• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

ZAMANIN ELLERİNDE SARALAŞMAK

2 January 2025
in Gerillanın Kaleminden
A A
ZAMANIN ELLERİNDE SARALAŞMAK
Share on FacebookShare on Twitter

Serin bir sükûnet ağlayan kayalardan akan suya karışıyor. Dersim’in kutsal dağ keçileri kayaların zirvesinde usulca tek sıra halinde ilerliyor. Yamaçları meşe ormanlarıyla kaplı Dersim’de zirveleri mora çalmış kayaların olduğu dağları almış konuşuyorsun. Sen anlatıyorsun biz dinliyoruz.

37’nin kök salan ağıtlarından başlıyorsun. Dersim’de taciz ve tecavüzden kurtulmak için mağaralarda saklanan kadınların Ana Fatma’ya seslendiğini, Dersim’deki kutsal ziyaretlerine seslendiklerini, ziyaretlerin yardıma gelmemesi üzerine kalanların yıllarca ziyaretlere küstüğünü anlatıyorsun. Halvori gözelerinde kayalıklardan hala 38’de çocuklarıyla suya atlayan kadınların direnişinin seslerinin duyulduğunu anlatıyorusun. 38’den kalma bir sızıdır aşiretlerin direnişi, hele hele Demenan aşiretinin direngenliği, devlete boyun eğmez savaşçı yapıları anlatıla gelirdi çünkü 38’den sonra da direniyorlardı. Demenan aşireti ve diğer aşiretler ser verir sır vermeyiz diyerek başkaldırmışlardı. Pax köprüsünden her gün onlarca insanın jandarmanın işkencesi ile nasıl götürüldüğünün öfkeni nasıl büyüttüğünü anlatıyorsun.

‘zamanın ellerinde dostları kucaklamaya gidiyorum’

Meşe ağacına sarılarak Besê’nin gözleri oluyorum diyorsun. Besê’nin gözlerinden bakıyorsun dağ yamaçlarına. Çantandan bir radyo çıkarıp Silo Qız dinliyorsun. Kocgiri’den Dersim’e gelen Alişer ve Zarife’nin Seyit Rıza ve Besê ile nasıl yoldaşlık yaptığını anlatıyorsun. İçinde biriken öfkeler Kutudere’ye ulaşıp taşıyor, 38 yaraları Bargini’de kurşuna dizilen pirlerin sızısıyla birleşip Zini gediğinde kurşuna dizilen pirlerin ve anaların bulunamayan kemik sızılarıyla birleşiyor. Dersim’in gözleri mahur ve mahmur öfkeleri yalnız.  Senin meşe ağacında Besê’nin gözlerinden bakman bundandır; onlara verdiğin sözün başlangıcında adımlarını nasıl attığını anlatıyorsun. Sonra sen ‘yola koyulmalısın’ diyorsun bana. Ben de ‘zamanın ellerinde dostları kucaklamaya gidiyorum’ diyorum.

Seni meşe ağacının yanında bırakıp yola koyuluyorum. Yolda Kendal ve Havin arkadaş 30 yıllık zamanlarını biriktirmiş, yola koyulmuşlar, gözleri 30 yıl öncesinde Önderlik Sahasında kalmış toprağı avuçlayıp anıları gökyüzüyle buluşturuyorlar. Toprağa anlatırken buluyorum onları. Sara arkadaşla yani senin Önderlikle diyaloglarını anlatıyorlar, senin ve  Önderliğin gülüşlerini ekiyorlar toprağa,  ben de eğiliyorum toprağa. Sara arkadaş, duyuyor musun? Sen meşe ağacında izlerken bizi, biz toprağa adını fısıldıyoruz diyorum.

Hakikati oluyorsun güneş yüzlü çocukların

Elimdeki kamerayla devam ediyorum. Hikaye topluyorum. Hikayeler biriktirmek zamanın elleriyle çoğalmaktır diyorum. Haki Karer ve Kemal Pir ve Mustafa Gezgör arkadaşa rastlıyorum. Antep’ten gelmişler. Yoldaşlarla kara çaydanda çay demlemişler. Ellerinde çay bardaklarını dolaştırırlarken anlatıyorlar seni. Ateş gürleştikçe zindanda ser verip sır vermediğini, devletin seni yıldırmak için uyguladığı bütün vahşete rağmen nasıl direndiğini anlatıyor Kemal Pir. Anlattıkça ateşler arsa yükseliyor, adeta semaha duruyor. Ateş büyüdükçe zindandaki direnişin yansıyor, büyüyüyor, çoğalıyor; direnen kadınların sesi oluyor adeta. Kameramla anı kaydedip yola rêvan oluyorum.

Yolda ordulaşan gerilla kadınlara rastlıyorum. Ne büyük mücadeleyle ordulaşmaya gitmişsiniz. Önderliğin nasıl büyük mücadeleyle kadınları ordulaştırdığını anlatıyor gerilla kadınlar: Sakine Karakoçan, Elif Pazarcık, Rojin Dersim, Sozdar Avesta, Ayten Dersim beraber eski günleri anlatıyorken ‘Bir sızıyla beraber bir direnişti, Önderliğin elleri üzerimizdeydi’ diyorlar. ‘Sızıydı çünkü ordulaşırken dünyada yankılanacağımızı düşünmüyorlardı’ diyorlardı ve ekliyorlardı ‘ordulaşırken Sara arkadaşın kavgası, mücadelesiyle büyüdük, hep kavgaydı yaşamımız’ diyorlar. Ben onları anılarıyla baş başa bırakıp yönümü ölümsüzleştiğin yere çeviriyorum

Bir an gözlerimin önünde Fransız devriminde Versailles sarayına yürüyen kadınlarla beliriyorsun. 20 binden fazla kişi yürüyorsunuz Kral Louis’leri petettirip oy hakkınızı alıyorsunuz. Türk devletinin uyguladığı faşizmi iyi tanıyordun, bu yüzden Fransa’da mücadele ediyordun, bu yüzden faşizm seni orada vurmuştu.

Fakat bilmiyorlardı bizde ölmek yoktur, devrin daimî vardır. Senin de devrin daim oldu. Sen meşe ağacının altında zamanın elleriyle yoldaşlarına sarılmaya devam ediyorsun. Çünkü hakikati oluyorsun güneş yüzlü çocukların. Gençlerin ve kadınların…

Ezgi Dersim

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk