• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

KADIN KIRIMI ÜZERİNE BİR SÖZ

20 November 2024
in Gerillanın Kaleminden
A A
KADIN KIRIMI ÜZERİNE BİR SÖZ
Share on FacebookShare on Twitter

 

Kadın Kırımına Karşı Öz Savunma Bilinciyle Örgütlenelim

Kadın olarak kendimize sormamız gereken sorular çok fazla. Öncelikle ben kimim ve kimler tarafından yaratıldım. Bir insan olarak doğan kadın sonradan cinsiyetçi zihniyet tarafından şekillenir. Daha tam olarak ne olduğunu anlamadan kaderi celladı olan erkek tarafından yazılır. Çelişkisiz, iradesiz, bilinçsiz, önüne geleni yapan, bir kadın tiplemesi erkeğin değirmenine su taşımaktan ileriye geçemez. Ne oldu da yaşamın kendisi olan kadın şuan yaşamdan ve kendinden habersiz kendisi olmayan başkalarını yaşıyor. Bu adım kadın zihninde örülen ağların sökülmesi için iyi bir başlangıç olacaktır.

Ben kadın olarak kendi varlığımın farkına vardığım anda, kadın kırım politikaların acısını çok derinden yaşadım. Zihnimde şekillenen Erkek egemen zihniyetin maskeleri tek tek düşüyordu. Bu anı karşımda dimdik ayakta duran ve çağın egemen tanrılarına meydan okuyan tanrıçaların diyarı olan Zagros zirvelerine karşı haykırdım. Tarihten süre gelen binlerce kadının sesi beni çağırıyordu. Beynim kölelik zincirlerini eritiyordu. Ruhum toprağı, taşı, ağaçları, suların yankısını, kuşların dilini kavrayabiliyordu. Bir kadının kendi düşüncesiyle kendi diliyle kendi bakışıyla kendisini tanımlaması kadar güzel ve yüce bir duygu olabilir mi?  Ayaklarım toprağa değmişti, taşları fark etmişti, ağaçların uzun ömründe derin kökünde kendi varlığımı fark ediyordum. Ben doğanın derin yaşam öyküsünde kendi köklerim üzerinde kadınca yaşamın anlamına erişiyordum. Çok derinden yaşadığım kölelik sancılarının doğum anı gelmişti. Tarihsel kökeni olan derin bir ahın intikam çığlığı göklerde yankılanıyordu. Bu doğuş bir uyanış, bir yaşam nefesi ve kendim olma arayışı olarak kişiliğim de filizleniyordu. İşte o an anladım ki, Kadın bu uyanış anını bırakmamalı, uyanışın anını yaşamak, kaybedilen benliğin farkındalığına erişmektir.

Kadın hakikatinin açığa çıkması için öncelikle erkek egemen zihniyet tarafından yazılan tek yönlü tarih gerçeği dışında kendi irade ve bilincimizle yazılan ve yazılmayan tarih gerçeğine odaklanmamız en doğrusu olacaktır. Yine tarihi günümüze tabi tutarak çözümlemek çok daha önemli ve öretici olacaktır.  Yaşadığımız çağda erkek egemen zihniyetin uyguladığı kadın kırım politikalarını, tarihsel ve toplumsal hakikatten ayrı değerlendiremeyiz. Kadın olarak erkeğin tek yönlü çizilen tarihsel bakış açısının dışına çıkmalıyız.

