• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

Dağlar Bizim Kâbe’mizdir

13 July 2023
in Önder APO, Önderlik Perspektifleri
A A
Dağlar Bizim Kâbe’mizdir
Share on FacebookShare on Twitter

Gerçek bir başlangıç ne kadar doğru ve sağlam yapılırsa, sonuç da o kadar sağlam ve başarılı gelişir. Bir adımı ne kadar sağlam atarsan, sonuçtaki büyüme de öyle olur. Burada size yeni ve sağlam bir başlangıç yaptırılmaya çalışıldı. Biz 1982’lerde de Botan çıkışını düzenlerken, ülkeye dönüş değerlendirmesinde bu bir Kıblegaha yöneliştir dedik. Dağlar bizim Kabe’mizdir. Böyle büyük bir kutsallık duygusu içinde, adımınızı atacaksınız. Orada her şeye büyük bir hasretle sarılanacak ve her şey vaat edilmiş olarak değerlendirilecektir. Bizim dağımız, toprağımız, suyumuz, havamız başkadır. Yaşamımız varsa yoksa oradadır. Bu bir anlayıştır ve bunun tarihi temeli vardır.

Tarihteki bütün soylu dönüşler hep böyledir. Tüm çıkışlar, böyle bir dönüş içindir. Tükenilmek istenmiyorsa çıkış gerekebilir veya çok büyük bir imha sürecinden kurtulmak için çıkış yapılabilir. Fakat bir fırsat bulunur bulunmaz yeniden geri yöneliş için çıkış yapılır. Bütün insanlık tarihindeki büyük çıkışların temel özellikleri, bizimle benzerlik arz eder. Bu tür çıkışlar için çok şey söylenir. Yahudilerin Filistin’den çıkışı için halen böyle şeyler söylenmektedir. Bugün en son gelen Yahudi bile, çöl gibi bir toprağa sarılarak, binlerce yılın hasretliğini giderdiğini söyler. Belki bu size tuhaf gelir ve fazla gerçekçi değildir. Yani bizimkiyle gerçekçi bir kıyaslama olmaz. Çünkü orada binlerce yıllık başka bir halk yaşıyor. Orada Filistin halkı yaşıyor; toprağa bağlı ve o toprakta hakkı olan bir halktır. Bundan iki bin yıl önce bir halk çıkmış ve bütün dünyaya savrulmuştur. Bırakın bizim böyle bir konumda olmamızı, binlerce yıllık doğup büyüdüğümüz topraklara yakınlığımız bir adımlıktır. Zaten o topraklardan kopmamışız da. Gurbete çıkılmıştır, yurt dışına çıkış budur. Yani bir köyden başka bir köye çıkış gibidir. Ama ne kadar unutulmuş bir ülke, ne kadar kaçış var. Bu ülke çöl değil, Filistin çölü değil. Yahudi çok zengindir, Amerika ve Rusya onundur, ama yine de bu çöle koşuyor. Sen, Allah’ın fukarasısın, bir hamallık işi için kırk takla atıyorsun, Filistin çölünden bin kat daha güzel olan ve cennet diye tabir edilen bir ülkenin sahibisin. Peki bu kaçışı, bu ihaneti nasıl yaptığını hiç düşünmedin mi?

Biz ilk soruyu böyle ortaya attık. Sen Yahudi’den daha mı akıllısın? Sen Ermeni’den daha mı akıllısın? Ermeniler halen Amerika’dan dönüş hesabı yapıyor. Böyle birçok halk gerçekliği var. Kaldı ki Yahudi de, Ermeni de dünyanın her tarafında çok mükemmel yaşayabilir. Sanatkardır, sanayicidir, maliyecidir, kısacası dünya onların kontrolündedir. Sen bir hamal bile olamazsın. Sen bir Türk için en aşağılık çalışmadan başka hiçbir değer ifade edemezsin. O Yahudi öyle dönüyor da, sen nasıl elindeki bu vatanın haini olabiliyorsun? Seni yurtdışına çeken ne paran var, ne işin var, o halde neden kaçıyorsun? “Alıştırılmış, sıkıştırılmışım” deniyor, ama işin ucunda herhangi bir kurtuluş şansı var mı? “Nereye gittiğimi bilmiyorum, bana şurada yaşam var, şurada cennet var diye göstermişler” deniliyor, peki el sana cennetini nasıl verebilir? Bunlar çıkar edinmedik tek bir dünya toprağı bırakmamışlar, cennet gibi yaşanacak yerleri sana nasıl verecekler? Seni en berbat tortu yaşam içinde tutmadıktan sonra, kendilerine nasıl ortak edecekler? Buna inanıyor musun?

Siz bu tür konularda büyük suç işlediniz, bu tür şeylere inandınız. Metropol yaşamına, Avrupa yaşamına, şuranın buranın yaşamına ortak olabileceğinizi sandınız. Onlarla aynı, eşit, özgür, şerefli insanlar gibi kol kola yürüyebileceğinizi sandınız. Buna inandınız veya inandırıldınız. Bu yalandır. Benim halen bir iyiliğim varsa, “buyurun” deseler bile, öyle layık birisi olmadığımı bilirim ve onlarla ne kol kola girme gereğini duyarım ne de kendimi onlar gibi sayarım. Olmayacak bir duaya nasıl amin diyeyim, ben de öyleyim diye kendimi nasıl kandırayım? Ama siz kandırdınız, gerektiğinde bir Türk gibi, gerektiğinde bir Avrupalı gibi olduğunuzu sandınız veya şekliniz farklı olsa da “daha özgürüm” dediniz.

Ben, halihazırda öyle özgür olmadığımı belirtiyorum. Şerefli birisi olarak karşılanacağımı hiç tahmin etmiyorum, beklemiyorum da. Tabi siz kendinizi saygıya layık, selama layık, şerefe layık birisi sandınız. Kendinizi öyle gösteriyor gibi sandınız ve kendinizi yaşatmaya çalıştınız. Gaflet burada, kaçışın bir nedeni de budur. Bu yalandır, çünkü olmadık bir şeyi, olur gibi göstermek istiyorsunuz. Buna sülaleleriniz, analarınız, babalarınız inandırılmış. Bu ideolojinin izinde basit yürüyenisiniz. Başka bir gerekçe, farklı bir durum yansıtmak mümkün değildir. Kendi kendime yaptığım en büyük iyilik; olmayan gerçeğe olur gibi, olmayan özgürlüğe olur gibi, olmayan şerefe olur gibi bir anlam vermememdir, kendimi sizin gibi adamlar yerine koymamamdır. Kendini yalan bir adam yerine koymuş gibi olmayı, sizin gibi her tarafı gezmeyi benim yüreğim kaldıramaz. Ben bir şartla burada olduğumu belirtebilirim; vatan için bir şeyler yapabilme şartı. Benim burada, bu dünyada başka türlü yaşamam mümkün değildir. Ama siz gidiyor, her yerde çok rahat yaşayabiliyorsunuz. Metropolde olur başka yer de olur, sıkılmadan her yerde kalabiliyorsunuz. Ben ölümcül nedenlerle dışarıya savrulmayı veya açlık sınırına getirilmiş bir halkı savunmayı anlayışla karşılarım, ama yerini tutar tutmaz ülkesine yönelmeyi ilk işi yapıyorsa. Fiziki olarak gidemiyorsa ruhunu yöneltsin veya varsa bazı olanakları onları yöneltsin. Ben buna anlam verebilirim. Aksi halde hepsi bir kaçıştan, bir ihanetten başka bir anlama gelmez. Bunların da her şeyi kaybedilmiştir, dünyanın ezası cefası bunlara yüklenir, dünyanın hakareti yağdırılır. Avrupa’da Amerika’da gerçekleşen nedir? Yahudi, bunca zenginliğine rağmen neden bir Yahudi vatanı arıyor?

Bütün bunları tekrar etmeme gerek yok. Bunları da anlamazlık edemezsiniz. Neden bunları belirtiyorum? Bir vatana yöneliş, hele kurtarılmış bir vatana ulaşma ilanı öyle sıradan bir ilan değildir. Varsa yoksa yaşamın biricik yolu budur. Fakat sizi, sanki başka türlü de yaşanılırmış, başka türlü de kalınırmış gibi bir hava içinde görüyorum. Hayır hepsi yalan ve aldatmacadır. Türkiye’deki yaşantılar, köle koşullarındaki yaşantılar size ne verdi? Onun içinde gerçekten sahip çıkılacak bir şey var mı? Karşımdasınız ve gerçeğinizi ortaya koyuyorsunuz, hep güçsüzlük, yanlışlık ve çaresizlikten söz ediyorsunuz. Bir hastadan farklı bir yanınız var mı? Güçsüzsünüz, iki kelimeyi bir araya getiremiyorsunuz. Bir işiniz var mı? Hayat garantiniz nedir? Başka yollarla, başka anlayışlarla nerede yaşayabilirsiniz?

Bunları, doğru bir karar, tek bir karar, sadece gerekli olduğu için değil, zorunlu olduğu için belirtiyorum. Size, başka kararın olamayacağını biraz hissettirmek için belirtiyorum. 1982’lerde de bunu söyledim, ama anlayan tek bir kişi çıkmadı. Avrupa akıllarına geldi, eski yaşam akıllarına geldi. Aslında öyle yaşam da yok, yanılma ve kendini aldatma var. Belki de eskisi gibi kolay yaşam imkanı bulamadılar. Aslında vardı, burada yiyecek ve içecekler de çoktu, ama tembeller, düzenleyemediler. Sağa sola baksalar, altın gibi ırmaklar var. Yemiş her yerde dolu, ama elini uzatıp toplayamıyor, hazır bekliyor. Böyle hamal gibi, ille birisi sırtınıza binecek ve sizi çalıştıracak. Yani bir ağaya çalışır çalışır, sofrasında tırşık bile bulamaz. Böyle bir yaşam anlayışına sahipler.

Önder Apo

14 Temmuz 1994

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk