• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Zilan, Bir Özgür Yaşam Manifestosudur

1 July 2024
in DEĞERLENDİRME
A A
Zilan, Bir Özgür Yaşam Manifestosudur
Share on FacebookShare on Twitter

Tam da böylesi bir dönemde Zilan yoldaş, düşmanın Önderlik ve Hareketimiz üzerinde geliştirdiği bu tasfiye planı ile neyi amaçladığını, kirli emellerinin neler olduğunu yakıcı bir biçimde görmüş ve bunu çok derinden kavramıştı. Düşmanın bu tasfiye konseptine karşı büyük bir öfke beslemiş ve öfkesinin büyüklüğü ve derinliği, kendisinde müdahale iradesi geliştirmişti. Bizzat Önder Apo’ya karşı geliştirilen bu imha operasyonundan çok etkilenmişti. Bunun büyük ve derin bir tasfiye konsepti olduğunu iyi kavramış ve bilince çıkarmıştı. Zilan yoldaştaki duygu ve düşünce derinliği ile süreci kavrayış düzeyi, onu düşmanın bu tasfiye konseptine mutlaka müdahale etme kararlılığına götürmüştü. Nitekim, Zilan yoldaşın yüksek bir kararlılık ve azimle 30 Haziran 1996 günü, Dersim merkezinde yapılan bir askeri tören sırasında gerçekleştirdiği fedai eylem, düşmanın kapsamlı tasfiye konseptini boşa çıkarmış oldu. Çünkü bu tarzda bir fedai eylem ilk defa yapılıyordu ve bu fedai eylem tarzı, Kürt kadını şahsında yaşanan bir irade patlaması anlamına geliyordu. Büyük bir çıkıştı. Gerçek bir zafer tarzıydı. Önder Apo şahsında somutlaşan halkımızın kaderini, hayatımız pahasına da olsa mutlaka değiştireceğimizin mesajını, çok açık bir biçimde hem düşmana hem tüm dünyaya duyurmuş oldu. O yüzden düşmanın yüreğine inmişti.

Zilan yoldaş, Önderliğin Kürt halkı için ne anlama geldiğini çok iyi kavramıştı. Önderlik gerçeğini, kurumlaşmış halk iradesi olarak kavramıştı. Bunu derinden kavramak için illa da Önderliği fiziki olarak görmesine gerek kalmamıştı. Çünkü duygu düşünce ve bilinç düzeyinde Önderlikle sonuna kadar bir bütünleşme düzeyini her boyutta yakalamıştı. Önderlikle kalmış olan birçok arkadaşın bile kavrayamadığı bir düzeyde, Önderlik gerçeğini derinlemesine kavramayı başarmıştı. Gerçekleştireceği eylemle, yaratacağı anlam düzeyine ve şahadetine en çok da Önderliğin sahip çıkacağından emin olacak kadar Önderlik gerçeğini tanımış bir kadın militandı. Yeni bir kadro ve savaşçıydı, ancak kavrayış düzeyi ve bağlılığı, oldukça derin ve nitelikliydi. Yeni bir anlam düzeyini açığa çıkarmak ve bu yeni anlamsal düzeyi halkına ve ülkesinin kadınlarına armağan etmek istiyordu. Kendini sadece sıradan bir birey olarak ele almıyordu. Kendini sonuna kadar halkına ve Hareketine ait görüyordu. Bu yüzden de gerçekleştirdiği bu görkemli eylemiyle, kendi şahsında Kürt kadınının ve PKK militanlığının yakaladığı niteliksel sıçrama düzeyini tüm dünyaya duyurmak istiyordu. Gerçekten de Zilan yoldaş, Önder Apo’nun Kürt kadınında ve özgürlük militanında yaratmak istediği ideolojik politik ve örgütsel düzeyi çok iyi yakalamış ve bu düzeyi eylemiyle ifadeye kavuşturmuş bir yoldaş oldu.

Bu tarihi eyleminden hemen önce yazdığı kapsamlı mektubunda, Kürt halkının özgür geleceğinin sağlanmasında Önder Apo’nun rolünü şöyle ifade etmektedir: “Her halkın tarihine bakıldığında, özellikle devrim süreçlerinde mücadele veren, başarıya ve kurtuluşa götüren, yaşadıkları döneme damgasını vuran önderleri vardır. Tarih öndersiz hiçbir ulusal ve sınıfsal hareketin gerçek anlamda başarıya gitmediğini doğrulamaktadır. Önder, yaşatılmak istenen yenilik ve gelişmeleri en üst düzeyde temsil eden, yani yeni insan ve yeni toplum düşüncesine denk, bütün yaşamını bir halkın yaşamına göre düzenleyen, kendi kaderini halkın kaderinde bulan ve o halkın acılarını, duygu ve taleplerini, en derinden yaşayan ve kurtuluş için pratik görevleri en üst düzeyde omuzlayandır. Hayati gerçekliği olmayan, her alanda bitirilmiş, hiçbir halka kıyaslanmayacak kadar kendisine yabancılaştırılmış; ulusal, kültürel, sosyal, siyasal değerleri sömürülen bir halk gerçekliği karşısında PKK Önderliği, kuşkusuz çok farklı olmak zorundadır. Bu anlamda Parti Önderliği, birçok yönüyle daha özgün, daha yeni, daha gelişkin, yaşamıyla yaşatan ve kendi yaşamını adeta koskoca bir insanlığın yaşamına adayan bir durumdadır. Belirleyiciliği ve önemi bu noktada kesin ve tartışmasızdır.”

Zilan yoldaş düşmanın Önderlik, Parti ve özgürlük mücadelesi üzerindeki tasfiye konseptini çok iyi kavramış durumdadır. İçinden geçilen dönemi hem düşman cephesinden hem de mücadele cephesinden çok kapsamlı ve derinlikli analiz etmekte ve yaptığı tarihsel, toplumsal, ideolojik, politik analize dayalı olarak yeni dönemin mücadele tarzını ve taktiğini tespit etmektedir. Dönemin taktiğini tespit ederken tamamen kendi öz iradesine ve öz düşüncesine dayanmaktadır. Zilan yoldaştaki bu öz düşünce ve öz irade gücünü oluşturan temel dinamikler ise; Önder Apo’ya duyduğu sevgi ve bağlılık düzeyi, halk gerçekliğine, kadın gerçekliğine ve mücadele tarihine dayanan ideolojik, felsefik ve bilimsel birikimidir. Dönem taktiğini bu şekilde saptadıktan ve adını koyduktan sonra, dönem görevi anlamında da çok ciddi bir tespitte bulunuyor. Bu görev tespitini de başkaları yapsın diye ortaya atmıyor. Tespit ettiği bu tarihsel, onurlu ve anlamlı yüce görev için kendisini aday görüyor. Bu konuda başarılı olacağına inanıyor. Kendisine güveniyor. Büyük bir özgüvenle bu büyük, yüce ve anlamlı görevi yerine getirmek için kendi öz kararını, örgütlü bir biçimde veriyor. Önderliğe, halka ve yoldaşlara bağlı bir kadın özgürlük militanı olarak, bu tarihsel görevinin üzerine büyük bir istek, moral ve coşkuyla gidiyor. Sonuna kadar başarı ve zafer tarzını açığa çıkarıyor.

Hazırladığı manifesto niteliğindeki mektubunda, bu konuda şunları belirtiyor: “Direniş, PKK’nin temel karakteri olmuştur. Bizlerin bu tarihi mirasa sahip çıkmamız ve sürecin gereklerini yerine getirmemiz gerekiyor. Süreç, intihar eylemlerini gerekli kılıyor. Bu hem bir taktiksel çıkış olacak hem de bizim açımızdan bu süreçte düşmana verilecek en iyi cevap olacaktır. Bu tür bir eylemlilik moralmen bozguna uğrayan düşmanı çıldırtmak, düşmanı bulunduğu her alanda çepeçevre kuşatmak, ülkeyi ona zindan etmek anlamına geliyor. Bizim açımızdan ise başta halkımıza, bütün savaş güçlerimize moral vermek, cesaret ve direnişi güçlendirmek, dost-düşman herkese davamızda ne kadar kararlı olduğumuzu ve bu uğurda özgürlüğün bedelini, bombaları kendimizde patlatarak gerçekleştireceğimiz mesajını bir kez daha vermek, halkımızın özgürlük istemini bütün dünyaya duyurmak ve ileriki süreçte halkımızın bu yönlü direnişler geliştirmesinin öncülüğünü yapmak, savaşın her yerinde ivme kazandırmak anlamına gelmektedir.

Başkanım! Kendimi intihar eylemini gerçekleştirmek için aday görüyorum. Bizler, sizin bitmez tükenmez emek ve çabalarınıza karşılık canımızı bile versek yeterli değildir. Keşke canımızdan başka verecek şeylerimiz olsaydı. Siz yaşamınızla bir halkı yeniden yarattınız. Bizler, sizin eseriniziz. Tüm Kürdistan halkının ve dünya insanlığının geleceğinin teminatısınız. Yaşamınız bize onur veriyor. Sevgi, cesaret, inanç veriyor. Tüm Kürdistan halkı ve milyonlarca insan size ölümüne bağlıdır. Sizin bu çekiciliğiniz, bizi de oldukça etkilemektedir. En zorlandığımız anlarda sizin bizlere olan sevginizi düşünüyor ve manevi güç alıyoruz. Şehide en çok bağlı olan sizsiniz. Bu temelde gözümüz kesinlikle arkada kalmayacaktır. Bu eylemi, gerçekleştirmem gereken bir görev olarak görüyor ve kendimi sorumlu hissediyorum. Mevcut geriliklerimi aşmanın, özgürleşmenin ve kendini gerçekleştirmenin savaştan geçtiğini ve bu savaşın da gereğinin yerine getirilmesinin gereğine inanıyorum. Mazlum, Hayri, Kemal, Ferhat, Bese, Beritan, Berivan ve Ronahi yoldaşların direnişlerine sahip çıkmak ve onların takipçisi olmak istiyorum. Halkımın özgürlük isteminin ifadesi olmak istiyorum. Emperyalizmin kadını köleleştiren politikalarına karşı, bombayı kendimde patlatarak, hıncımın ve öfkemin büyüklüğünü göstermek ve Kürt kadınının dirilişinin sembolü olmak istiyorum.”

Görüldüğü üzere Zilan tarzı fedailik, düşmanın yüreğinde ve beyninde yarattığı korku ile, dönemin taktik tıkanıklığını gidermenin adı oldu. Zilan yoldaşın, tarz-taktik konusundaki bu eylemsel çıkışı, düşmanın içine büyük bir korku saldı. Çünkü Zilan yoldaşın bedenine bağlamış olduğu bombalar, sadece eylem yerindeki düşman askerinde patlamamıştı. Soykırımcı sömürgeci düşmanın yürek ve beyin merkezinde patlamıştı. Sömürgeci ordunun en üst komutasında bile büyük korkulara yol açtı. Önderliği, Hareketi ve gerillayı tasfiye planları yapmış olan sömürgeci özel savaş rejimini ve yönetimini büyük bir bunalım ve krizin içine soktu. Çünkü özel savaş rejimi, tüm kirli hesaplarını ve planlarını bu imha ve tasfiye konsepti üzerine kurmuştu. Zilan yoldaşın bu muhteşem eylemsel çıkışını, düşman kendi cephesinden hesaplamamış ve beklemiyordu. O yüzden özel savaş rejiminin hem askeri komutası hem de siyasi yönetiminin hepsi, büyük bir şok içerisine girmişlerdi. Onlar 6 Mayıs komplosu ile Önderliği, gerilla gücünü ve Hareketi büyük bir korku içine sokarak tasfiye etmeyi, bitirmeyi ve yenilgiye uğratmayı hedeflerken, durum birdenbire tam tersine dönmüştü. Zilan yoldaş gibi yaşamını feda etmek pahasına özgürlüğe karar kılmış ve ne olursa olsun bu kararından asla geri dönmeyen fedai militan kişilikler ortaya çıkmaya başlamıştı. Zilan yoldaşın kendi şahsında ortaya çıkardığı bu düzey, Parti ve gerilla gücümüzün yeni dönemdeki fedai ruhunu, korkusuzluğunu, cesaretini ve özgürlükteki iddia ve ısrarını ifade ediyordu. Nitekim günümüze kadar da Parti militanlarının ve özgürlük gerillasının savaşla, özgürlükle, sevgi ve güzellikle ilişkisi üzerinden gelişen ve bizleri büyük bir fedai ruhla ayakta tutan şey, işte tam da bu felsefedir. Bu anlamıyla Önder Apo’nun da belirttiği gibi Zilan, gerçekten de bir manifestodur. Bir özgür yaşam manifestosudur. Savaşarak özgürleşmenin, özgürleşerek güzelleşmenin ve güzelleşerek sevilmenin manifestosudur.

PAJK Koordinasyonu
Devam Edecek

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk