• KURDÎ
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri
    • Resim Galerisi
    • Video
No Result
View All Result
Pajk - Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi
No Result
View All Result

14 Temmuz Direnişi Fedailik Ve Kahramanlık Geleneğidir

28 July 2024
in Gerillanın Kaleminden
A A
14 Temmuz Direnişi Fedailik Ve Kahramanlık Geleneğidir
Share on FacebookShare on Twitter

Nice tarihi anlar, yüce kişilikler ve hakikatler vardır. Tarihte benzerlerine sadece en kutsallarda rastladığımız tarihi kişiler… İşkence tezgahlarında en görülmedik akıl dışı yöntemlerle teslim alınmak istenir. Yok sayılır. Diyarbakır zindanında insanlık adına olan ne varsa yerle yeksan edilmiş, her şey birer işkence aracına dönüştürülmüştür. Zaman kavramı yoktur. İnsanlık onuru ve Kürtlüğe dair her şey ama her şey inkar edilip yasaklara boğulmuştur. Bir an olsun kendini çıplak bir vaziyette sadece zifiri karanlık içinde hayal et. Vereceğin yanıt, alacağın tutum ne olurdu? Üstelik en küçük bir deneyimin yok. Sonunda üstün gelecek duygu ne olurdu? Korku, öfke, belki de çaresizlik. Zira karanlığın kendisi dahi bir bilinmezliktir. İşte bu koşullarda çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın teslimiyet ve ihanete karşı yaktığı ateş tüm karanlıkları aydınlatmış, Kürt halkının makus tarihini değiştirmiştir. Bu fedailik ve kahramanlık ruhunu anlamak için öncü militanların yaşamlarını, eylemlerini hangi koşullarda nasıl geliştirdiklerini bilince çıkarmak tarihi bir sorumluluktur. 14 Temmuz büyük ölüm orucu direnişinin nasıl başladığını anlamak için bilmek gerekir Xeyri’yi, Kemal’i, Akif’i, Ali’yi… 14 Temmuz’a nasıl gelindiğini ve nasıl bir miras bıraktığını sadece yaşananlardan anlayabilir mi insan? Erdemliliği, PKK militanlığını, halkına adanmışlığı büyük bilince çıkarmak için Kemal’e ermişleri tanımak gerekir.

Neler yaşanıldığını bir bütünen bilemesek de tanıklıkların doğru anlatımlarına dayanarak Kemal Pir gerçeğinin anlatılması gerektiğine inanıyoruz.

İlk olarak 1981 de koşulların düzeltilmesi, işkencelerin durması ve savunma hakkı ve insani hakların alınması için açlık grevi kararına gidiliyor. Bu eylem Kemal Pir arkadaş öncülüğünde başlıyor. Tüm hücrelere açlık grevi haberi “Kemal abi açlık grevine başlamış” diye yemek dağıtımı esnasında yayılıyor. Koridorda ve mahkeme gidişlerinde diğer hücrelerden birisi görülünce yine bu şekilde haber yayılıyor. Çok kısa sürede tüm koğuşlardan açlık grevine katılım sayısı artıyor. Kemal Pir arkadaşın isminin dahi geçtiği her an eylem anı oluyor. Kendisi coşku seli gibi akan ve bulunduğu her yere, adının geçtiği her ortama moral katan öncü bir kişiliktir. Açlık grevine Kemal ‘abi’ girdi diye açlık grevi eylemcilerinin sayısı durmadan artıyordu. Bundan büyük kaygılanan cezaevi idaresi önünün alınamayacağını fark edince özel savaş yürütülmeye başlıyor. Bunlar da sonuç vermeyince idare taleplerinin karşılanacağını belirtiyor. Bu temelde eylem sonlandırılıyor fakat burada düşman kirli yüzünü yine göstermiş ve kendi verdiği sözü tutmayıp koşulları daha da ağırlaştırıyor. Her geçen gün işkence ve baskı daha da arttırılıyor. Bu süreçte Kemal Pir, Mazlum ve Ferhat arkadaşların eylemlerinden sonra “ilk biz ölmeliydik” diyor. Xeyri arkadaş “ Mazlum çok doğru bir karar aldı, biz geciktik” diyor ve derin düşüncelere dalıyorlar. Bunun üzerine arkadaşların ölüm orucu kararı gelişiyor.

