Nasıl özgür yaşamalı sorusuna, biraz diyalogu geliştirerek cevap aranmalıdır. Tek taraflı çözümlemelerin muhtemelen yetmezliği dikkate alınarak, kolektif çabanın gerekliği daha sağlıklı çözümlemeleri imkan dahiline sokuyor. Çok bastırılmış kadın mücadelesi ve özlem isteğini dışa vuruyor. Seçme kabiliyeti talep etme, doğruyu, iyiyi, güzeli bulma konusundaki iddiası gelişiyor ve bu anlamda, biraz eşitliğe özgürlüğe büyük adımlar atma oluyor. Böyle bir deneyimi yaşatmadan kişiye bağlılık, yola çıkarken başlangıçtan itibaren, kadında çok belirgin olarak görülen, kölelik içeren, aile ve geleneksel ilişkiye bağlanmadır. Parti ortamında bunun böyle sürdürülmesi, özgürlük şansını baştan yitirme tehlikesini içeriyor. Dolayısıyla bütün geçmiş ilişkilerden kopuş, boşanış önemle ele alındı.
O dağlarda yücelmenin çok görkemli, güzel ve adaletli olduğu tartışmasızdır. İnsan ruhunu oldukça çekeceği ve her şeyin bir de yüzyılın sonuna doğru, imhanın da verdiği büyük sorumlulukla, kişinin hem yücelme, yüceldikçe başarmayla kendini yaratacağı, kazanacağı açıktır. Bazıları halen bunun böyle olmadığını, başka türlü olması gerektiğini de iddia ediyorlar. Biz buna ilkeller, ilkel-milliyetçilik diyoruz. İlkelleşen tipler diyoruz, düzen yansımaları diyoruz. Fakat kitapları karıştırmayı, büyük düzenlemeyi bozmayı da eksik etmiyorlar.
Biz bu temelde biraz umutlanalım. Kendimi aldatmamaya çalışıyorum. Engin bir tecrübeyle, kişiler hakkında da yanılmamaya dikkatliyim, ama yine de oldukça mutlu bir insanım. Ama herkesin büyük başarabileceğine her zaman inanırım. İnsana yaklaşımım, umut yaklaşımıdır. Bizim sahaya girenlerin geçmişleri karanlık bile olsa, gelecekleri aydınlanır. Yaklaşımım bu temelde doğru ve güzel bir yaklaşımdır. Bundan kaybetmedim. Kaybedenler, bu yaklaşımın anlamını bilmeyenler oldu.
Devrimci mücadelenin daha anlamlı, daha güzel olması ve gelişmesi sanattan epey güç alacaktır. Sadece ona kaynaklık teşkil etmeyecek, ondan güç alması da oldukça önem kazanacaktır. Dolayısıyla hareketimizin yol açtığı alt-üst oluşları, bir de bu cephede, sanat cephesinde, edebiyat cephesinde gerçek anlatım ifadelerine kavuşturmak ertelenemez bir görevdir.
Şiir gibi olun. Bir üslubunuz olmalı; akışkan, çözümleyici dinlendirici, anlatım değeri yüksek; hal hareketiniz çözümleyici olacak. Burjuva, sosyete bunu hep kendine mal etmiştir. Proletarya ve halka da şunu bırakmış; en çirkin davranışları, hamalvari davranışları; estetik yok, arzı endam yok, üslup yok. Neden? Sosyete veya egemenler bunu yapar. Çünkü “her şey bizim için” derler, alttakiler hiçbir şey! Kendimize ait olan biçimlenişi geliştirmek zorundayız.
Zenginlik derken, güzellikte zengin, duyguda zengin, insanlıkta zengin, ama şu haliyle de çok kötü buluyorum. Kendinize güvenin ama, bunun kolayca gerçekleşmeyeceğini de görebilmelisiniz. Kendinizi hor görmeyin, kadın cinsi çok estetiktir, latiftir, başkaları da bu tip kelimeleri çok sıralar, ben bunları sıralamak istemiyorum, istismar etmek için bu kelimeleri kullanıyorlar. Kadını yaşamın sahibi yaptığınızda aslında bir yerde savaşa da, barışa da kararı iyi vermiş olursunuz. Sizin etkili bir yaşam tarafı olmanız ayıp değildir. Benim anlayamadığım husus; bana köle gibi bağlanmış bir kadın niye milletin bu kadar hoşuna gidiyor? Bu kadar kişiye bağlanmak nedir? Benim için kadın bir mücadele arkadaşıdır, tutumum bu konuda çok iyidir. Hoşlandığım, arkadaş yapmak istediğim her kadını bu temelde ele alabilirim. Hangi ulustan, hatta hangi tabakadan olursa olsun bu anlamda da kadın enternasyonal bir varlıktır aslında. Ulusal ayırımları, mezhep ayırımlarını fazla ciddiye almayan bir varlıktır.
Bana göre devrime kalkan bir kişilik; toplumun bütün eski bağlarından kopmaya, yani bir anlamda boşanmaya çalıştığı gibi, bir kadının da bütün sosyal bağlardan (ki, bunların hepsi bir zincir değerindedir) kopmayı bilmesi, özgürleşmesi için gerekiyor. Kadına dayatılan gelenek, ahlak, ister çevrede, ister aile içinde, ister devlet düzen çerçevesinde bunlara sadece tepki değil, koparma da yetmez; bir de yeniyi görme, yeni yaşama ulaşmayı kendine yedirme çıkışını bu çerçevede yaparsa o özgürlük yoluna girmiştir.
Önder Apo
Çözümlemelerden Derleme