Dilan NURHAK
15 Ağustos Ulusal Diriliş Bayramımızın başta Önder APO olmak üzere halkımıza ve tüm yoldaşlara kutlu olmasını diliyorum. Bu kahramanlık atılımının büyük komutanı Agit yoldaşın şahsında tüm direniş şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
15 Ağustos Atılımının Önder APO çizgisinde ve PKK öncülüğünde gelişen, güçlenen, büyüyen, Kürt ulusal bilincini, ruhunu, örgütlülüğünü ve birliğini yaratan bir direniş hareketi olmaktadır. 15 Ağustos Atılımı, tepeden tırnağa ve her düzeyde eşi görülmemiş sistemli bir soykırım politikası faşist Türk devletine karşı bir başkaldırıdır.
15 Ağustos, bir yaşam arayışı, özgürlük, eşitlik ve demokrasi ilkelerine ve temel insanlık değerlerine tutkuyla bağlılık durumunun yaşamsallaşma mücadelesidir. Büyük çaba ve emekle, kahramanca direnişle, büyük bir cesaret ve fedakârlık tutumu ve duruşuyla yaratılan, geçekleştirilen bir olaydır.
15 Ağustos Atılımı, PKK’yi, pratikleştiren, bir bedene kavuşturan, dolayısıyla Kürt tarihinde yeni bir milat yaratmayı sağlayan, inkâr ve imha sistemi altında yok oluşa giden ulusal tarihi durdurarak, özgürlük, eşitlik ve demokrasi çizgisinde tercih eden halkın isyanının ilk adımıdır.
15 Ağustos eyleminin öncü komutanı Agit yoldaş, eylemin başarısının belirleyicisidir. Agit yoldaş, eylemin planlamasından pratiğine kadar, tarz, taktik, tempo ve yaratıcılık yönlerindeki gerilla inceliğiyle eylemi yürütmüş ve başarıya damgasını vurmuştur. Agit yoldaşın tarzı gerilla mücadelemizin tüm akışında öncü ve örnek olmuştur. Eylem anlayışı ve gerilla tarzındaki incelik, disiplin ve yaratıcılık kadar, yaşam duruşu, fedakarlık, yoldaşlık anlayışı, halk değerlerine bağlılığıyla özgür kişiliği şahsında somutlaştırmıştır.
Kürdistan gibi bir coğrafyası paramparça edilmiş, üzerindeki toplum teslimiyet ve ihanet anlamında en ağır baskılara maruz kalmış, yok sayılan ve yok edilmek istenen bir tarihsel süreç içerisine alınmış, dolayısıyla çok katı bir ulusal inkârcılık en ağır ve çok yönlü katliam ve imha yöntemleriyle uygulanmaya çalışılmıştır. Bunu yapan sadece bir devlet, bir baskıcı sömürgeci güç değil bir dünya sistemidir. Kapitalist devletçi sistemin dünya hegemonyası Kürdistan’ın bölünmesi, Kürt toplumunun yok sayılarak imha edilmesi üzerine kurulmuştur. Bu gerçeklik sadece Kürdistan’da yaşanıyor, Kürt toplumunda yaşanıyor, bu yöntemler Kürdistan toplumu üzerinde uygulanıyor.
Böyle bir uygulamanın, bu kadar vahşi, insanlık dışı ve despotik bir uygulamanın, her türlü yok etme, imha ve katliam yöntemlerini hiçbir ölçü ve kurala bağlı kalmaksızın pratikleştiren böyle bir uygulamanın elbette Kürt toplumu ve insanında yarattığı ciddi sonuçlar ve etkileşimler vardır. Bunlar umutsuzluk, inançsızlık, karamsarlık, güvensizlik, örgütsüzlük, bölünme, parçalanma işbirlikçilik, teslimiyet ve ihanete kadar giden bir durumu ifade ediyor. Bir de Önder APO’nun şahsında kendine ihanet ettirilmemiş tek bir Kürt insanının bile kalmadığı bir ortamda, tarihi 15 Ağustos Atılımı bütün bu baskı, saldırı ve gericiliğe karşı insan olarak var olmanın, kendi kimliğiyle özgürce yaşamanın, adil ve demokratik bir yaşam kurmanın arayışını, iradesini, bilincini, inancını, iddiasını ve eylemini temsil edilmektedir.
15 Ağustos Atılımı dayandığı miras Kürt isyanlarıydı ki, o isyanların da ömrü çok kısa sürdü. Onun içinde bu direnişin ortaya çıkması da kapsamlı bir tarihsel miras yoktu. Bu atılım kısmen halkların, emekçi güçlerin, kadınların ve gençlerin direniş mirasına dayandı. Dolayısıyla her şeyi kendisi yarattı. Öyle güçlü bir miras üzerinde değil, büyük yaratma iddiasına dayalı olarak bu atılım ortaya çıkıp gelişme gösterdi.
15 Ağustos atılımı insan bilinciyle oldu, insanın büyük yürek ve beyin gücüyle, inançla, iradeyle ve iddiayla oldu. 15 Ağustos Atılımı insan bilincinin, iradenin, inancın atılımıdır. 15 Ağustos Atılımı özgürlük, eşitlik ve demokrasi gibi, onurlu ve özgür yaşamanın atılımıdır. 15 Ağustos Atılımı büyük iddianın, iradenin, bu temelde oluşmuş cesaret ve fedakârlığın atılımıdır. 15 Ağustos Atılımı, PKK ile oluşan ve büyük zindan direnişiyle pekişen fedai çizgisinin Kürdistan dağlarına taşınması, Kürt toplumuna ulaştırılması, örgütlendirilip ete kemiğe kavuşturulmasıdır. Bu atılım yiğitlik, kahramanlık, fedai ve büyük direnişin atılımıdır. Bu özelliklerin en büyük temsilini yapan da büyük komutan Agit yoldaştır. Agit arkadaş, 15 Ağustos ruhudur yani büyük cesaret, büyük fedakarlıktır. Büyük bilinç ve örgütlülüktür, sağlam ve sarsılmaz irade, savaşmak ve kazanma azmidir
Böyle bir anlama ve tanımlama temelinde 15 Ağustos Atılımının Kürt halkına ve PKK’ye kazandırdıkları ve taşıdığı önem ve anlamını belirtmek gerekirse; Birey ve toplum olarak özgür, iradeli ve demokratik Kürt duruşu 15 Ağustos Atılımıyla yaratılmıştır. 15 Ağustos Atılımı Eruh ve Şemdinli eylemleriyle bir ulusal direnişin başlangıcıdır. Ulusal ruh, bilinç ve birliğin oluşturulması adımının atılmasıdır. Bu, demokrasi ve özgürlük hareketinin bir atılımıdır. Demokratik ulus birliğin, yaşamın ve örgütlülüğün ortaya çıkartılmasını ifade ediyor. 15 Ağustos Atılımını PKK öncülüğünde ve gerilla temelinde bir ulusal direniş hareketini yaratan bir hareket oluyor. Bütün Kürt insanının ve Kürt toplumunun ulusal dirilişini, direnişini, ruhunu, bilincini ve örgütlülüğünü yaratma hareketi oluyor. Bütün Kürdistan açısından parçalanma, sömürgeleşme ve yok olma tarihini durdurarak, bilinçlenme, örgütlenme, direnme, birleşme ve özgürleşme, özgür demokratik yaşamı geliştirme tarihinin başlamasını ifade ediyor.
Kürdistan’da yaratılan her türlü özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi ve adil gelişmenin önünü açan 15 Ağustos Atılımıdır. 15 Ağustos Atılım ruhuyla, örgütlülüğüyle, bilinciyle, gerçeğiyle her türlü gericiliğe darbe vurulmuştur. Her türlü özgürlükçü, demokratik değer, bilinç, ruh, irade ve iddia 15 Ağustos direnişi temelinde elde edilmiş, kazanılmış, örgütlendirilip günümüze kadar taşınmıştır. Bu bakımdan 15 Ağustos Atılımı her türlü gericiliğe, inkârcılığa ve teslimiyete vurulan bir darbe oluyor. Kürdistan’ı bölüp parçalayan, inkâr ve imha sürecine alan sisteme karşı sıkılan bir kurşun, vurulan bir darbe olduğu gibi, Kürt geriliğine ve gericiliğine, her türlü ihanet ve teslimiyete karşı da sıkılmış bir kurşun oluyor. Yeni özgür insanın ve toplumun her türlü geriliğe ve gericiliğe karşı fedai çizgisindeki direniş temelinde yaratılmasını ifade ediyor. Bunun için 15 Ağustos Atılımı Kürtler için Ulusal Diriliş Bayramıdır.
15 Ağustos Atılımı mücadelesi inkâr ve imhaya dur dedi; ona karşı özgürlük ve demokrasi tarihini başlattı. Ulusal bilinci, ruhu, iradeyi, birliği ve örgütlülüğü oluşturdu, ulusal demokratik çizgiyi geliştirdi, büyük bir Önderlik gerçekleşmesini ortaya çıkardı. Bu Önderlik çizgisi temelinde Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesine her koşulda büyük cesaret ve fedakârlığa dayanan çizgisiyle öncülük edip yürütecek partileşmeyi yarattı. Halkın büyük bilinçlenmesini, örgütlenmesini, coşkusunu, heyecanını ve serhıldanını yarattı. Kürt ulusal demokratik birliğini çok değişik düzeyde Kürt demokratik örgütlenmeleri ve kurumlaşmalarıyla sağlamayı ortaya çıkardı. Kürt halkı, eylemini ve örgütlenmesini KCK sistemi içerisinde demokratik komünalizmi örgütleyip geliştirerek, bir toplumsal kuruluş, var oluş, Kürt toplumunun geleceğini güvence altına alan bir kurumlaşma haline getirmeye çalıştı
PKK Hareketi, 15 Ağustos 1984 Hamlesiyle halkı da kapsamına alarak genişledi. Halkın öz savunma savaşına dönüşen PKK Hareketi hegemonik güçlerin, planlı saldırılarına maruz kaldı. Kürdistan’da kendi kaderi üzerinde söz sahibi olacak Kürtlerin örgütlü gücünden çekinen tüm güçler ortak hareket ederek saldırıda yerlerini aldılar. Buna rağmen bu direnme savaşları dayatılan inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına büyük darbe vurdu. Ve böylece halkın kimliğine sahip çıkma ve özgür yaşama arzusunda ısrar etme tavrını daha da kesinleştirdi. Ulus-devletlerin Kürt halkı üzerindeki eski tasfiyeci planların etkisi eskisine oranla kırılmış artık Kürtlerin varlığını kabul etmek zorunda kalmışlardır. Kısacası kimlik kabulü ve özerk yaşama saygı aşamasına gelinmiştir. Bu kazanımlar 15 Ağustos Atılımının yarattığı kazanımlardır. Bu durum öz savunma savaşı açısından yeni bir durumdur. Hareketimiz yeni bir aşamaya geçerek kendisini KCK aracılığıyla değerlendirmeye çalışmıştır.
Özgür kadın hareketi olarak bu süreci, 15 Ağustos diriliş ve direniş geleneğini sürdüren Beritan, Zilan, Sema, Nuda, Şilan yoldaşlar şahsında binlere varan kadın yoldaşların anılarına bağlı kalmanın ve özgür yaşama dair hayallerini gerçekleştirmenin günleri olarak ele almak önemli olmaktadır. Yine Kürt kadınları olarak bu atılım gerçeğini iyi anlamalı, doğru değerlendirip sahip çıkmalıyız. Çünkü kadın özgürlük hareketi Önderlik çizgisinde, PKK ile 15 Ağustos Atılımının yarattığı büyük değerler üzerinde gerçekleşti. Kadın özgürlük mücadelesiyle gerilla direnişi Kürt halkının her türlü inkâr, imha ve teslimiyeti kırarak özgür, eşit ve demokratik yaşam yolunu açmıştır. Bu bakımdan toplumsal özgürlüğün kalıcı, adil ve eşit gerçekleşmesini sağlamak ve kadın özgürlüğünü güvenceye alabilmek için, 15 Ağustos Atılımı gerçeğini, yarattığı büyük değerleri sahiplenmek gerekmektedir.
Kadın Özgürlük Hareketinin geldiği aşamanın 15 Ağustos direniş geleneğinin bir sonucu olduğunun bilincindeyiz. Bunun gereklerini yerine getirme ve bu ruhla mücadelemizi sürdürmek ve yükseltmek kararlılığındayız.
31. yılında 15 Ağustos diriliş bayramımızın özgürlüğe, onurlu barışa ve halkların kardeşliğine inanan herkese, Mezopotamya halklarına ve özgürlükte karar kılmış tüm kadınlara bir kez daha kutlu olmasını dilerken, Önder Apo’nun özgürlüğü için kadınlar olarak 15 Ağustos Atılım ruhuyla özgürlük mücadelesini yükseltelim.