Mahkemeye gitmeden önce Xeyri arkadaş Kemal arkadaşa “ölüm orucu kararımızı mahkemede açıklayalım, burada yaşananları kamuoyuna duyurmalıyız. Savunma hakkı tanınmıyor, söz hakkını kesin alıp kararımızı açıklamalıyız, bunu sen yap” diyor. Kemal Pir arkadaş bir önceki açlık grevinde söz veren ama tutmayan faşist zihniyetin bu tutumunu içte kabul etmemiştir ve buna karşı “ben bir kez kaybettim, yenilen bir komutan savaşta öncülük yapmamalı, bu görev sana düşer, bunu sen açıkla ve ilk katılan ben olacağım” der. Ondan kaynaklı bir tutum olmamasına rağmen geliştirdiği bu tavır Kemal Pir yoldaşın, benlik duygusundan arınmış derin bilincini, güçlü PKK militan duruşunu ifade etmektedir. 14 Temmuz günü mahkemede bu kararı Xeyri arkadaş açıklıyor ve hemen Kemal Pir arkadaş “ben de ölüm orucuna katılıyorum” deyip mahkemede tavrını koyuyor, her zaman onu bir adım geride izleyen kızıl yıldız Ali Çiçek de ölüm orucuna katıldığını açıklıyor.

Cezaevine götürüldüklerinde karanlık hücrelere alınırlar. Cezaevine ilk girildiğinde Xeyri arkadaş “başardık, 6 kişiyle başardık” diye zaferin verdiği heyecanla sesleniyor. Cezaevine ölüm orucu kararı alındığı yayılmıştır. Hücreye girince arkadaşlar nasıl olduğunu sorduğunda Kemal arkadaş gelişmeleri anlatır ve sohbet içinde “özgürlük ne güzel bir şey” der. İşte Kemal Pir’e bunu söyleten ilk söze bağlılık, orada Önderliği doğru anlayan, uygulayan Apocu duruştur. Bu PKK’nin, yani Kemal Pir’in ruhudur. İlk ölüm orucu günü hücresinde beton yükseltide uyur, uyandığında arkdaşlara çok güzel bir uyku çektiğini söylüyor. Öyle bir yerdir ki insan orada ne rahat oturabilir ne de rahat uyuyabilir. Kısa bir süre sonra insana çivi saplanır gibi olur. Çok büyük rahatsızlık vermesine rağmen kendini böyle hissetmesi tarihi sorumluluğunu yerine getirmenin verdiği özgürlük duygusudur. Kemal Pir eylemin her anında bir moral merkezidir. Öncü olan insan, mekan ne olursa olsun öncülük rolünü oynamasına devam eder. İşte Kemal Pir öncü bir kişlikti. Bunu Diyarbakır zindanının en zor koşullarında büyük bir bilinçle devam ettirmesini bilir. Yoldaşlığa bağlılığı, duyarlılığı ve inancını anlamak gerekir Kemal’in. Anlatılması bile zor olan o Diyarbakır zindanı koşullarında karamsarlık, inançsızlık hakim kılınmak isteniyor. Bunun karşısında Kemal Pir yoldaş’ın faşist TC generaline “Biz bu devlete bir kazık çaktık, çıkarın çıkarabiliyorsanız” ve “zamanı geldiğinde ordumuzla da karşılaşacaksınız” söylemi çok güçlü tarihi bir öngörüye, sarsılmaz bir bilinç ve inanca sahip olduğunu göstermektedir. Ölüm orucunun ilerlediği günlerde tüm organlar fonksiyonunu yitirdiği aşamada istem dışı tepkiler, korkunç acılar başlar ancak buna rağmen direnişin her anında durmadan büyük bir moralle devam etmesi irade gücünden başka ne olabilir. Çıplak iradenin zaferidir. Direnişe katılımların artığı günlerde “dün altı, bugün on, yarın milyonlar olacağız” der. Bu direniş geleneği bu ruhla tarihe işlenmiştir.

Büyük 14 Temmuz direnişinin yüce öncüleri M.Xeyri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek yoldaşlar önderliğinde bugün halen izinde olduğumuz fedailik ve kahramanlık geleneği yaratılmıştır. Bir halkın varlık ve yokluk savaşını büyük ölüm orucu direnişini bedenlerini siper edip dirhem dirhem eriterek veren 14 Temmuz şehitlerimizi bugün de yaşamsallaştırarak bize bıraktıkları mirasa sahip çıkarak devrettiklerini yaşam ve mücadelemizde kesin başarıya götürerek anmalıyız ve diyoruz ki, YAŞAMI UĞRUNA ÖLECEK KADAR SEVİYORUZ diyen Kemal Pir’lerin yoldaşı olmak 14 Temmuz ruhunu anlamak Apocu tarzda güne yanıt olmaktır.

Avent Bişeng

ShareTweetPin
  • Anasayfa
  • Önder APO
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
  • Araştırma-İnceleme
  • Galeri

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Önder APO
    • Önderlik Perspektifleri
  • ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİ
  • AÇIKLAMALAR
  • DEĞERLENDİRME
  • GERİLLA
    • Gerilla Anıları
    • Gerillanın Kaleminden
    • Amargi
    • zeynep kinaci
  • Araştırma
  • Galeri
    • Video
  • Kurdi

©2020 PAJK Hemû mafên wê parastîne - Ji aliyê Pajk