• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Dağların Gölgesinde Doğumun Işığıyla

2 April 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

Dilzar Dîlok

Gerçek olan, gizli olmayandır. Gerçek, kendini açık edendir. Bundandır, tarihin her döneminde, ölüm de olsa sonunda gerçekleri dile getirmeyi kâinatın bir zorunluluğu bilen seçkin insanlar hep varolmuştur.

Çoğunda amaçları ölümü göze almak olmayan tarih yaratıcıları, bir anlamda gerçeğin sözcüsü olduklarından dolayı, o gerçeği örten sırrının ortadan kaldırılışına ve herkesin olan bir gerçeğin görünür olmasına vesile olurlar. Eksik olan, yarım kalmış olan, yaşanmamış olan, geç kalınmış ya da erken olmuş olan gerçeklikler gibisinden sıralamalar, sıfatlandırmalar çokça yapılır. Bu sıralamaların tam ortasında başka bir gerçek daha vardır. Bazı gerçeklikler, varoluşlarıyla hakikatin kendisini kanıtlarlar. Uzak olabilirler. Yok sayılıp, inkar edilmeye çalışılabilirler. Ayrılıkların ortasında bir ulaşılmaza konu olabilirler ya da. Uzak oluşları dahi hakikatin kısacık anlarını yerleştiriyorsa yüreğimizin tam ortasına, o gerçek, tam da bizim hakikatimizdir işte.

İşte böyle zamanlardan birini yaşadık 4 Nisan günü.

Böyle zamanlardan birinde anladık, yokluk sandığımız bu anların, yüreğimizin ortasındaki ev sahipliğini. Bizlerde, hepimizde, birbirinden apayrı renklerdeki gerillalarda ortak olan ve bizi birbirimize yakınlaştıran yürek bağı, Apo sevgisidir. Apo sevgisi birbirine yakın ama ayrı birer yıldız olan dağ yürekli gerillaları birleştiren yörüngedir. Bizleri buluşturan hakikattir Apo sevgisi. Kalplerimizi ortaklaştıran, ruhlarımızı birleştiren ve bizi biz eden…

Tüm uygar kirliliklerden uzak ve tüm uygar kirliliklere rağmen, dağ havasıyla birlikte, Apo sevgisinde yeniden doğumların sevincini yaşadık. Birlikte doğumların birbirine yakınlaştıran ana rahminde, birlikte ilk soluklarımızı aldık. Şarkılar söyledik bağır çağır. Yüreğimizden yükselen sevgi selinin coşkulu akışını sesimize kattık ve yol arkadaşlarımızın sesine yoldaş yaptık kendi sesimizi. Bir ses olduk. İçinde yüzlerce sesin varlığının duyumsandığı, rengârenk bir ses oluştu: Bizim sesimiz…

Bir aşk çağrısı oldu sesimiz, Apo sevgisini çağırdı saatlerce. Gerilla şarkıları söyleyip halaylar çekerken birlikte kanatlanmanın doyumsuz kıvancını yaşadık. Tek tek yüzlerceydik, birleşip koca bir biz haline geldik. Halayın kanatlarında birlikteliğin yüreğinde birkaç özgür soluk çekip çıkardık. Kendimize kattık.

Apo sevgisini haykırdık ağaçlara, kuşlara, çimenlere ve kendimize. Coşkuyla, sevgiyle, heyecanla ve akış sevincinin engellenemezliğiyle seslendirdik yüreğimizdeki bahar kıpırdanışını. O anların ölümsüzlüğünü fotoğraf karelerine yerleştirdik. Görelim istedik sonrasında da bu zamana yerleşen yürek kıpırtılarımızı. Bizden gayri olanlar da görsün istedik.

Göz pınarlarıma bir buğulanma yerleşti bir an. Kısa bir an gözlerime bir bulut geldi. Gözlerimden taşan yüreğim, birkaç damla olup süzüldü yamaçlardan aşağıya doğru. Bir yürek taşması neleri anlatmıyordu ki! Sebebi mutluluk olan birkaç damla gözyaşı ya da… Birlikteliğin tam ortasında bizi birleştiren sevginin toplumsal hakikatimiz olduğunu ve bu sevgiyi birlikte soluğumuz zaman, varoluşun zirvesinde olduğumuzu duyumsadım. Her şeye rağmen biz vardık. Ve varlığımız öylesine ya da bilinçsizce oluşan bir varoluş değildi. Vardık ve bunun bilincindeydik. Apo sevgisinde birleşen yüreklerimiz hepimizin en temiz yanıydı çünkü. En temiz ve gerçeğin bilgisine en yakın yanımız… Ve bu gerçeğin, bizleri öylesine olmaktan kurtaranın varoluş gerekçemiz olduğunu, 4 Nisan günü bir kez daha anladık.

Bizlere evrenin en güzel insanıyla yaşamayı, onun sevgisini hissetmeyi öğreten doğaya şükranlarımızı sunduk bu zaman diliminde. Ona yeni çocuklar, yeni canlar, yeni fidanlar verdik. Onun kendini her yaprakta varedişini unutmayıp ona yeni ağaçlar armağan ettik. Her arkadaş doğaya kendisinden bir yoldaş vermenin, kendine yeşil bir kardeş oluşturmanın vesilesi oldu doğum günü kutlamasında. Hepimiz kutladık ve hepimiz Apo sevgisiyle kutsandık 4 Nisan günü. 

Herkes kendisiydi 4 Nisan günü. Her arkadaş, günün anlamında yeniden kendisiyle buluşan bir özgürlük soluğuydu. Ve herkes kendi yüreğinden bir parça katarak bizi oluşturan iksiri çoğalttı. Apo sevgisinin ışığıyla parıldayan bir çift göz olup parlayan biz doğduk. Dağların yüreğinde dağ yürekli gerillalar olarak Apo sevgisiyle kutsandık, onunla doğduk.

İyi ki doğdun.

Ve doğduk biz de.

Dağlarda 4 Nisan kutlamaları izlenimi…

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk