• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Liberalizm En Anti-Toplumcu İdeoloji Ve Pratiktir

28 December 2024
in Gerillanın Kaleminden
A A
Liberalizm En Anti-Toplumcu İdeoloji Ve Pratiktir
Share on FacebookShare on Twitter

Partileşme mücadelesi radikal ve zorlu bir mücadeledir. Ancak Önderliğimizin de söylediği gibi “türkülü bir yürüyüştür.” Radikal bir mücadele ile özgürleşmenin ve özümüze ulaşmamızın önünde engel olan beş bin yıllık uygarlığın yarattığı zihniyet kalıpları ve alışkanlıklardır. Bunlardan en etkili olanı da kapitalizmin temel ideolojik yozlaştırma aracı olan liberal ideolojidir.

Liberalizm çok sık duyduğumuz ve de çok fazla kullandığımız bir kavram olmasına rağmen, bu kavramın anlam derinliğinin kavranmaktan uzak olunduğu bir gerçektir. Örgüt ortamımızda liberalizmi genelde mücadele etmeme, dengeci yaklaşma, uzlaşma, ilke ve ölçüleri esnetme biçiminde algılamaktayız. Bu nedenledir ki eleştirirken ya da örgütsel bir sorunu değerlendirirken “liberal kaldı ya da liberal yaklaşıldı” gibi değerlendirmeler yapmaktayız. Şüphesiz yaşam içinde ortaya çıkan bu duruşları liberal yaklaşımlar olarak değerlendirmek doğru olmakla beraber tek başına liberalizmi ifade etmeye yetmemektedir. Liberalizm salt bazı duruşların yaşamdaki yansıması olarak ortaya çıkan bir durum değil, tam tersine kapitalist modernist sistemin yaşam felsefesi, yine yaşamın tüm alanlarına hitap eden resmi ideolojisidir. Önderlik, “Liberalizm ve bireysellik sıkça kapitalizmin ana ideolojik ekseni olarak ileri sürülür. Ama iddia edebilirim ki, hiçbir sistem kapitalizmin ideolojik hegemonyası kadar bireyi kendine tutsak etme gücünde olmamıştır…. Liberalizm, esas olarak ahlâksız ve politikasız bırakılarak güçsüzleştirilen toplumun, bireyciliğin her türlü saldırısına hazır kılınması anlamına gelir. Liberalizm en anti-toplumcu ideoloji ve pratiktir…. Liberalizmin ahlâk düşkünlüğünü ifade eden bireycilik özgürlük olmayıp, sahte bilinçle yaşatılan en aşağılık kölelik biçimidir.” şeklinde değerlendirmeler yapmaktadır.

Kapitalist modernist sistemle savaşan ve özgürlüğü esas alan bir hareketin kadroları olarak kendi örgütsel sistemimiz içerisinde liberalizmi çokça tartışsak da Önderliğin Demokratik Uygarlık Manifestosu’yla birlikte daha fazla önemsemeye, üzerinde derinleşmeye, yoğunlaşmaya başladık. Önderlik bu savunmalarında liberalizme dair, “Benim için oldukça açıktır: Kapitalist modernitenin asıl gücü ne parasından ne de silahından kaynaklanmakta; sonuncusu ve en güçlüsü olan sosyalist ütopya da dahil, tüm ütopyaları her renge bürünen ve en değme sihirbaza taş çıkartan kendi liberalizminde boğması onun asıl gücünü oluşturmaktadır. Tüm insanlık ütopyalarını kendi liberalizminde nasıl boğduğu çözümlenmedikçe, en benim diyen düşünce ekolü bile kapitalizmle mücadele şurada kalsın, onun en iyisinden bir hizmetkârı olmaktan kurtulamaz.” demektedir.

En güçlü alternatifi olan sosyalist ütopyanın karşısında yüzyıl bile duramadığı, hizmetkarı olduğu bu tanrısal güç yani liberalizm nedir? Nasıl gelişti? Kapitalist modernist sistemin temel ideolojisi haline nasıl geldi? Tarihsel arka planı onu bir ideolojik kimliğe dönüştüren ana etkenler, tarihsel gelişmeler nelerdi? Toplumu bir ur gibi her gün yavaş yavaş öldüren bu ideolojiyle nasıl mücadele edilir şeklindeki sorulara cevaplar bulmak alternatif sistem örme iddiasında olan bizler açısından oldukça önemli olmaktadır.

Liberalizm, Latince kökenli bir kelime olup özgürlükçülük anlamına gelmektedir. Özgürlük anlamına gelen “Liber” kökünden türetilmiştir. Bu kelime Fransızca’ya “liberte” olarak geçmiştir. 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Fransız devriminin üç sloganı olan “Liberte, Egalite, Fraternite” yani “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik”ten birisidir.

Avrupa’da gelişen Rönesans, Reform hareketleri, o dönemki köylü ayaklanmaları, heretik hareketlerin mücadeleleri feodal düzenin, iktidarlaşmış dinin bireyi ve özgürlükleri tümden yok etmesiyle ilgilidir. Ancak bu düşünsel ve devrimsel arayış ve gelişmeler aynı dönemin çocuğu olan kapitalizm tarafından çarpıtılarak kendi sistemlerinin köşe taşı haline getirilmiştir. Bu şekilde kendini meşrulaştıran ve kabul bulan liberalizmin özünde sistemin çıkarları temelinde bireyi ve toplumu yeniden şekillendirmeye çalıştığını biliyoruz. Bunda da oldukça başarılı olmuştur. Machiavelli’nin “iktidar olmak için her yol mubahtır” felsefesini kendine esas olan burjuva sınıfının en temel özelliği çıkarcı ve faydacı oluşudur. Çıkarları söz konusu olduğunda hiçbir ahlak ve ilke tanımazlar. Bu anlamıyla büyümekte olan burjuvazi, toplumu ve bireyi egemenliği altına alabilmek için bir ideolojiye ihtiyaç duymaktaydı. Birey ve özgürlük gibi olguların toplumda etkili olmaya başladığı bu dönemde, tam da bu olgulara liberalizm maskesi altında kurtarıcı, tanrısal, ilahi bir güç olarak sarılmış ve böyle olduğunu iddia ederek topluma sunmuştur.

Liberalizmin doğuşunda John Locke, David Hume, Jerami Beantham, Adam Smitt, James Mill ve oğlu John Stuart Mill gibi düşünürler önemli rol oynar. Çıkış noktaları, feodal ve geleneksel toplumun ahlaki, dini, kültürel ve toplumsal değerlerinin bireyin özgürlüğünü engellediği ve bireyin özgür(!) olması gerektiğidir. Liberaller amaçlarının, bireyi üç temel iktidar alanı olan siyasi, ekonomik ve kültürel iktidarlardan kurtarmak olduğunu iddia ederler. Temel felsefelerinde birey esastır. Bireysellik ise esas bağlamından koparılarak bireycilik şeklinde kurgulanmış ve bu şekilde biçimlenmiştir. Liberalizm kavram olarak 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlansa da asıl olarak 19.yüzyıl başlarında, kapitalizmin resmi ideolojisi olarak, özellikle Batı Avrupa’da gelişip, tüm dünyayı etkisine almaya başlamıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde demokrasi, özgürlük, eşitlik ve birey kavramları etrafında, ekonomi, siyaset sanat, felsefe, özcesi yaşamın bütün alanlarında kendisini örgütleyen kapitalist modernite, liberalizm maskesi altında kendisini bir sisteme kavuşturmuş, toplum bireysel özgürlük tuzağına çok sinsi bir şekilde çekilmiştir. Artık feodal sistemin izleri olan din, mitoloji gibi olgular özgürlüklerin önünde engel olarak görülürken bilimcilik, ulus-devlet, hukuk, endüstriyalizm gibi yeni tanrılar yaratılmıştır. Sistem aklı artık diğer bütün eski tanrılara karşı zaferini kazanmış, kendi imparatorluğunu ilan etmiştir. Ve bu imparatorluğun yeni efendisi her bireyi özgür olduğuna inandıran burjuvazi olmuştur. Şüphesiz bunu resmi ideolojisi haline getirdiği liberalizme borçludur.

İnsanlık ömrünün yüzde ikisine bile tekabül etmeyen bu beş yüzyıllık süre içerisinde kapitalist modernist sistem kendisini küresel bir sisteme dönüştürmüştür. Şüphesiz Birinci Dünya Savaşı sonrası hızla gelişen ulus devletler, yine yeni ekonomik düzen, finans sektörünün gelişimi bunda etkili olmuştur. 20. yüzyıla gelindiğinde küreselleşen kapitalist modernitenin en temel ayağı olan ulus-devlet, uluslararası güç kazanmış şirketlerin bir kurumuna; hukuk, sistemin her türlü çıkarını koruyan kanunlara; siyaset ise birey ve toplumu avlama sanatına dönüştürülmüştür.

Zilan Kaya

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk