Doğada kendisini savunmayan hiçbir canlı yoktur. Her canlı varlığını korumak için gösterdiği refleksle birlikte kendine özgü savunma tedbirlerine de sahiptir. Canlılar içinde öz savunmasını en bilinçli geliştiren varlık ise insandır. İnsanlık tarihinin bir yönü de öz savunmasını geliştirme tarihidir. Nitekim tarih boyunca klandan kabile ve aşiretlere, kavim ve uluslardan dinsel cemaatlere, köyden kentlere kadar her toplum biriminin daima bir öz savunma ihtiyacı doğmuştur. Öz savunma, hem varlığına dıştan gelecek saldırıları, hem de ahlaki ve politik toplum gerçekliğine karşı içten gelişecek tehlikeleri bertaraf etmek için ekmek, hava ve su kadar yaşamsal önemdedir.
Öz savunma, demokratik siyasetin yoğunlaştırılmış ifadesi ve ahlaki ve politik toplumun güvenlik politikasıdır. Öz savunma boyutu, toplumlar için sadece bir askeri savunma olgusu değildir. Kimliklerini koruma, politikleşmelerini sağlama ve demokratikleşmelerini gerçekleştirme olgusuyla iç içedir. Öz savunma örgütlü topluma dayanır. Örgütlü toplum öz savunmasını en iyi yapan toplumdur. Tüm toplumlarda öz savunma varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Önderliğimiz bunu “Gül teorisi” ile tanımlayarak daha anlaşılır kılmıştır.
Kürdistan halkı tarih boyunca dıştan gelen saldırılara karşı sürekli kendini koruma mücadelesi vermiştir. Kürtler ilk işgalci ve istilacı güçlerin saldırısından günümüze kadar her türlü işgal ve saldırılara karşı varlığını korumak için öz savunma içinde olmuştur. Yakın tarihte 19. ve 20. yüzyıl isyanları da bütün imkansızlıklara ve örgütsüzlüğe rağmen bir öz savunma olarak gerçekleşmiştir.
Türk devletinin yürüttüğü tüm zamanların en acımasız, inkar ve imha saldırısına karşı 15 ağustos 1984’te başlayan öz savunma ise Kürdistan tarihinin en örgütlü, en görkemli ve en kutsal öz savunması olarak tarihteki yerini almıştır. O günden bu güne yürütülen tüm inkar-imha ve soykırım hareketleri halkımızın soylu direnişi ve kahraman kadın ve erkek evlatları olan gerillaların meşru savunmasıyla püskürtülmüş ve sonuçsuz bırakılmıştır.
Kürdistan halkı üzerindeki inkar-imha ve soykırım tehditleri ve saldırıları bu günde her türlü teknik ve imha araçlarıyla devam etmektedir. Bu, Kürdistan halkının öz savunmasının örgütlülük düzeyini her zamankinden daha nitelikli, güçlü ve etkili kılmasını gerektirmektedir.
Halkımız kendi demokratik özerklik modeli ile yaşamını; ekonomik, siyasi, kültürel, askeri ve diğer tüm boyutlarda örgütlemektedir. Türk devleti demokratik özerklik statümüzü kabul etmek bir yana Kürdistan üzerinde inkar ve imha sistemini sürdürmek için her türlü baskı ve zulmü uygulamada ısrarlıdır. Bu durum karşısında halkımız kendi öz savunmasını örgütleyip Demokratik Özerk Kürdistan çıkarlarını her düzeyde en aktif bir şekilde savunma hakkına sahiptir. Bu, tarihten gelen bir hak olduğu kadar uluslar arası sözleşmeler ve BM tarafından da öngörülen ve kabul edilen bir haktır.
Demokratik Özerk Kürdistan’ın ilan edilmesinden sonra öz savunma her zamankinde daha fazla önemli hale gelmiştir. Türk devleti demokratik özerkliği tanıyıp, Kürt halkının özgür ve demokratik yaşamını kabul edene kadar öz savunma en başta da gerillanın rolünü etkin biçimde oynaması temelinde sürdürülecektir. Kuşkusuz demokratik özerklik kabul edildiğinde de öz savunma ihtiyaç olacaktır. Ancak bu öz savunma bugünkü öz savunmadan farklı olarak yasal ve legal olacaktır. Olası dış saldırılara ve daha çok da ahlaki politik topluma karşı içten gelecek saldırıları önlemeye dönük olacaktır.
Demokratik özerk Kürdistan aşağıdaki Öz Savunma esaslarına göre kurulur:
A-Sömürgeci işgalin sürdüğü ve demokratik özerklik statüsünün kabul edilmediği koşullarda öz savunma
1-HPG Kürdistan halkının bugünkü öz savunmasının meşru en temel örgütlü gücüdür. Gerilla güçleri Demokratik Özerk Kürdistan çıkarlarına yönelik dıştan ve içten gelecek her türlü saldırılara karşı Kürdistan halkının fedai savunma gücü olarak sorumluluklarını yerine getirir.
2-HPG, uluslar arası savaş hukukuna ve taraf olduğu uluslar arası antlaşmalara uygun olarak “Savaşta Uyulması Gereken Kurallar Yönetmeliği”ne bağlılık temelinde Demokratik Özerk Kürdistan’ın savunmasını yapar.
3-HPG, Demokratik Özerk Kürdistan’ın öz savunmasını özellikle şehir, kasaba ve köyler başta olmak üzere her yerleşim yerinde kendisine bağlı yerel birlikleri örgütleyerek yapar.
4-Şehir, kasaba, mahalle ve köyde yaşayan tüm halk faşist, gerici ve soykırımcı saldırılara karşı bilinçli ve duyarlı olur, HPG’ye bağlı yerel birliklerin yanı sıra ateşli silahları esas almadan örgütlü gücüne dayanarak öz savunmasını toplumsal direniş temelinde gerçekleştirir.
5-İnkârcılık ve sömürgecilik Kürdistan toplumunu uyuşturucu, kumar ve fuhuşla toplumkırıma uğratıp örgütsüz ve savunmasız bırakarak egemenliğini ve soykırımcı politikalarını kolayca sürdürmek istemektedir. Halkın örgütlü gücüne dayanan öz savunma güçleri bu tür toplumkırım odaklarını etkisizleştirip, bertaraf eder.
6-Demokratik Özerk Kürdistan Statüsü kabul edilmeyip Türk devleti ile savaş içerisinde olduğumuz sürece, hiçbir Kürdistan’lı genç sömürgeci Türk ordusuna askerlik yapmaz. Her Kürdistan’lı genç Demokratik Özerk Kürdistan’ı savunmak, üzerindeki tehdit ve saldırıları bertaraf etmek için meşru savunma güçleri içinde yer almayı bir yurtseverlik, ahlaki sorumluluk ve ulusal görev olarak kabul eder.
7-Demokratik Özerk Kürdistan’da özel savaşın örgütlemesi olan koruculuk sistemi lağvedilerek, belli bir program dahilinde korucuların demokratik sistem içinde toplumla barışık bir yaşama geçmeleri sağlanır.
8-Öz savunma düşmanın istihbarat, muhbir ağını ortaya çıkarıp etkisizleştirir, demokratik özerk Kürdistan kurumlarına sızma ve provokasyonları önler.
9-Demokratik Özerk Kürdistan’ın varlığı ve özgürlüğünün tehlikede olduğu dönemlerde tüm yurttaşların tam bir seferberlik ruhuyla varlığını korumak, özgürlüğünü gerçekleştirmek ve güvenliğini sağlamak amacıyla sorumluluk üslenmesi en asli yurtseverlik görevidir.
10-Demokratik Özerk Kürdistan statüsü, Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınıncaya kadar Kürdistan’da bulunan sömürgeci Türk ordusu, polis ve emniyet güçleri gayri meşru işgal güçleri olarak görülür.
11-Demokratik Özerk Kürdistan’ın resmen tanınması halinde, ülke sınırlarının korunması ve orduya katılma biçimi müzakere edilerek çözüme kavuşturulur.
12-Sömürgeci güçlerin askeri amaçla yapmaya çalıştıkları yol, baraj vb. uygulamalara karşı çıkar.
13-Hiçbir güç Kürdistan’ın demografik yapısıyla oynayamaz. Zoraki göç, sürgün ve başka bölgelerden farklı halkların getirilerek yeni yerleşim alanlarını açmak suçtur. Özerk Kürdistan yönetimi ve halkı bunu asla kabul etmez. Bunun için gerekli her türlü mücadele verilir.
14-Kürdistan doğasının tahrip edilmesi suçtur.
15-Doğal çevrenin tahrip edilerek yeni yerleşim yerlerinin açılması ve yine yerleşim yerlerinin zorla ortadan kaldırılmasına izin verilmez.
B-Demokratik özerk Kürdistan statüsünün kabul edildiği koşullarda öz savunma
1-Öz savunma birlikleri askeri tekel olarak değil, toplumun iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre demokratik organların sıkı kontrolü altında kurulur.
2-Öz savunma birlikleri, ahlaki ve politik toplumun özgür ve farklılıklar temelinde eşitlikçi karar yapısı olarak, demokratik siyaset iradesini geçerli kılar. Özgür düşünme, tartışma ve karar alma süreçlerinin sağlıklı yürütülmesini sağlar. İçten ve dıştan bu iradeyi boşa çıkaran, engelleyen, yok eden güçlerin müdahalesine karşılık verir ve etkisiz kılar.
3-Öz savunma birliklerinin komuta yapısı hem demokratik siyaset organlarının, hem de birlik üyelerinin çifte denetiminde olup, gerek görülürse karşılıklı öneri ve onaylamalarla değiştirilebilir.
4-Demokratik Özerk Kürdistan’da iç güvenlik sorunu demokratik özerk yönetimi tarafından çözülür. İç güvenlik güçleri bulunduğu alandaki meclislere bağlı olarak görevlerini yerine getirirler.
5-Demokratik Özerk Kürdistan yönetimi, sömürgeci Türk devletinin Kürdistan halkının iradesi ve rızası alınmadan yaptığı tüm gizli ekonomik ve ticari antlaşmaları (menkul ve gayrimenkul, arazi vs) yeniden gözden geçirir ve Kürdistan halkının çıkarlarını esas alır. Demokratik Özerk Kürdistan’ın kararları dışında yasadışı hareket eden menfaat çevrelerine karşı öz savunma yasalar çerçevesinde görevini yapar.
6-Demokratik Özerk Kürdistan yönetiminin yasaları ve izni dışında bireysel ve organizeli olarak silah taşımak, bulundurmak ve silahlanmak yasaktır.
7-Halkımızın can ve mal güvenliğinin doğal afetlere maruz kalması durumunda Demokratik Özerk Kürdistan savunma güçlerinin yanısıra sivil savunma güçleri örgütlendirilir ve harekete geçirilir.