Fedai Gerilla Çizgisini Toplumsallaştıralım, Önderliğin Özgürlüğünü Kazanalım

0Shares

Rêber APO öncülüğünde yarım asra varan özgürlük mücadelemiz zafere doğru ilerlemektedir. Saralar, Zilanlar, Beritanlar çizgisinin yenilmezliği ve direnişçiliğiyle Önderlik öncülüğünde, engel tanımayan, ordulaşan, partileşen ve başarıyı garantileyen özgür kadın irademiz hakim hale gelmiştir.

Sara yoldaş ve Rojbin, Ronahi yoldaşların Paris’te alçakça bir MİT saldırısı ile şehit düşmesinin üzerinden 9 yıl geçti. Sara yoldaşın özgürlük mücadelesi ve tutkusu, ısrar ve inadı hepimize ilham kaynağı olmakta ve bu çizgide mücadelemizi geliştirmekteyiz. Bu haince ve alçakça saldırının halen aydınlatılmaması olayında Fransa’nın da parmağı olduğunu göstermektedir. Asla peşini bırakmayacağımız ve hesabını soracağımız Paris katliamı hafızamızı, mücadele çizgimizi belirleyecektir. Partimiz PKK’nin kurucularından ve öncülerinden olan Sara yoldaşın tüm ömrünü adadığı bu kavgayı zafere taşımak temel görevimizdir. Kadın özgürlük partisi olarak Sara yoldaşın yoldaşları olmaktan duyduğumuz onur bizleri her zamankinden güçlü kılmaktadır. Sara yoldaşın mücadelesinin kadın özgürlüğünün yaratılması süreci olduğunu ve bu tarihte kendimizi gördüğümüzü bilerek savaşıyoruz, savaşmaya devam edeceğiz.

Sara arkadaşla başlayan partimizin öncülerine dönük saldırı ve suikast konsepti sonraki yıllarda devam etti. Kadınların özgürlüğü için savaşan devrimci kadınlar, öncüler hedef alınarak saldırılar büyütüldü. Bu yıllarda birçok değerli ve eşsiz devrimci şahadete ulaştı. Düşmanın saldırılarını en önde göğüsleyen bu yoldaşlarımızın kendilerini mücadelenin gelişmesi ve kadınların özgürlüğü için siper ettiklerini, bizleri korumak ve yoldaşlarının mücadeleye devam etmesi için hep bizlerin bir adım önlerinde olduğunu biliyoruz. Bunu asla unutmayacağız. Onların şahadetleri bizleri uyardı, duyarlı kıldı, bilinçlendirdi, mücadeleye daha fazla bağladı. Mücadele gerekçelerimizi çoğalttı. Onların şahadetleri kadın özgürlük mücadelesinin daha fazla örgütlenmesine vesile oldu, bu ideolojiyi ve kavgayı dünyaya ulaştırdı. Onlar varlıkları ile mücadelenin büyümesi ve gelişmesi için her şeyi yaparlarken şahadetleri ile de mücadelenin büyümesine hizmet etmeye devam ettiler. Sara, Rojbin, Ronahi ve sonrasında Özyönetim direnişlerinde sembolleşen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar yoldaşlar direnen ve özgürlük için bedel olan kadınlar olarak tarihimizi yaratmaya devam ediyorlar.

2021 yılı içinde de soykırım saldırılarına karşı yürüttüğümüz mücadelede partimizin çok değerli komuta, savaşçı ve öncü kadrolarını şehit verdik. Düşmanın soykırım vahşetine karşılık, her daim zafer inancıyla devrim mücadelesinde yer alan, en zor şartlarda tereddüt yaşamayan, militanlık görevlerine kararlıca, yüksek bir iddiayla sarılan şehitlerimizin emrinde yürümeyi ve gereklerini yerine getirmeyi en temel görev olarak görüyoruz. 2021 yılının direniş ruhunu belirleyen Gare zaferinin ölümsüz komutanı Şoreş yoldaş şahsında tüm Medya Savunma Alanlarında ve Kuzey eyaletlerinde yıl boyu direnişte olan ve iradenin zaferini tereddütsüz gösteren Bazen Zagrosê, Cenga Xabur direniş şehitlerini saygıyla, minnetle anıyoruz. Kadın özgürlüğünün yılmaz savaşçıları Şilan Goyi, Nujin Amed, Nujin Koçer, Hilal Goran, Canda Kıçi, Diljin Dersim, Hira Gabar, Mamreşo ve Zendûra direnişinin fedaileri Serhat Giravi ve Hejar Urfa yoldaşlar, Şengal’deki mücadelenin öncülerinden Dijwar, Sait, Amargi yoldaşlar, Rojava’da Sosin Birhat ve Başur’daki alçakça saldırıda şehit düşen Şükrü yoldaşlar şahsında tüm Kürdistan şehitlerimizi saygı ile anıyoruz. Anılarına layık olmak zaferi yaratacak bir mücadele ile olacaktır.

Yine şehitlerin izinde emsalsiz bir direnişi Metina, Zap, Avaşin ve Bakur eyaletlerinde yükselten, büyük bir irade ile savaşan ve düşmanın Kürdistan topraklarını işgal planlarına büyük darbeler vurarak düşmanı geri çekilmeye ve başarısız olmaya mahkum eden tüm yoldaşları kutluyoruz, direnişlerini ve başarılı mücadelelerini selamlıyoruz.

Önderlik ideolojisi tecridi aşmış ve evrenselleşmiştir

Yeni bir mücadele yılına büyük bir direniş ve işgal, imha saldırıları karşısında kendini siper eden fedailik mücadelesi ile giriyoruz. Direnişin mimarı olan Önder Apo ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında mücadele çizgimizi belirlemektedir. Son telefon görüşmesinden sonra Önderliğimizden aylardır haber alamamaktayız. Çok kısa süren telefon görüşmesinde de Önderlik ‘bana bir hafta verin bu sorunu çözerim’ diyerek bu sorunun çözümündeki temel rolünü ifade etmiştir. Ancak bir kez daha Kürt halkının özgürlük mücadelesine ve sorunun çözümüne fırsat verilmeyeceği, teslimiyet ve imhanın dayatıldığı Önderlik üzerindeki uygulamalardan anlaşılmaktadır. Önderlik üzerindeki tecrit derinleştirilerek özgürlük mücadelemize ve halkımıza dönük politika ilan edilmektedir. Önderlik İmralı’daki uygulamaların ve kendisine dönük yaklaşımların Kürt halkına yaklaşımı ifade ettiğini geçmiş yıllarda da ifade etmişti. Çok iyi biliyoruz ki Önderliğe uygulanan tecrit ve baskılar Kürt halkına, kadınlara da dönüktür. Önderliğin halka, harekete tek bir sözünün dahi ulaşmaması için büyük bir çaba harcıyorlar. Önderliğimizin dışarı ulaşan her sözü toplumda büyük bir canlanma, umut yarattığından ve büyük tartışmaları başlattığından dolayı inisiyatifin Önderliğin eline geçmesini istemiyorlar. Önderlik  “İmralı, bir işkence sistemidir. Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı, benim buradaki durumumu, bana dönük yapılmakta olan ve yapılacak olan her şeyi doğrudan kendi varlıklarına, kendilerine yapılacak olan bir durum olacağını hakikaten bilmeliler. Kuşkusuz sadece bilmek yetmemektedir. Buna karşı halk ve Hareket olarak; sonuna dek tüm boyutlarda hazırlıklı olmak gerekmektedir. demiştir.

Anlaşılıyor ki İmralı’da Önderlik üzerinde büyük bir baskı vardır. Önderlik üzerindeki tecridin yıl boyu daha da derinleşmesi ve art arda verilen cezalar bize Önderliğin bu dayatma ve baskılara karşı direndiğini göstermektedir. Önderliğe, harekete, halka dayatılan teslimiyettir. Hareketimizi Önderlikten koparmak, Önderlik çizgisinden kopmuş ve teslim olmuş bir Kürtlük, bir hareket olmamız dayatılmaktadır. Oysa Önderliğimiz tüm baskılara, tecride ve işkence uygulamalarına karşı düşüncelerini tüm dünyaya ulaştırmayı başarmıştır. Önderlik fikirlerinin İmralı sınırlarına sığmadığı, tüm dünyada tartışma yarattığı, sahiplenildiği görülmektedir. Bu anlamda Önderliğimizin düşünceleri tecrit edilemiyor. Kapitalist modernite güçlerini öfkeye boğan da budur. Önderlik direniş tutumuyla halka ve hareketimize öncülük ediyor. Bu nedenle Kürdistan gerillasını, kadınları, özgürlük hareketimizi Önderlik felsefesinden koparamıyorlar. Bu durum da TC faşizmini çıldırtmaktadır. Önderliğin rehinelik durumunu kendi lehine kullanmaya çalışan Erdoğan rejimi bundan istediği sonucu alamadığı, aksine Önderliğin her sözü ve tutumu mücadelemizi büyüttüğü için tecrit her zamankinden daha da ağırlaştırılıyor. Tecrit ve işkence, hukuki ve hiçbir yasal zemini olmayan siyasi ve ideolojik bir saldırı siyasetiyle birlikte yürüyor. Buna karşı dünyaya ulaşmış ve evrenselleşmiş bir Önderlik gerçeği söz konusudur. Salt Kürt halkının Önderi olmayı aşmış ve sahiplenilen, paradigması kabul edilen, düşünceleri esas alınan bir evrensel Önderlikten bahsediyoruz. Çünkü Önderlik paradigması kapitalist sistemin hegemonyasına, Ortadoğu krizine çözüm sunmaktadır. Önderlik savunmaları salt Kürtlerin değil Ortadoğu’nun ve dünyanın kurtuluşu için bir alternatiftir. Önderlik paradigmasını pratikleştirdikçe, fikirlerini uyguladıkça Önderliğimiz üzerindeki tecrit kırılacaktır. Bu nedenle Önderliğin düşüncelerini daha fazla yaymak, tartıştırmak, uygulamak ve dünyaya tanıtmaktan sorumluyuz. Sınırlı düzeydeki çalışmalarımız bile devrim etkisi göstermiş ve tüm dünyada Önderliğe, fikirlerine ve özgürlüğüne karşı bir mücadele sürecini başlatmıştır.

Kapitalist güçler ve TC faşizmi bizleri sürekli soykırım kıskacında tutarak salt kendini savunma ve var olma temelinde dar bir mücadele ile sınırlandırmak istiyor. Yine bizleri milliyetçi ve devletçi bir çizgiye çekmek istiyorlar. Bu nedenle varlığını savunmanın ve özgürlüğü yaratmanın temel yolunun diğer halklarla ortak yaşamı ve mücadeleyi örmekten geçtiğini ve bizi mahkum etmek istedikleri savunma savaşından çıkmak olduğunu bilmek zorundayız. Önderlik paradigmasının ulaştığı her yerdeki etkilerini ve sahiplenme düzeyini görüyoruz. Özellikle Kürt halkının ve Ortadoğu’nun kaderinin birbirine çok bağlı olduğunu bilmeliyiz. Yine kapitalist sistemin saldırılarının odağında bir güç olarak bu sisteme karşı da mücadelemiz her yönlü ve özelde ideolojik temelde sürmektedir. Nitekim Önderliğimiz için harekete geçen dostlarımız da Önderlik ideolojisinden etkilendikleri ve Kürtlerin kapitalizme, egemen sisteme, milliyetçiliğe ve faşizme karşı savaşını gördükleri için, gerçek sosyalizm ve demokrasi mücadelesini burada gördükleri için bizimledirler. Önderlik ideolojisinin yarattığı farkı gördüklerinden dolayı Önderlik için mücadele ediyorlar. Önder Apo’nun paradigması 19.yüzyılın Marksizmi gibi bir etkide bulunacaktır. Yeni Ekim Devrimleri anlamına gelmektedir. Önderlik çizgisini tecrit etmek istiyorlar. Bu fikrin yayılmasını engellemek, sınırlamak istiyorlar. Bizi Önderlik fikirlerinden uzaklaştırarak, teslimiyete çekmek istedikleri, sistemlerinin içine alarak liberalize etmek, bu da olmazsa tümden imha etmek istediklerini bilerek en büyük gücümüz olan Apocu ideolojik mücadeleyi yükseltmeliyiz. Bu bilinçle kadınlar ve Kürt halkı dostlarıyla birlikte dünyanın her yerinde Önderliğin özgürlüğünü merkeze alarak mücadelesini 2021 yılında daha da geliştirdi. Kürdistan’da ve tüm dünyada Önderliğe özgürlük kampanyaları gittikçe yayıldı. Sahiplenme arttı. Bu anlamda geçen yıla damgasını vuran Önderliğe özgürlük temelindeki mücadelemizdi. Önümüzdeki yılda da Önderliğimizin özgürlüğü mücadelesini daha fazla geliştirmek, tüm mücadelemizin merkezine almaktan sorumluyuz.

Tüm arkadaşların gittikçe kızgınlaşan devrimci halk savaşımızın başarıya kilitlenmesinde verdikleri mücadelenin başta Rêber APO olmak üzere, kadınların ve halklarımızın özgürlüğünü getireceği kesindir. Bu bilinçle yıl boyunca dur durak bilmeden çalışan, büyük fedakarlıklarla yılmadan mücadele eden, her gün canı pahasına mevzilerde, tünellerde işgalcilere karşı direnen yoldaşlarımız şahsında büyük hakikat savaşımızın başarıya ulaşacağı netleşmiştir.

PAJK Koordinasyonu

Devam edecek

Attachment