERLENDİRME
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Tekoşin Ozan

Bugünlerde bir grup arkadaşla gerilla kadınları konu alan bir film izledik. Bizi anlatan bir filmi merak etmek bir yana toplumda ve sanat dünyasında nasıl bir ele alışın olduğunu, dolayısıyla toplumsal kültür değerleri içerisine kadın gerillaların nasıl yerleştirildiğini anlamaya çalışmak gibi haklı bir duyarlılıkla yöneldik filmi izlemeye. Kadın gerillaların ve bir bütün Kürt özgürlük mücadelesinin sanatsal çalışmalarda işlenmesi; onlarca yıl yaşanan savaş gerçeğini anlamaya, karşılıklı empati ve duyarlılıkların gelişmeye başlamasına ve aslında ortak bir ruhsal, zihinsel gerçeğin oluşuyor olmasına işaret ediyordu. Bu anlamda filmi daha izlemeden anlam yükleyerek, olumlu beklentilerle açtık.  Sözünü ettiğim Reha Erdem’in yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu yazdığı JîN filmi..

Bu film hakkında yapılan eleştirileri, değerlendirmeleri ya da filmin yapımcılarının gelen eleştirilere dönük izahını dinleme koşullarımız olmadı. Görüş ve eleştirilerim gecikmeli veya tüketilmiş değerlendirmelerin yeniden gündemleşmesi olabilir. İçin de bulunduğumuz koşullardan dolayı bunun mazur görüleceğini umuyorum. Reha Erdem biz Kürt kadın gerillalarının film hakkındaki görüşlerini almak ister miydi? Bilemiyorum. Ancak bizim bu konuda söyleyecek sözlerimizin olduğuna hak vermesi gerekir diye düşünüyorum.

Açık söylemek gerekirse, bizi objektif olarak anlatabilecek bir eser beklemiyorsak da bu kadar olumsuz mesajlarla yüklü, film kalitesi açısından bu kadar yüzeysel bir film beklemiyorduk. Reha Erdem Kürtçe biliyor mu acaba diye düşündüm filmi izlerken. JÎN’in ne anlama geldiğinden haberi var mı? JÎN kelimesinin Kürt dilinde yüklendiği anlamdan haberi var mı? Bu kelimenin toplumsal değerlerimizdeki öneminin farkında mı? Diye sormadan edemedik, edemedim. Kadın ve yaşamın birlikte içerildiği JÎN kelimesi belki de dilimizin en ağır, en güçlü, en hassas kelimelerinden biri.  Bu isim bir filme konu ediliyorsa, filmin kurgusu bu ismin etrafında örülmüşse kadın gerçeğinin, duyarlılıklarının, duruşunun ve toplumun kutsal gördüğü yaşam değerlerinin dikkate alınarak yapılması gerekir. Hele hele kadın iradesinin büyük zorluklarla yaratıldığı, tarihte az rastlanır düzeydeki bir direniş ve mücadele gerçeğinin yürütüldüğü hem kadınların hem de yaşamın yeniden yeşertildiği bir özgürlük mücadelesinin üyelerinden JÎN isimli bir kadının hikayesi ele alınıyorsa gerçekten ne yaptığını bilerek hareket etmek gerekir.  Bu duyarlılığı ve derinliği göremedim. Tersine film de kadına ve Kürt halkının Kürt Kadının etrafında yeniden yaratılan özgürlük değerlerine karşı insanı hayrete düşüren bir yüzeysellikle yaklaşılmış.

Filmde JÎN isimli kadın özgürlük mücadelesinden kaçıyor. Hareketimizden kaçışı doğal görebilirsiniz ancak eğer bu bir kadınsa ve adını JÎN koyuyorsanız alternatif yaratmanız gerekir. Hem mücadele zeminlerini olumsuzlamak hem de alternatifsiz bırakmak çok vicdansız, erkeksi bir bakış olmuş. Aklıma Reber APO’nun “erkeğin insafına bırakılan kadın kaybetmeye mahkumdur” sözü geldi. Erkek egemen zihniyete sahip bir senaristin kaleminin insafına kalan JÎN ölmeye mahkumdu. Yaşamı ve kadını özgürlük mücadelesinden koparmak gibi yanlış bir başlangıç yapan senarist sonunda kaçınılmaz olarak hem kadını hem de yaşamı öldürmüştür. Filmde kadına hiç umut kapısı bırakılmamış. Özgürlük alanlarından kaçmış, taciz tecavüze maruz kalmış tekrar dağlara dönmüş ama hep Arafta kalmış, arkadaşlarına da ulaşmamış, yapayalnız bırakılmıştır. Dönüş bir umut iken ulaşamadan senarist tarafından öldürülmüştür. Bu filmi yapmanın amacı ne gerçekten? “Ben Kürt sorunu ve savaşan Kürt kadınları gibi popüler bir konuyu ilginç bir noktadan alır işlerim gerisi beni ilgilendirmez” mi deniliyor? Sanatçının toplumsal inşadaki rolünü bir kenara bırakıp, liberalizmin bireyci sorumsuzluğuyla mı hareket ediliyor? Bu durum, Post modernizmin sıra dışı her şeye el atıp sisteme eleştiri adı altında tüketmesi değil de nedir. İşlenmemiş her şey toplumsal değerlerden bağımsız piyasa hesabıyla harcanabilir denilmektedir. Yapılan filmin başka bir anlamını bulamıyor insan. Reha Erdem buna ne cevap verir bilemem ama kadın gerillaların bu tüketici sanat anlayışına karşı direneceği bilinmelidir.

Gerilla alanlarında ordulaşan, toplumsal alanlarda örgütlenme ağlarını ve kurum kuruluşlarını oluşturan, siyasal alanda Türkiye’nin ve hatta bölgenin en yüksek katılımlı gücü haline gelen Kürt Özgür Kadın hareketini bir filme kaçkınlık ve ölümle işlemek en hafif deyimle cahilliktir. Topluma, kadınlara ve yaşama karşı sorumsuzluktur.  

Kadının kaçışını dayandırdığı zemin de değerlendirilmelidir.  Hiç konuşmayan, insanlardan çok mağara yaratıklarına benzeyen, sosyal bir gerçeği olmayan, sadece silah sıkan cahil gerillalar tablosundan kaçırtılmıştır. Reha Erdem bu konuda da devlet politikalarının düşmanlık üzerine kurulu amaçsız eşkiyalar manipülasyonundan çok fazla etkilenmiş görünüyor. Artık tüm dünyanın Kürt gerillaları hakkında bilgi sahibi olmaya başladığı bir zamanda, devlet kaynakları dışında birçok kaynaktan bilgi alabilecekken gerek görmediği gerilla ortamını kaçılması gereken bir ortam olarak yansıtmıştır. Bu kadar da bilinçsiz olmak şaşırtıcı…bu en niyetli yorum. Yoksa acaba bilinçli olarak mı böyle yansıtıldı diye sormak da gerekir.

Savaş ve çatışma sahneleri, hava saldırıları bu kadar mı gerçek dışı olur. O hiç beğenmediğimiz abartılı Holliwoot savaş filmlerinde bile savaş sahneleri daha gerçekçi işleniyor. Otuz yılı aşkın iç savaş koşullarında yaşayan Türkiye’nin vatandaşı olan bir yönetmenin savaş sahnelerini bu kadar acemi, gerçek dışı işlemesi “ya Allah aşkına siz nerede yaşıyorsunuz”  dedirtiyor insana. Hiç mi halkınızın yaşadıklarına, ülkenizde akan kanın gerçeğine duyarlı olmazsınız. Bunca yıl savaş görmüş bir ülkenin savaş gerçeğini anlatan sahnelerin basitliği, inanılmaz yaşanmışlıklarla yüklü gerçeklere karşı da, sanatçılık adına da ayıptır.  

Bir film yapılırken, işlenen coğrafyanın içinde yaşayan hayvanların hakkında da bilgi sahibi olunmazsa komik acemilikler ortaya çıkar. Dağlarımızda kaplanların olmadığını, geyiklerin değil dağ keçilerinin çok yüksek dağlarda yaşadığını, ayıların o kadar da uysal olmadığını belirtmek lazım. Bu konuda da masalsı çocuk filmlerinde ki sahnelerle doğa ve kadın gerilla bir araya getirilmeye çalışılmış ama ekolojik gerçeklik unutulmuştur. Kadınların doğayla kurduğu ilişki özü gereği olabildiğince doğal bir ilişkidir. 

Teknik konuları geçiyorum. Ama hakkını vermek lazım arazi görüntüleri, doğal yaşamdan kareler güzeldi. 

Yaptığım eleştirilerin ağır olduğu düşünülebilir. Ancak biz de bıraktığı iz bu oldu. Bilinmesi iyi olur diye düşündüm. Bizim gerçeğimizi konu edinen sanatsal çalışmalar yapılırken bizi benimsemeyenler de olabilir anlamaya çalışanlar da. Ancak düşmanca yaklaşmıyorsa, bilinçli olarak karalamaya çalışmıyorsa objektif olunmasını bekleriz.  Aksi takdirde kendi gerçeğimizi şehit düşen binlerce kadın yoldaşımız adına ve elde edilen özgürlük kazanımları adına savunmayı esas alırız.

Reha Erdem’e önerim; Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesini ve Kürt halkının direnişini daha iyi incelemesidir. Eminim iyi incelerse yaptığı bu filme dönük eleştirilere hak verecektir. Hatta dağlara gelip direnen kadınları yerinde görebilir. Bir özeleştiri için en uygunu bu olabilir.  

 

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk