• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

İmralıdan

24 March 2013
in Genel
A A
Share on FacebookShare on Twitter

ÖNDER APO

Mazlumların özgürlük ve Newrozu kutlu olsun.

Selam olsun bu uyanış, canlanış ve diriliş günü olan Newrozu en geniş katılım ve ittifakla kutlayan Orta Doğu ve Orta Asya halklarına, selam olsun.

Selam olsun yeni bir dönemin miladı ve gün ışığı olan Newrozu büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan bütün kardeş halklara.

Selam olsun, demokratik hakları, özgürlük ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun bütün yolcularına. Zagros ve Toros dağ eteklerinden Fırat ve Dicle nehir vadilerine. Kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından tarım köy ve şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler, sizlere selam olsun.

Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç nehirlerinin kardeşidir. Ağrı ve Cudi dağı, Kaçkar ve Erciyes dağlarının dostudur. Halay ve delilo, Horon ve Zeybekle hısım ve akraba olur. Bu büyük medeniyet bu kardeş topluluklar siyasi baskılarla, harici müdahalelerle, grupsal çıkarlarla birbirine düşürülmeye çalışılmış hakkı, hukuku eşitliği ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşa edilmeye çalışılmıştır. Son iki-yüzyıllık fetih savaşları, batılı emperyalist müdahaleler, baskıcı ve inkarcı anlayışlar Arabi, Türki, Farsi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara, sunni problemlere gark etmeye çalışmıştır. Sömürü rejimleri baskıcı ve inkarcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Orta Doğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor, kendine ve aslına dönüyor. Birbirlerine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara ve çatışmalara artık “dur” diyor. Newroz ateşiyle yüreği tutuşan meydanları hınca hınç dolduran yüz-binler milyonlar artık barış diyor, kardeşlik diyor, çözüm istiyor. İçinde doğduğum çaresizliğe, bilgisizliğe, köleliğe karşı bireysel isyanımla başlayan bu mücadele her türlü dayatmaya karşı bir bilinci, bir anlayışı, bir ruhu oluşturmayı amaçlıyordu. Bugün görüyorum ki bu haykırış bir noktaya ulaşmıştır. Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe ve ya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.

Bugün artık yeni bir Türkiye’ye yeni bir Orta Doğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz. Çağırımı bağrına basan gençler, mesajımı yüreğine katan yüce kadınlar, söylemlerimi baş-göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar, bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor. Demokratik halkları özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor. Biz onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik, helal olsun.

Bu fedakarlıkların, bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı, kutlu olsun.

Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun noktasına geldik. Yok sayan inkar eden dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Türk’üne, Kürt’üne, Laz’ına, Çerkez’ine bakmadan insandan, bu coğrafyanın ta bağrından akıyor. Ben bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor.

Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Yüreğini bana açan, bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu bir son değil yeni bir başlangıçtır. Bu, mücadeleyi bırakmak değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır. Etnik ve tek uluslu coğrafyalar oluşturmak bizim aslımızı ve özümüzü inkar eden modernitenin hedeflediği insanlık dışı bir imalattır. Kürdistan ve Anadolu tarihine yaraşır şekilde tüm halkların, kültürlerin eşit, özgür ve demokratik ülkesinin oluşması için herkese hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bu Newroz münasebetiyle en az Kürtler kadar Ermenileri, Türkmenleri, Asurları, Arapları ve diğer halk topluluklarını da yakılan ateşten kaynaklı özgürlük ve eşitlik ışıklarını kendi öz eşitlik ve özgürlük ışıkları olarak görmeye ve yaşamaya çağırıyorum. Saygı değer Türkiye halkı; bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, ret, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır. Kapitalist moderniteye dayalı son yüzyılın baskı, imha ve asimilasyon politikaları, halkı bağlamayan, dar bir seçkinci elitinin tüm tarihi ve de kardeşlik hukukunu inkar eden çabalarını ifade etmektedir. Günümüzde artık tarihe ve kardeşlik hukukuna ters düştüğü iyice açığa çıkan bu zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış yapmak için hepimizin Orta Doğunun temel iki stratejik gücü olarak kendi öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde Demokratik Modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum.

Zaman, ihtilafın, çatışmanın birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin, kucaklaşmanın ve helalleşmenin zamanıdır. Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler kurtuluş savaşını birlikte yapmışlar, 1920 meclisini birlikte aşmışlardır. Ortak geçmişimizin önümüze koyduğu gerçek, ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir. TBMM’nin kuruluşundaki ruh, bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır. Tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür temsilcilerini, en eski sömürge ve ezilen sınıf olan kadınları ezilen mezhepleri, tarikatları ve diğer kültürel varlık sahiplerini işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden dıştalanan, yok sayılan herkesi çıkışın yeni seçeneği olan Demokratik Modernite sisteminde yer tutmaya; zihniyet ve formunu kazanmaya çağırıyorum.

Orta Doğu ve Orta Asya kendi öz tarihine uygun bir çağdaş modernite ve demokratik bir düzen aramaktadır. Herkesin özgürce ve kardeşçe bir arada yaşayacağı yeni bir model arayışı ekmek kadar, su kadar nesnel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu modele yine Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının ondaki kültür ve zamanın öncülük etmesi, onu inşa etmesi kaçınılmazdır. Tıpkı yakın tarihte misakı-milli çerçevesinde Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen milli kurtuluş savaşının daha güncel, karmaşık ve derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz. Son doksan yılın tüm hata eksiklik ve yanlışlıklarına rağmen, bir kez daha yanımıza mağdur edilmiş, büyük felaketlere uğramış halkları, sınıfları ve kültürleri de alarak, bir model inşa etmeye çalışıyoruz. Tüm bu kesimleri eşitlikçi, özgür ve demokratik ifade tarzının örgütlenmesini gerçekleştirmeye çağırıyorum.

Bu toprakların tarihselliğinde önemli bir yer tutan “biz” kavramının genişliği ve kapsayıcılığı, dar seçkinci iktidar elitleri eliyle “tek”e indirgenmiştir. “Biz” kavramına eski ruhunu ve pratiğini vermenin zamanıdır. Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz, ayrıştırmak isteyenlere karşı, ayrıştırmak isteyenlere inat, birleşeceğiz.

Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler. Bölge halkları yeni şafakların doğuşuna şahitlik etmektedir. Savaşlardan, çatışmalardan bölünmelerden yorgun düşen Orta Doğu halkları, artık kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ayağa kalkmak istiyorlar.

Bu Newroz hepimize yeni bir müjdedir. Hz. Musa, Hz. İsa, ve Hz. Muhammedin mesajlarındaki hakikatler, bugün yeni müjdelerle hayata geçiyor. İnsanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor. Batının çağdaş uygarlık değerlerini toptan inkar etmiyoruz. Ondaki aydınlanmacı, eşit, özgür ve demokratik değerleri alıyor, kendi varlık değerlerimizle, evrensel yaşam formlarımızla, sentezleyerek yaşamsallaştırıyoruz. Yeni mücadelenin zemini fikir, ideoloji ve demokratik siyasettir. Büyük bir demokratik hamle başlatmaktır. Selam olsun bu sürece güç verenlere.

Selam olsun, demokratik barış çözümünü destekleyenlere.

Selam olsun, halkların kardeşliği, eşitliği ve demokratik özgürlüğü için sorumluluk üstlenenlere.

Yaşasın Newroz

Yaşasın halkların kardeşliği

İmralı Cezaevi 21 Mart 2013

Abdullah Öcalan

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk