• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

15 AĞUSTOS ATILIMI ZİNDAN DİRENİŞİNE BAĞLILIĞIN GEREĞİYDİ

14 August 2012
in DEĞERLENDİRME
A A
Share on FacebookShare on Twitter

15 AĞUSTOS ATILIMI ZİNDAN DİRENİŞİNE BAĞLILIĞIN GEREĞİYDİ

Piroz Nuda

 15 Ağustos atılımının çıkışındaki koşulları bilmeden anlatmak,  bu büyük dev­rimci hamleye anlam vermek mümkün de­ğil. 15 Ağustos Atılımına bizi götüren nedenler çok fazlaydı. Ya varlık ve onur direnişiyle bir insanlık çıkışı ya da bir daha diril­me­mecesine bir halkın umutlarının bir kez daha sönmesiyle tükenişi olacaktı. 15 Ağustos Atılımı keskin bir yol ayrımının olduğu süreçte mü­cadele ve direnişte kararlılığın atılımıydı. Bu adım halka, devrimci dinamikler için büyük bir umut ve moral olduğu gibi düşmanına da o denli beklemediği büyük bir tokattı.

12 Eylül 1980 askeri-faşist cuntanın bir kara­basan gibi halkların devrimci dinamikleri, umutları üzerinden nasıl geçtiği bilinir. Devrimci hareketler bir daha dirilmemecesine tasfiye edilmesi için en vahşi insanlık dışı uy­gulamalarla, işkencelerle karşı karşıyaydılar. Teslimiyet, uğruna mücadele edilen değer­lere ihanet bu faşist cuntanın olmazsa ol­maz­larındandı. Toplum sindirilerek alabildiğine yozlaşmaya, çürümeye tabi tutulurken top­lumsal hafızaya dair tüm gözenekler tıkatılmaktaydı. Bu duruma karşı sessizlik, mücadelesizlik 12 Eylül askeri-faşist sisteminin o­turmasına ve topluma hâkim kılınmasına ze­min sunacaktı. Onun için de sadece devrim­ciler değil, toplumun tüm canlı dinamikleri zindanlarda toplanarak en insanlık dışı vahşi uygulamalarla ehlileştirilmeye çalışıyor­lardı. İşkence doğal bir yaşam biçimi haline getirilmişti. Yüzlerce insan işkenceyle katledilmiş, ibret olsun diye idamlar devreye girmişti. İnsanlık, toplum, bu devrimci demok­rat dinamikler şahsında teslim alınacaktı. Bu vahşete karşı PKK ‘nin devrimci sorumluk anlayışı sessiz kalmasına izin veremez­di. Zindanlarda ‘teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür’ şiarıyla Mazlum, Kemal, Hay­ri ve Ferhatların büyük zindan direnişleri bu vahşete karşı yükselen insanlığın sesiydi, mesajıydı. Darbeden kurtulan ‘kılıç artıkları’ bu vahşete ‘dur’ diyebilecekler miydi? En a­zın­dan toparlanıp, mücadeleye hazırlık o koşullarda çok ta rahat değildi.

Bu anlamda mücadele bayrağını düşürmemek, direnişin öncülüğünü zindanlarda yapmak anlamlıydı. Ancak zindanlarda yükselen bu direniş ve mesaj dışarıda karşılık bulmalıydı. 15 Ağustos Atılımı; Amed zindanlarında­ki Mazlum, Kemal, Hayri ve Ferhatların seslerine Kürdistan dağlarından cevaptı. Önderlik zindan şehitlerine bağlılığın gereği bu atılımı bir an önce yapmak için yoğun bir çaba ve mücadele içine girdi.

Önderlik faşist darbenin ayak seslerini erken fark etmiş, öngörüde bulunmuştu. Ortadoğu zeminine çekilerek, önemli bir arkadaş birleşimini de kurtarmayı başarmıştı. Bu çekilme tarihte birçok Önderliksel kişiliklerde hicret olarak bilinen daha güçlü bir mücadele çıkışına zemin yapılma temelindeydi. 12 Eylül faşizmine karşı sadece PKK değil tüm devrimci güçlerin böyle bir hazırlık ve kararlılığı beklenmekteydi. Bu temelde Faşizme karşı devrimci cephe geliştirildi. Önderlik bu cep­he esprisini çok önemseyerek, değer verdi. Ancak bu cephedekilerin niyeti Avrupa ya kapağı atma, mültecileşme olduğu çok geç­meden anlaşıldı. Bizim faşizme karşı karar­lılığımızı ve niyetimizi anlayınca adeta bizi bundan vazgeçirmek için yoğun bir çaba içine girdiler. İçimizde de tereddütlü kararsız yak­laşımlar, diğer güçler gibi mülteciliği daya­tan unsurlar bu çıkışı zorlamaktaydı, gecik­tirmekteydi.

Önderlik 15 Ağustos Atılı­mı­nı yaptırmak için içte de yoğun bir mücadele içindeydi. Kendi cephemizden de tüm bu geriye çeken yaklaşım ve anlayışlara rağmen önderlik etrafındaki bir grup inançlı arkadaşla ısrarla bu devrimci hamleyi başlattı. Gelinen aşamada silahlı direniş yöntemini başlatmaktan başka bir mücadele yöntemi bırakılmamıştı. Başka bir seçenek ve alternatif ke­sinlikle mümkün değildi. Mültecileşerek mü­cadeleden düşme devrimcilerin seçeneği olamayacağından böy­­le bir devrimci atılım;

15 Ağustos Atılımı zindanda direnen yoldaşların a­nı­larına bağlı olmanın gereğiydi.

Umut tohumlarını ekerek mücadeleye kaldırdığımız halkımıza verdiğimiz sözün gereğiydi. Bu halkın umudu ve cesareti kırılırsa bir daha kalkması, kendine gelmesi mümkün değil­di. Bu halk ölüm sessizliğine gömülerek yok olmaya doğru gidecekti.

 Bu atılım bu halkın bireyleri olmanın, insan ol­manın tarihi, vicdani-ahlaki sorumluluğunun gereğiydi…

15 Ağustos atılımının önemli bir yanı alışılmış klasik Kürt isyanı olmadığıydı. Böyle bu tür isyanlara düşman yabancı değil­di. Kürdün bu isyanlarında her ne kadar fe­dakârlık, cesaret kararlık olsa da, bastırma, im­ha ve sonrasında daha trajik süreçler kürdün kaderi olmuştu. 15 Ağustos Atılımı Kür­dis­tan da çağdaş bir gerillacılığın baş­la­ma­sıy­­dı. Düşman atılımın bu niteliğini ve gerillacılık beklemediği bir durumdu. Nitekim 15 Ağustos Atılımıyla gelişen gerilla hareketi, fa­­şist cuntanın topluma karabasan gibi çöken vah­şi uygulamalarını kırmış, çe­şit­li düzeyler­­de demokratik kıpırdanışlar ve mücadele sü­­reçlerinin gelişmesinin önünü açmıştır. 15 A­ğustos Atılımı idamları da dur­dur­muş, demok­­rasi güçlerinin ve Kür­distan halkının ar­tık sahipsiz olmadığını gös­ter­miş­tir. 15 A­ğus­­­tos Atılımının yarattığı top­lum­sal düzey, a­­çığa çıkardığı siyasal-askeri so­nuç­lar bilin­mek­te ve mücadele tarihimizde de­ğer­len­di­ril­­miştir. Yarattığı en esaslı sonuç itibariyle be­lirtilmesi gereken temel husus, insanlığa sa­­hip çıkma düzeyidir. Halklar adına özgürlük ve demokratik bir yapılanmanın çıkışıdır.

Bu açıdan başta Botan olmak üzere tüm Kürdistan halkı ve halklar üzerinde büyük bir moral ve umut yaratmıştır. Bu nedenle halk, 15 Ağustos atılımını büyük bir coşkuyla karşıladığı gibi Kürt halkı üzerinde yarattığı etkiyle zulme, vahşete isyan ve özgürlük bi­lincini yeniden ayaklandırmıştır…

Kürdistan da gerillacılık tan, 15 Ağustos Atılı­­mından söz ederken bu atılımla özdeşleşmiş büyük gerilla komutanı Agit yoldaşı dile ge­tirmemek çok eksik kalacaktır. 15 Ağustos A­tılımın komutanı olan Agit yoldaş bu ey­le­min gerçekleşmesi için büyük bir çaba ve e­me­ğin, cesaretin sembolüdür.  İlk eylem­de a­çı­ğa çıkan Agit yoldaşın saldırı ve zafer ru­hu tüm zamanlarda PKK nin yaşam tarzı ha­line ge­lerek mücadelede sonuç alıcı vuruş tar­zı­nın temel kaynağı olmuştur. Agit arkadaş Kür­distan da gerilla taktiklerinin oturma­sın­da inanarak büyük ısrarı olmuştur. Kürdistan coğ­rafyasını bizzat gezip dolaşarak arazi ü­ze­rinde bir hâkimiyet geliştirmiştir. Kürdistan da gerillacılığının gelişmesinde çok ö­nem­li bir çaba ve emeğin sahibidir. PKK ve Kür­distan halkı açısından tarihin en büyük ta­­lihsizliklerinden biri Agit arkadaşın zaman­­sız ve çok erken şahadete ulaşmasıdır. Bu şahadetle yeri doldurulamaz bir komutan kay­­bedilmiştir.

   15 Ağustos Atılımı Kürt kadının gerillalaşmasında ve ordulaşmasında da ciddi bir zemin olarak ele alınmaktadır. 15 Ağustos Atılımının yarattığı toplumsal kalkış­la kadın daha fazla saflara akmıştır. Açığa çı­kan gerilla zemini üzerinden kadın pratikleş­miş, kazandığı güven ve cesaretle sayısız kah­ramanlık, cesaret örnekleriyle kadının topl­um içindeki algısını kırmış. Komutanlaşan ordulaşan bir kadın gerçeği açığa çıkmış­tır. Kadın,  binyılların kendisini mahkûm et­tiği cinsiyetçi egemenlikli toplumsal gerçek­likten de hesap sormaya başlamıştır. 15 Ağustos Ağustos bu anlamda işgalci faşist güçlerden hesap sormak kadar, erkek egemenlikli, cinsiyetçi toplumsal gerçekliğe de bir darbe ve hesap sormadır.

4.stratejik mücadele döneminde Devrimci halk savaşı bizi zafere götürecek bir süreç olacaktır. Ancak gelinen bu aşamada bile 15 Ağustos Atılımı çıkış sürecine benzer bir gerçekliği yaşıyoruz. Devrimci halk savaşına girmede tereddütlü, kaygılı, geriye çeken, geciktiren yaklaşım ve duruşlar, 15 Ağustos Atılımında kendisini gösterdiği gibi günümüz açısından da benzer bir gerçekliği yaşadığımızı belirtmek abartılı olmaz. Tüm bu yaklaşımlara karşı zafer temelinde bir çıkış, sonuç alan, zaferi garantileyen yeni bir 15 Ağustos Atılımının ruhu gerekmektedir. Kuşkusuz bu hareketin tereddütsüz ölümün üzerine giden fedai militan gerçekliği vardır. Ancak A­git­leş­me ve Zilanlaşma fedai ruh kadar, sonuç alıcı, koparıcı, zafere kilitlenen bir tarzdır. Başarı dışında hiçbir şeye olanak tanımayan bir tarzdır. 

Bu gün açısından da mücadele tarzımızı ve yöntemlerimizi değerlendirdiğimizde; 15 A­ğus­­tos Atılımına göre çok imkânlar yaratıldı, büyük bir tecrübe ve birikim toplandı. Daha büyük eylemlerde yapıldı. Ancak 15 Ağustos saldırı, sonuç alma ve zafer ruhuna yetişen eylem tarzlarımız zayıf. Süreç 15 Ağustos tarzında bir çıkış yapmayı emrediyor. Bu da Agitleşen, Zilanlaşan bir gerilla ve komuta zafer kişiliğini gerektiriyor.

Önderlik ve halkımızın özgürlüğü, şehitler gerçeği, bu mücadelede fedakârlık ve büyük bedeller veren yurtsever halkımız bize başarı ve zaferi emrediyor. Zafer dışında farklı bir seçenek bizim açımızdan kabul edilmiyor.                                                                                                                                                                        

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk