Şehit Zilan (Zeynep Kınacı),Kürt Kadın Mücadelesinin en büyük değerlerinden biri. Önderliğin dediği gibi,” Bir Zilan gerçeği, Zeynep Kınacı’lar gerçeği, bizim için aslında bir vasiyettir.” Bu vasiyet ve en büyük komutana verilen değerden dolayı Kürt Kadın Mücadelesinin öncüsü olan kadınlar, Ş. Zilan adına büyük bir akademi açmışlar. Burada Önder Apo’nun paradigması üzerine eğitimler veriliyor, düşünceler tartışılıyor. Ve bu kadınların bunca yıl bu mücadeleyi yürütebilmelerinin en büyük sebebi yoldaşlıkları ve en büyük silahları da eleştiri ve özeleştiri silahı. Bizler de 8 Mart’ı, bu devrimci ve Apocu kadınlarla birlikte kutlayabilmek için yollara düştük ve büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılandık.
Yıllarını bu mücadeleye vermiş, birçok yoldaşını bu mücadele uğruna şehit veren kadınların sesi yankılanıyor, “Jin, Jiyan, Azadi” ve herkesin gözleri gülüyor. Bu büyük Önderlik akademisinde kimler yok ki. Yıllarını dağlarda özgürlük mücadelesine adamış kadınlar, sistemin baskısını, işkencesini kabul etmeyip, dağları mesken eyleyen kadınlar, yeryüzündeki bütün ezilen ve ötekileştirilen kadınlar için mücadele yürüten kadınlar… Ve bizde onların bu gününe şahitlik etmek istedik. Bugün için büyük hazırlıklar yapılmış. Herkes gerilla kıyafetleriyle ve en büyük değerleri şehit yoldaşları için saygı duruşuyla başlıyorlar. Büyük bir heyecanla herkes Önderliğin 8 Mart mesajını bekliyor. Herkesin gözünde bir keşke var, “Keşke şehit düşen yoldaşlarda şu an burada, bizlerle olsaydı.” Onlara olan sözlerinden dolayı daha kararlı ve ısrarlı bir yürüyüşleri var. Herşeye rağmen, bütün zorluklara rağmen, yinede düşmana inat gülen bu tanrıçalar, birbirlerine daha güzel yarınlarda buluşmanın sözünü verip, 8 Mart’ı kutlamaya başlıyorlar. Ortada büyük bir kalabalık oluyor. Uzun zamandır böyle bir ortamda kalmayan arkadaşlar duygulanıyor ve daha sıkı sıkıya sarılıyorlar birbirlerine. Bu sarılmalar bir son değil aslında yani birşeyler bitti diye değil, var olanın içinde yeni bir başlangıcın sevincinin yansıması.
Gerillanın olmazsa olmazı halayla başlanıyor. Genç arkadaşlardan oluşan bir grup, birçok yörenin de içinde bulunduğu bir halay sergiliyorlar. Tiyatroyla ortam daha da hareketleniyor. Tarihe verdikleri mücadelelerle damgasını vuran kadınların mücadeleleri sahneliyorlar. En çok da, en son Ankara’da fedai eylem gerçekleştiren Ş.Asya Ali’ye gelince ortam sessizleşiyor. Herkes pür dikkat dinliyor, şehit yoldaşları Asya Ali’nin yazdıklarını, içinden dökülenleri. İçe akıtılıyor herşey, dökülmeden durduruyor, düşmanı sevindirmemek istercesine. Tiyatro bittiğinde sloganlar atılıyor, şehitlere bağlılık dile getiriliyor. Güne damgasını vuran en güzel anlardan birisi de 30 yılını zindanda geçirmiş, 30 yıllık esaretten sonra dağlara koşarcasına gelen K. Arkadaşın okuduğu şarkı oluyor. Zindandayken PAJK üzerine şarkı yazmışlar ve o da dağdaki yoldaşlarıyla paylaşıyor. Hepimiz bu arkadaşı büyük bir ilgiyle dinliyoruz. Yılların kavuşma hasreti gözlerinden yansıyordu. Tabi koro da hazırlamış arkadaşlar. Geniş bir ekip, büyük bir heyecan ile ortamı hareketlendiriyor. Şiir okuyan ve büyük bir cesaret ile tek başına sahneye çıkıp ortamı renklendiren birçok arkadaş oluyor.
Günün sonunda hep birlikte halaylar çekiliyor. Ufak bir hüzün hissedilse de büyük bir sevinç ortama hakim. Önderliğin yeni başlattığı süreçle birlikte Kürt Kadın Hareketinde de bir dönüşümün ilk belirtileri görülüyor. Birçok tecrübeli arkadaş yeni dönemin çalışmaları için kendini hazırlıyor. Yoğun bir tartışma ortamı var burada. Tabi bahar ayının gelmesiyle birlikte daha farklı bir hava var bu tanrıçalar diyarında. Herkes büyük bir heyecanla Önderlik Newroz’unu bekliyor…
Rûkên Mêrdîn