Tecrit, izolasyon ve işgal saldırıları altında geçen 24 yıllık komplonun uluslararası ayağı Önder APO tarafından deşifre edilmiştir. Deşifre edilen bu komplocu güçler Önder APO’dan ve yarattığı mücadeleden intikam alma, dağıtma, tasfiye etme çökertme hedefiyle İmralı işkence sistemini kurumsallaştırmıştır. Özellikle toplumun yarısından fazlasını temsil eden kadın gücünün ve iradesinin canlandırılması ve mücadeleye kanalize edilmesiyle birlikte etkinliği artan hareketimizin durdurulması ve önünün alınması amacıyla topyekûn bir saldırı konsepti başlatılmıştır. Bunun bilincinde olan kadın özgürlük hareketimiz başta Önder APO’nun fiziki özgürlüğü başta olmak üzere kadınların özgürlüğü için mücadelesini toplumun her alanına yaymıştır. Zira Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi de günden güne büyümeye devam etmiştir. Kadınlar özgürlük hareketine, özgürlük dağlarına geldikçe özgürlük düşüncesi büyümüş, toplumsallaşmış ve Kürt sosyolojisinde önemli değişimlerin gelişmesini sağlamıştır. Kadınla birlikte Kürt siyasal, askeri ve toplumsal mücadelesi de gelişmiştir. Dolayısıyla Önder APO’nun geliştirdiği fikir, felsefe, ideoloji ve paradigma artık evrenselleşmeye başlamıştır. Bir fikir topluma ulaşmaya başladığı andan itibaren ölümsüzleşmeye başlar. Düşünce, fikir dediğimiz soyut şeyler aslında zamanla benimsendikçe somutluk kazanır. Yaşamsallaşma başlar. Dolayısıyla Önder APO’nun fikirleri yenilmez olmuştur. Yenilmezliğin en temel kanıtı yeni yaratılan özgür Kürt Kadınıdır. PKK’nin kalbince boy veren kadın mücadelesi özgürlük mücadelesine dönüşmüş ve PKK’nin gerçek kimliğine kavuşmasını sağlamıştır.
Özgürlük gerillası ve 30. Ordulaşma yılında erkek egemen zihniyete ve ordularına karşı savaşan, zafere kilitlenen YJA-Star’ın kahraman direnişçileridir. Kürdistan’ın dört bir yanında her türlü işgalci, sömürgeci, soykırımcı erkek devlet rejimine karşı mücadele etmiştir. Kürdistan dağları başta olmak üzere Rojava devrim mücadelesinde en ön cephelerde göğsünü yüzyılın en vahşi gücü olan DAİŞ’e ve AKP-MHP çetelerine karşı siper eden YPJ güçleri Kürt kadın hareketinden doğmuştur. Şengal dağında Ezidi Kürt toplumsallığına saldıran, vahşi savaş yöntemleriyle silahsız, savunmasız kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve toplumun her ferdine karşı tam bir soykırım saldırısı başlatan DAİŞ çeteleri, KDP’nin yol vermesi ve AKP-MHP çete ittifakının desteğine rağmen özgürlük gerillası meşru savunma stratejisi temelinde Şengal’i korumuştur. Ezidi kadınların köleliğe karşı geliştirdiği özgür kadın birlikleri YJA-Stardan alınan ilham temelinde büyük bir başarı muhteşem bir örgütlülükle geliştirilmiştir. Aslında özgürleşmiş her kadın yenilmezdir. Kölelik zincirlerini kıran, harekete geçen, ayağa kalkan her kadın Önder APO’nun eseridir. Bu anlamda Kürdistan Kadın Özgürlük mücadelesinde yaratılan değerler paha biçilmezdir. Özelde de yaratılan kadın değerlerinin tarihi bir anlamı vardır. Bu değerleri tarihselleştiren, bu tarihi toplumsallaştıran kilit, öncü kadın devrimciler vardır. Önder APO’nun eğittiği, Önder APO’nun eserleri olan bu devrimci kadınlar Kurdistan’ın her yanını karış karış gezmiş, her kaynağından su içmiş bereket vermiş, her patikasında özgürlük umudunu beslemiş, yeşertmiştir. Kürt kadın aydınlanmasında rol oynayan, tarihi süreçlerde tarihi kararlar alarak Kürdistan topraklarında canlarını feda eden başta özgürlük tanrıçamız Zilan-Zeynep Kınacı, Sema Yüce, Gulan-Filiz Yerlikaya, Berivan Zilan, Raperin Amed, Leyla Van yoldaşları anmak gerekir.
Haziran ayı kadın devrim şehitleri ayı olmaktadır. Özellikle 17 Haziran ve 30 Haziran arası süreci ifade eden bu tarihi zaman aralığında kadın özgürlük hareketimizin öncü komutanlarının şehadetleriyle tarihsel bir anlam taşımaktadır. 1 Haziran devrimci hamlemizin karşılanmasıyla başlayan ay baştan sona Kürdistan Özgürlük Hareketi şehitleri ve özelde de kadın şehitlerin zamanını işaret etmektedir.
Tepeden tırnağa direniş kesilmiş, devrimci mücadelenin en yılmaz savaşçılarının şehadete ulaştığı haziran ayı bu anlamda direnişin, mücadelenin, zaferin zamanını da işaret etmektedir. Ne kadar büyük değerler yarattığımızı ve ne kadar muhteşem kişiliklerin özgürlük mücadelemizde bedel verdiğini hatırlamamız açısından önemlidir.
Bir düşünce toplumsallaşmış ve değere dönüşmüşse yenilmesi zordur. Önder APO’nun farkı ve Önder APO’nun yarattığı özgürlük mücadelesinin diğer devrimci hareketlerden ayıran temel faktör budur. Paradigmamız soyut, karşılığı olmayan, sadece bir hayal değildir. An’da yaratılma, mücadele içerisinde var olma, emek vererek inşa etme esastır. Tıpkı sîmûrg kuşu gibi kendini yaratım yolda başlar. Yol yoldaş olur, ocak olur, amaç olur. Önemli olan yoldan sapmamak yolu şaşırmamak ve pes etmemektir. Yolun anlamı bilinmez, anlaşılmaz ve kavranmazsa yolda yorulan, bıkan, öfkesine yenik düşen, geride kalana özlem duyan çok olur. Ama özgürlük mücadelemiz kutsal dağ yürüyüşümüz binlerce, on binlerce kadına amaç olmuştur. Özgürlük umudu Kaf dağlarının ardında değildir, Kaf dağlarına ulaşmaya çalışma, sabretme, emek verme ve iradeli olma kalbini de beynini de bedenini de yeniden yaratmaktadır. Umut dediğin nedir ki? Umut kalbinin dayanmasını, yüreğinin kaldırmasını beyninin sana yürüme gücü vermesini sağlamaktadır. Düşman en zalim yöntemlerle saldırmaktadır. 21.yy. erkek aklına dayalı teknik ve teknolojisiyle yola, sana saldırmaktadır. Saldırılar gittikçe artabilir, düşman vahşileşebilir ama bunun karşısında binlerce yıldır direnen, soy damarı anatanrıça zamanına kadar giden ve canlılığını hiçbir zaman yitirmeyen tarihsel toplumsal hakikate dayanmaktadır. Asla yenilmemiş, asla geri adım atmamış belki bazen zayıflamış, darbe almış ama ayakta kalmasını bilmiş, ayakta kalmak için çeşitli yöntemler denemiş, tecrübeler almış, yaşamda ve savaşta pişmiş bir toplumsal gerçeklik vardır. Bu toplumsal hakikate ve ana soylu fikre dayalı güç şimdi Kürdistan kadın özgürlük mücadelesine can suyu vermektedir. Bu nedenle hedeflenen Saralar, Leylalar, Berivanlar yaşamaktadır. Bizimle, bizim mücadelemizle ölümsüzleşmektedir. Bedensel varlığımıza yüklenen bilinçsel güç budur. Şehadetler, şehit düşen yoldaşların anıları, özlemleri bizi güçlü kılmakta, bilinç yüklemekte.
Leyla Agiri, Berivan Zilan, Raperin Amed yoldaşlar şahsında tüm kadın devrim şehitlerimizi andığımız bu zaman diliminde yarattıkları özgürlük değerlerini korumanın ve geliştirmenin verdiği güçle direndiğimizi belirtmek gerekir. Leyla, Berivan ve Raperin yoldaşlar Sema yüce, Zeynep Kınacı yoldaşların izinde mücadele saflarında yer almıştır. Leyla yoldaşımız tıpkı Sema Yüce yoldaşımız gibi Serhat’ın semalarına yücelik katmıştır. Büyüdüğü toprakların yiğit Kürt kadın direnişine damga vurmuş, Önder APO’nun eğitimini almış, severek, isteyerek büyük bir aşkla özgürlük dağlarına gelmiş, karış karış Kürdistan topraklarını gezerek hissetmiş özlü, samimi, tutkulu ve bilinçli bir savaşçılığı temsil etmiştir. Savaş alanlarında, inşa sahasında, kadın örgütlülüğünde ve gerici erkek dayatmalarına karşı mücadele etmesini bilmiştir. Tıpkı gülüşü gibi güçlü bir kadın olmayı başarmış, kadın sevgisini hissederek etrafına yaymış son anına kadar da kadın mücadelesinin gelişimi ve inşası için mücadele etmiştir. Leyla yoldaş bir toplumsal inşa tanrıçasıydı. Kadın konfederal örgütlülüğünün gelişimi için öncülük yapmıştır. Binlerce kadının eğitilmesi, örgütlenmesi ve bilinçlenmesi için yıllarca emek vermiştir. Ve bu emeğinin karşılığını kadının özgürlük duruşu ve özgürlük sevgisiyle almıştır. İnşayı sevdirmiş, demokratik inşa kadrosu ve öncüsü olarak kadın özgürlük tarihine adını yazdırmıştır. Şehit düştüğü 23 Haziran 2020 tarihine kadar da görevinin başında olmuştur.
Berivan arkadaş da tıpkı Leyla arkadaş gibi Serhat’ın yiğit, kahraman kadınlarındandı. Annesinin dengbêjlikle dile getirdiği Zilan katliamının acısıyla büyümüş ve bir gün mutlaka intikam alma amacıyla hazırlanmıştır. Henüz çok genç bir yaşta özgürlük hareketini tanımış ve mücadeleye katılmıştır. Bakur’da, Başur’da, Rojava’da erkek egemen ordulara ve işgalcilere karşı savaşmıştır. Nerede bir işgalci, soykırımcı, sömürgeci bir güç varsa karşısına dikilmiş, cesaret timsali olmuş, yılmaz bir kadın komutan duruşunu sergilemiştir. Önder APO eğitiminden geçmiş, Önder APO’nun çizgisinde ısrar etmiştir. Rojava’da Efrin işgal sürecinde halkın direnişe seferber edilmesinde rol oynamış, halkın topraklarını savunması için adeta bir kalkan olmuştur. Efrin’in direnişi Berivan Zilan yoldaşın mücadelesinden ve duruşundan bağımsız değerlendirilemez. TC-DAİŞ ortaklığıyla başlatılan işgal operasyonlarına karşı devrim alanlarının savunulması için canını siper etmiştir. Akabinde kadın savaşçıların eğitiminde, bilinçlenmesinde görev almıştır. PAJK eğitim çalışmalarının yürütülmesinde, parti militanlarının sürece doğru katılmasında büyük emekler vermiştir. Sıcak savaş bölgelerinin yanı sıra halk çalışmaları sürecinde şehit düşen erkek kardeşinin mücadele sürecini yazmıştır. Zilanlı Ciwan ismini verdiği kitabında Zilan katliamını ve TC devletinin Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşın gerçeklerini gün yüzüne çıkarmıştır. Kalemiyle, yüreğiyle, iradesiyle otuz yılı aşkın bir süre mücadele etmiştir. Şehit düştüğü 17 Haziran 2022 tarihine kadar da görevinin başında olmuştur.
Raperin Amed yoldaş ise Amedîn Kürdistan tarihindeki direnişçi yanını almıştır. 1977 de ailesinin Ankara’ya yerleşmesiyle birlikte büyük bir özlem, ayrılık ve eksiklik yaşayan Raperin arkadaş ailesinin tüm dayatmalarına karşı gelerek Amed’e geri dönmüştür. Resmi devlet ideolojisini ve pozitivist eğitimini ret etmiş, okulunu yarıda bırakmış ve 1992 yılında Amed eyaletinden katılmıştır. Yoldaşlarına, kadın-erkek herkese karşı saygıyla yaklaşması, sevmesi, ilke ve ölçülerde kararlı olması, yaşamda örnek bir arkadaş olması herkesin ilgisini çekmiştir. Zamanla öncüleşen, belirginleşen özgürlükçü duruşu hem savaşta hem de yaşamda belirginlik kazanmıştır. Amed eyaletinin savaşçısı olan Raperin arkadaş 1996 yılında Önderlik sahasına gidinceye kadar bu temelde katılmıştır. Önderlik eğitimi aldıktan sonra tekrar yönünü özgürlük dağlarına vermiş ve tüm gücüyle Önderlik çizgisinde mücadele etmeye devam etmiştir. Partinin görevlendirmesiyle gittiği Avrupa sahasında canla başla çalışmasına ve sonuç almasına rağmen ülke sevgisi ve dağ özlemi ağır basmış kendi öneri ve dayatmasıyla çok sevdiği dağlara geri dönmüştür. Dağ dağ savaşmış, şehir şehir örgütleme yapmıştır. Başurê Kürdistan başta olmak üzere, Maxmur, Şengal, Rojava gibi mücadele sahalarının tümünde inşa faaliyetlerinde yerini almıştır. Kongra-gel’in örgütlenmesinde, sistem kazanmasında ve halk meclislerinin örgütlenmesinde temel perspektif gücü olmuştur. Gittiği her yerde halkla ilişkileri, eğitici yanı, kazandıran üslubu ve çalışma tarzı çalışmaların kısa bir sürede ivme kazanmasını sağlamıştır. Her kadına, gence, yaşlıya dokunmuş, her gittiği yerde iz bırakmıştır. Dürüstlüğü, ilkeli ve ölçülü duruşu PKK-PAJK militan karakterinin gerçek bir temsilcisi olmasını sağlamıştır. Yaşamından, duruşundan ve amacından asla taviz vermemiştir. Yaşam duruşu ve ilkeli yaklaşımıyla herkesin sevgisini kazanmıştır. 17 Haziran 2022 tarihinde şehit düşünceye kadar görevinin başındaydı.
Önder APO “kadının tam özgürleşmiş hali tanrısallıktır” belirlemesinde bulunmaktadır. Leyla, Berivan ve Raperin arkadaşlar şahsında canlanan bu tanrısallık özünü Zilanların, Semaların, Gulanların ve Delallerin mücadelesinden almaktadır. Unutmadık, çünkü mücadele büyüdükçü unutma olgusu da ortadan kaybolur. Biz mücadele ettikçe onları yaşatacağız, anılarını sahipleneceğiz ve layık oldukları değeri vermiş olacağız.
Şimal Ülkem Güneş