Erkeğin aklıyla yazılan tarih çok derin ve ince kurnazlıklarla örülmüştür. Öyle ki kadın için çizilen kölelik ağları kadın tarafında da benimsenmiş durumdadır. Öncelikle varlığımızın anlamını hiçe sayan cinsiyetçi zihniyetin kodlamalarını çözmeliyiz. Erkeğin ve kadının birlikte yaşadığı, yaşamı paylaştığı tarihsel dönemler vardır. Tarihlere resmi olarak yazılmayan kadın tarih nüveleri Mezopotamya toprağında açığa çıkıyor. Erkek kendi gerçeğinden korktuğu için kadın hakikatini inkâr ediyor. Kadın sorunu tartışmaya ve çözülmeye başlansa, erkek zihniyeti de çözülecektir. Çünkü erkek kendi sistemini kadın kırımı üzerine inşa etmiştir. Ana erkil dönemde talan, gasp, zor, şiddet ve savaş gerçeği yoktur. Olsa bile toplumun ahlaki ve politik çıkarlarına göre belirlenir. Devlet, iktidar, sınıf erkek aklın bir ürünüdür. Bin yıllardır erkeğin denetiminde olan dünyamız, doğamız, insanımız, savaşın vahşetini yaşıyor. Kadın dünyasında yaşayan erkeğin bir anlamı ve önemi var. Erkeğinde kendi doğasını yaşadığı dönemleri çözmeli ve kendi özüne erişme mücadelesi vermelidir. Kadın emeği ve düşüncesiyle yaratılan, DİN, BİLİM ve FELSEFE yaşlı kurnaz erkek tarafından çalındı ziguratlara taşındı ve tarih ters yüz edildi. Bu öyle kendiliğinden oluşan ya da olması gereken tarihi bir süreç değildir.

Oluşan erkek egemen zihniyetine karşı, kadın da demokratik toplum mücadelesinde ısrar etmiş ağır bedeller vermiş ve vermektedir.  Ziguratın tanrı katında tartışmaya açılan esas konu kadının toplumda var olan etkisini kırma üzerinedir. Kadının ahlaki ve politik toplumuna karşı, ideolojik temellere dayanan erkek egemen zihniyetin kadın kırım politikaları tarihin bu aşamalarında başlamıştır. Bize kaderdir diye kabul ettirilen tarihin diğer yüzü, yani demokratik toplum gerçeği bizim varlığımızı ifade ediyor. Biz erkek tanrı tarafından yaratılan Adem’in çürük kaburgası erkeğin zihniyet ürünü olan ezik Havva değiliz. Hz. İsa’nın boynu bükük ve gözü yaşlı olan annesi Meryem de değiliz. Hz. Muhammed’in 9 yaşında evlendiği AYŞE de değiliz. Din de kara bir çarşaf, bilimde metaların kraliçesi, felsefede düşünceden nasibini almayan sıradan varlıklarda değiliz. Biz insanlığa tarihin en güzel günlerini yaşatan tanrıçalarız. Toplumsal vicdanın öncüleriyiz. Neolotik devrimin öncü gücü yaşam döngüsünün dengeleyici gücüyüz. Toplumsallığın temel inanç yasalarını, ilimin irfanın arayışını, felsefenin düşünce tarzının ilk yapı taşlarını döşeyen kadınlarız.

Kadın düşüncesi kadına karşı kadın kırım makinesi olmuş durumda. Sadece bir gün başımızı kaldırıp şöyle bir etrafımıza baksak devlet koca baba kardeş eş ve dost dediğimiz her kesin aslında kendisi olmadığını anlarız. Kendimiz olmaya başladığımız an erkek egemen zihniyetin hedefi oluyoruz. Buna karşı sormamız gereken soru neden bu kadar kadın kırımları yaşanıyor ve normal karşılanıyor. Şöyle bir perdeyi aralasak, güncel yaşadığımız kadın kırımlarının ne kadar ideolojik ve politik bir aklın ürünü olduğunu fark edebiliriz. Günümüzde genç kızların kaybolması örnek NARİN GÖRAN, ROJBİN KABAYİŞ,’ in sonradan ölü olarak bulunmaları, olayın karmaşıklaştırıb üzerini kapatma devletin kadın kırım politikası değil de nedir? Kız çocuklara yapılan tecavüzler, kadınların katledilmesi, normal ve olağan yaşanması gereken bir durum değildir. Evlerde sokaklarda her kesin gözü önünde kadınlar tacize ve tecavüze maruz kalıyor. Vahim olan yaşanan dehşete karşı bir toplumsal refleksin olmamasıdır.  Tecavüzün adı istismar, linç etmenin adı darp etme olmuş, topluma kabul ettirilmek istenen bir kadın kırım politikası var. Öldüren erkek olduğu için ona her şey mubahtır. Ölen kadın olduğu için varlığı bile günahtır ilk akla gelen kesin bir şey yapmış ve ölümü hak etmiştir. Kimse ademin neden elmayı yediğini sorgulamaz, elmayı yediren kadın ölümü de hak eden kadındır.

Kadınların kendisine sorması gereken diğer bir soruda neden kendimize en yakın gördüğümüz kişiler tarafından katlediliyoruz. Baba, koca (sevgili), kardeş üçlemesi etrafında gelişen devlet zihniyetini çözmeliyiz. Bugün televizyonlar da dijital medyalar da kadın sorunu kadın katliamları üzerine konuşan, erkekler kendilerini kurtarıcı olarak gösteriyorlar. Peki sizleri kim kurtaracak diye kimse soruyor mu? Kadın sorunu zerine konuşma hakkınız yoktur. Kadın ve erkek sorununun esas sorumluları olarak kendinizi kurtarıcı olarak gösterme hakkınız yoktur.  Bugünümüzde Toplumda yaşanan ahlaki çöküntünün sorumluları sizlersiniz. Devlet ve iktidar eksenin de yaşadığınız sözde aydınlanmayı kime dayatıyorsunuz… Toplumsal sorunları çözmeyen konuşmalar lafazanlığı aşamaz.  Kadın sorununu yaratan erkek aklı sorunu çözmez, daha fazla derinleştirmeyi de aşamaz. Celladın kedini kurbana affettirmesi gibi toplumun karşısına çıkıp konuşuyorsunuz…. Kadın olarak bu yaşlı göbekli, beyni paslanmış erkeklerin konuşmasına izin vermemeliyiz. Kendi varlığımızın dili olmayı başarmalıyız. Varlığımız toplumunda varlığıdır.

Erkek egemen zihniyet tarafından, kadına ilişkin verilen kararların ideolojik ve politik derinliğini anlamalıyız. Cinsiyetçi zihniyetin kadına dönük verdiği bütün kararlar kadın kırım politikalarına dayanmaktadır. Genç bir kızın 9 yaşında evlenebilir kararı bir kadın kırım politikası değil de nedir? 9 yaşında ki bir genç kızın vahşi bir erkeğin eline düşmesini o erkeğin neler yapabileceğini düşünmek bile ürkütücüdür. 9 yaşında bir genç kızı himayesine almak kadın varlığından korkmayı da ifade ediyor. Çok derin bir toplumsal bulanım ve ahlak çöküntüsü yaşanıyor. Erkek kadın etrafında gelişen kendini savunma örgütlenmenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Kadının bilinçlenmesi, erkek egemen sistemin çökmesidir. Erkeğin sistemi çözülüyor ve dökülüyor. Erkek egemen sistemin kadın kırım politikaları ve ideolojisine karşı, kadın olarak kendi tarihsel kökenlerimize dayanarak, özgürlük arayışını öz savunma bilincine dönüştürmeliyiz. Öz savunma erkeğin gölgesinden çıkmaktır. Öz savunmanın anlamı kendini bilmedir. Kendini bilen kadın erkeğin gölgesinde yaşamayı kabul etmez. Kendini bilme aynı zamanda kendini savunmadır. Erkek aklıyla yazılan cinsiyetçi dinci bilimci tarih anlayışını, jineoloji bakış açısıyla, çözümlemek, yapısal zihniyetlerin içinde kendi varlığımızın bilincine erişmek, öz savunmanın ilk adımı olacaktır. Öz savunma kadının özüdür, kadının kendini ifade etme tarzıdır. Tarihten günümüze kadar, her türlü şiddet ve saldırıya karşı kendini ve toplumunu savunmayı bilen kadındır. Bu tarihsel öz savunma birikimi etrafında örgütlenelim, ÖNDERLİĞİMİZİN belirttiği gibi çağı bilgelik sınırlarında seyredelim ve 21. Yüzyıla aydınlık getirelim. Düşünceleri evrenselleşen ÖNDERLİĞİMİZİN, kadına armağan ettiği, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigması, ekseninde özgür yaşamın anlamına erişelim, “JIN JîYAN AZADİ” bilinciyle fiziki olarak ÖNDERLİĞİMİZE kavuşalım.

Zîlan Cîlo

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk